KıbrısManşet

Maviş: Nazım Beyin eğitimde yapmadıkları, bundan sonra yapmayacaklarının garantisidir!






Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun, okul öncesi eğitimle ilgili ne yapıp yamadığını madde madde sıraladı ve Çavuşoğlu’nun dün katıldığı bir programda ileri sürdüğü iddialarına tek tek cevap verdi

Maviş Çavuşoğlu’nun iddialarına tek tek cevap verdi

Ülke genelinde tüm ana okullarında greve giden KTÖS yetkilileri, Gönyeli Fazıl Plümer Anaokulu’nda toplanarak yapılan basın toplantısı düzenledi.

Burada sendika adına konuşan Genel Sekreter Maviş, Bakan Çavuşoğlu’nun dün BRT’de katıldığı programda öne sürdüğü iddialarına cevap verdi.

Maviş, “Sendikaların yaptıkları açıklamalarda, bu maddeye bu gerekçeden dolayı karşıyız dediklerini duymadığını belirten Bakan Çavuşoğlu’na “Yasa tasarısıyla ilgili ön çalışma ve istişare yapmadığı, Teknik Kurulu tüzüğe uygun bir şekilde çağırmadığı, Yüksek Danışma Kurulu toplantısında bakanlığı polisle çevreleyip sendikaların danışmanlarıyla katılmasını engellediği, Meclis alt komitesinde sendikalar görüşlerini ifade ederken ‘Talimat geldi bugün bu yasa geçecek’ dediği için duymamış olabilir mi?” sorusunu yöneltti.

“Ders saatlerini ne gerekçeyle ve ne amaçla eşitlediğini söyleyemiyor

Maviş, Çavuşoğlu’nun sürekli bazı maddeleri çektik diye iddia ettiğini ama resmi olarak paylaşılan herhangi bir tasarı olmadığını söyleyerek, Çavuşoğlu’nun okul öncesi ile sınıf öğretmenlerinin ders saatlerini ne gerekçeyle ve ne amaçla eşitlediğini söyleyemediğini, eğitim biliminden uzak bir şekilde “Yaş grubu daha düşük olunca eğitim daha kolay, o nedenle diğer yaş gruplarıyla okul öncesinin ders saatlerini eşitleyelim” gibi bir öneri sunduğunu gizlediğini belirtti.

Maviş, Çavuşoğlu’nun Atatürk Öğretmen Akademisi’ni kapatmayacağı iddiasında bulunurken, akademiyi TC’deki tüm üniversitelerle denk tutup aslında işlevsizleştirmeye çalıştığını ön göremediğini ifade etti.

“Öneri yapmadıysak bunları nasıl duydun?”

Maviş, Çavuşoğlu’nun ilk cümlesiyle kendi iddialarının çeliştiğini ve her başlıkta önerilerinin olduğunu söyleyerek, “Sendikanın bilimsel yaklaşımı dikkate alındıysak ne ala” dedi.

Maviş, Çavuşoğlu’nun önce “Sendikalardan hiçbir şey duymadım” deyip sonra da “Sendikalar A-B’yi istemedi, geçicilikten kadrolanmayı istemedi” şeklinde konuştuğunu belirterek, “Öneri yapmadıysak nasıl duydun?” diye sordu. Sorusunu sordu.

“Memlekette okul öncesi öğretmeni eksiği mi var? Çavuşoğlu’nun çıksın açıklasın”

Çavuşoğlu’nun taleplerinin bilimsel bir yanı olmadığını, ne olması gerektiğini ise her platformda anlattıklarını söyleyen Maviş, geçicilikten kadrolanmanın kaldırılmasını Çavuşoğlu’nun 2012 yılında Yüksek Danışma Kurulu’ndan geçirerek Bakanlar Kurulu’na götürdüğünü hatırlattı.

Öğretmenlerin haklarına halel gelmeden düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Maviş, Çavuşoğlu’nun açıklamalarının AÖA boyutunda, “okul öncesi sınavına yurt dışından mezun kişilerin girmesini istediğini” söylemediğini de belirtti. Maviş, “Memlekette okul öncesi öğretmeni eksiği mi var? Çavuşoğlu’nun çıksın açıklasın bize” dedi.

Okulların gerçek sorunlarına da değinerek, odak noktasının okullar olması gerektiğini söyleyen Maviş, Çavuşoğlu’nun okul binalarının güvenliğiyle ilgili hiçbir adım atmamasını, eğitimde yaşanan sorunlara tek bir çözüm üretemeyişini, son haftalarda ayyuka çıkan özel okullar karşısındaki aciz halini gündemden değiştirmek için yaz aylarındaki tepkiler sonucu dokuz  aydır buzdolabında bekleyen Öğretmenler Yasası Değişiklik Tasarısı’na sarılarak ve alelacele Meclis gündemine taşıdığını belirtti.

