Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yayımladığı mesajında, Kıbrıs‘ın kuzeyindeki basın kuruluşlarının dünden daha çok siyasi baskılara ve tehditlere maruz kaldığını vurguladı
Basın-sen: Kıbrıs’ın kuzeyindeki basın kuruluşları dünden daha çok siyasi baskılara, engellemelere ve tehditlere maruz kalmaktadır
Yazılı açıklama yapan sendika, bugünün basın özgürlüğünün önemine ve gazetecilerin demokrasinin temel taşlarından biri olduğuna dikkat çekmek için kutlandığına işaret ederek ancak ne yazık ki; Kıbrıs’ın kuzeyindeki basın özgürlüğü konusunda yaşanan sorunların hala devam ettiğini belirtt.
Açıklamada, “Kıbrıs’ın kuzeyindeki basın kuruluşları bugün, dünden daha çok siyasi baskılara, engellemelere ve tehditlere maruz kalmaktadır. Tüm bu tehdit ve baskılar, basın özgürlüğüne zarar verirken, gazetecilerin objektif ve özgürce haber yapmalarını engellemekte ve daha da önemlisi kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini imkansız kılmaktadır” denildi.
“Basın özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmazıdır”
Açıklama şöyle devam etti;
“Kıbrıs’ın kuzeyindeki pek çok basın kuruluşunun sömürge koşullarından dolayı Türkiye’deki siyasi iklime uygun olarak kontrol edilmesi, basının tarafsızlığını ve çeşitliliğini de olumsuz etkilemektedir. Bu da, kamuoyunun farklı görüşlere ve haberlere erişimini sınırlandırmaktadır.
Bu nedenle, Basın Emekçileri Sendikası olarak Kıbrıs’ın kuzeyindeki basın özgürlüğü konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekmek ve bu sorunların çözümü için gereken adımların atılmasını talep etmek istiyoruz. Basın özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gazetecilerin, toplumun ve demokrasinin sesi olmalarını sağlamak için gerekli ortamın yaratılması önemlidir.
Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde, basın özgürlüğünün korunması ve desteklenmesi konusundaki taahhüdümüzü yinelemek istiyoruz. Basın özgürlüğüne saygı duymak ve gazetecilerin özgürce haber yapmalarına olanak sağlamak, demokrasinin korunması için hayati önem taşımaktadır.
“Dünyadaki tüm meslektaşlarımıza dayanışmamızı gösteriyoruz”
Örgütsel düzeyde ise yaptıklarımızın ve/veya yapacaklarımızın, meslektaşlarımızın basın alanına sahip çıkmasıyla doğru orantılı gelişeceğinin bilincindeyiz. İnanıyoruz ki, örgütlü gücümüzü her anlamda geliştirebildiğimiz oranda, basın emekçileri özgürleşebilecek, özgür gazeteciliğe ve basın özgürlüğüne bir adım daha yaklaşmış olacağız.
Biz sendika olarak ülkemizde bu yolda mücadele etmeye devam ederken, bağlı olduğumuz Dünya Gazeteciler Sendikası ve Avrupa Gazeteciler Sendikası aracılığıyla da dünyadaki tüm meslektaşlarımıza dayanışmamızı gösteriyoruz, göstermeye de devam edeceğiz.
Dünya genelinde tutuklu olan, katledilen veya özgürlüğü kısılan tüm meslektaşlarımız için yaşasın özgür ve bağımsız basın”