Maviş, Çavuloğlu’nun özel okullardan devlet okullarına geçiş yapacağı bir dönemde, sorumluluk almaması için suni gündem yaratarak, öğretmenleri sokağa döktüğünü ifade ederek, Çavuloğlu’nun kamu okullarında sorun varmış algısı yaratmaya çalışarak, özel okullardan dönüşün önüne geçmeye çalıştığı eleştirisi getirdi.

“Her zaman olduğu gibi her şeyi en iyi bilen Çavuşoğlu tüm önerilere kulak tıkadı”

Maviş, “Nazım bey bilmelidir ki; öğretmenin ve halkın gerçek gündemi nitelikli kamusal eğitimdir” diyerek, bu bağlamda da KTÖS’ün her gün gerçek bir eğitim gündemi dile getireceğin, bugün gündemin okul öncesi eğitim olduğunu söyledi.

Maviş, bugün 23 okul öncesi kurumunda grevde olduklarını hatırlatarak, sorunları kamuoyu ile paylaşacaklarını, sendikanın okul öncesi eğitimin genel sorunları ve çözüm önerileri ile ilgili okul öncesi öğretmenlerinin İhtiyaçlarının belirlenmesi isimli çalışma yaptığını, okul öncesi eğitimde tespitlerde bulunularak, alternatif çözüm önerilerini paylaştığını söyledi.

Maviş, her zaman olduğu gibi her şeyi en iyi bilen Çavuşoğlu’nun tüm önerilere kulak tıkadığını da hatırlattı.

Maviş, Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan 17 adet Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) arasında dördüncü hedef olan, “2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının, onları ilköğretime hazır hale getirecek kaliteli okul öncesi eğitimine erişimlerinin güvence altına alınması” gerektiğini ifade etti.

Maviş, okul öncesi eğitime katılımın, çocukların zihinsel, sözel ve sosyal-duygusal gelişimlerinde önemli rol oynadığı, eğitim süreçlerinde akademik performansı olumlu etkilediği ve onları yetişkin yaşamlarına hazırlamaya yardımcı olduğu çeşitli araştırmalar ile saptandığını söyledi.

Maviş, Ayrıca okul öncesi döneme ayrılan kamusal bütçenin ilerleyen yıllarda kat ve kat daha fazlasının kamusal bütçeye yetiştirilen etkili vatandaşlık becerilerine sahip bireyler ile geri döndüğü yine çeşitli raporlarda mevcuttur, dedi.

“Çağdaş bilim uygulamaları ve literatür takip edilmelidir”

Maviş sözlerine şöyle devam etti:

“Eğitimin en önemli basamağı olan okul öncesi dönemde eğitim gören çocukların eğitim hayatlarının ilerleyen yıllarında okul öncesi eğitim almayan öğrencilere göre gerek akademik gerekse sosyal becerilerinin daha gelişmiş olduğu da yapılan araştırmalar ile kanıtlanmıştır.

Okul öncesi dönemde bahsedilen bu olumlu çıktılara ulaşmak ancak çağdaş bilim uygulamaları ve literatür takip edilerek mümkün olmaktadır.

Çağdaş literatürde Erken Çocukluk ve Okul Öncesi Eğitim kurumları altı ana alanı kapsamaktadır. Bu alanlar; dış mekânlar, sınıflar, çok amaçlı odalar (ör: uyku odası), sağlık alanı, öğretmen çalışma alanı ve yönetici ofisidir.

Okul öncesi eğitim kurumlarında sınıf düzenlemeleri yapılırken, metre kare başına düşen çocuk sayısı, sınıfın büyüklüğü, sınıftaki oyuncak ve diğer donanımların kapladığı alanlar dikkate alınmalıdır. Çocuk başına düşen alan sayısı küçük çocuklar için düşünüldüğünde 1,5 m² yeterli görülürken; daha büyük çocuklar için bu rakam 3 m² kadar çıkmaktadır.

Genel olarak bakıldığında çocuk sayısının fazla, metre karenin ise az olduğu durumlarda çocukların problemli davranışlar gösterme sıklıklarının arttığı görülmekte, bu durum da fiziksel mekânın çocuklar üzerindeki etkisini bir kez daha ortaya çıkarmaktadır.

Maviş sözlerini, “Nazım bey okul öncesi eğitimle ilgili ne yapmamıştır ve ne yapmıştır? diye sorarak ve bunları madde madde sıralayarak bitirdi;

Nazım Bey, okul öncesi eğitimle ilgili ne YAPMAMIŞTIR;

1. Okul öncesi eğitimi birimi veya dairesi kurmamıştır.

2. Okul öncesi sınıf sayılarını ve metrekarelerini şura kararlarına göre belirlememiştir.

3. Okul öncesi kurumlarda bulunması gereken altı ana alanı sağlama gereği duymamıştır.

4. Okul öncesi kurumlarda bulunması gereken altı alan bir kenara; mevcut olan binaların fiziki olarak çocuk gelişimine uygun dönüştürülmesi yapılmamıştır.

5. Okul öncesi kurumlarına bütçe ayırmamış, az denecek bir miktarda oyuncak parası vermiştir.

6. Bakanlık tarafından düzenli olarak eğitici materyal temini ve var olanların iyileştirilmesi yapılmamıştır.

7. Okul öncesi kurumlarına çocukların yaş ve gelişim düzeylerine uygun kırtasiye malzemesi göndermemiştir.

8. Dört yaş grubunun okullaşma oranını ve okul öncesi kurumlarının öğrenciye erişim oranını artırmamıştır.

9. Bilimsel literatürde 3 yaş grubunun da zorunlu eğitim kapsamına alınması tartışılırken, 4 yaş grubu zorunlu eğitim kapsamına alınmamıştır.

10. Dört yaş grubunu yaygınlaştırmadığından dolayı AÖA’ya yeterli öğretmen adayı almamıştır.

11. Okul öncesi kurumlarda rehberlik servisi ve özel eğitim hizmeti sağlamamıştır.

12. Eğitimin tüm kademelerinde olduğu gibi, okul öncesi dönemde de göçmen öğrencilerin sorunlarını çözecek adımlar atmamıştır.

13. Yasal olarak zorunlu olmasına rağmen Öğretmen Yardımcılarının istihdamı konusunda bir girişimde bulunmamıştır.

14. Gelişmiş ülkelerde iki öğretmenin bulunduğu sınıflar mevcutken; öğretmen yardımcıları olmadan okul öncesi eğitimin yapılmasına neden olmuş ve bundan hiçbir rahatsızlık duymamıştır.

15. Okullarda asgari ücret altında çalıştırılan ve birçoğunun sosyal sigortası yatırılmayan öğretmen yardımcılarının Anayasal haklarının ihlal edilmesinden zerre rahatsızlık duymamıştır.

16. Eğitsel materyal temini ve yardımcı öğretmen istihdam etmek adına işletmeye dönen; asıl amacı okuldaki eğitimi güçlendirmek eğitimin ilk basamağındaki çocukların ailelerini bilinçlendirmek olan Okul Aile Birlikleri’nin mevcut halinden rahatsız olmamıştır.

Nazım Bey, okul öncesi eğitimle ilgili ne YAPMIŞTIR;

1. Okul öncesi kurumlarındaki tüm çok amaçlı odaları sınıfa çevirmiştir.

2. Zorunlu eğitim kapsamında olmadığı için 4 yaş sınıflarının kapatılmasına göz yummuştur. 4 yaş grubu çağ nüfusunun bir kısmının eğitim hakkını elinden almıştır.

3. Öğrencileri çocuk başına 0,5 m²’den az alanlara hapsetmiştir.

4. Yaratılan tüm imkânsızlıklara rağmen öğretmenlerin çabaları ile ayakta tutulan okul öncesi eğitimdeki; kalabalık sınıflar, materyal eksikliği, yardımcı öğretmen istihdamı gibi sorunlara kulak tıkamıştır.

5. Okul öncesi öğretmenlerinin hem Öğretmenler Yasası hem de Göç Yasası kaynaklı yaşadığı hak mahrumiyetlerini görmezden gelmiştir. Soruna sorun eklemiştir.

6. Okul Aile Birliklerinin istihdam yetkisi olmamasına rağmen, bunu teşvik etmiş ve gözlerini kapamıştır.

7. Sadece eğitim biliminden bihaber birinin söylemesini beklediğimiz “Yaş grubu daha düşük olunca eğitim daha kolay, o nedenle diğer yaş gruplarıyla okul öncesinin ders saatlerini eşitleyelim” gibi bir öneri sunmuştur.

8. Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran ve hedef gösteren söylemlerine bir yenisini daha eklemiştir.

9. Eğitimi sadece verilen ders saatine indirgeyerek, aslında önemli olan içerik ve uygulamayı görmezden gelmiştir.

10. Gerek okul öncesi dönemde sürekli kullanılan malzeme temini, gerekse öğretmen yardımcılarının istihdam edilebilmesi için toplanan ücretten dolayı okul öncesi eğitime erişemeyen çocukları görmezden gelmiştir.









Başa dön tuşu