Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, ülkede yetişmiş öğretmen potansiyeli varken, Eğitim Bakanlığı’nın elçilikten 99 öğretmen istediğini, Elçiliğin ise bu sayıyı 116’ya yükselttiğini belirterek, Bakanlığın yeni bir talep yazısıyla bir Eğitim Bakanı, bir Müsteşar, üç tane de Daire Müdürü talep etmeleri gerektiğini söyledi
Maviş: Bakanlık Elçilikten yeni Eğitim Bakanı, Müsteşar ve Daire Müdürü de talep etsin
KTÖS Genel Sekreteri Maviş, Değirmenlik İlkokulu’nda yapılan basın toplantısında birçok alanda sayısız işsiz öğretmen varken, Eğitim Bakanı’nın Türkiye’den öğretmen talep etmesini eleştirdi ve “Bu ülkenin yetişmiş insan gücü, bilgi, beceri ve potansiyeli var” dedi.
Maviş, dün sosyal medyadan paylaştıkları münhal ilanının Eğitim Bakanlığı’nın Facebook paylaşımı ile doğrulandığını ifade ederek, “Bakanlık 99 istemiş, Elçilik 116 vermiş, 1 tane olsa ne yazar” ifadelerini kullandı, listede eksiklikler bulunduğunu, yeni bir talep yazısıyla bir Eğitim Bakanı, bir Müsteşar, üç tane de Daire Müdürü talep etmeleri gerektiğini söyledi.
“TC Eğitim Bakanlığı’na bağlı 280 öğretmenin hali hazırda okullarda görev yapıyor”
Maviş 14 farklı branşta TC Eğitim Bakanlığı’na bağlı 280 öğretmenin hali hazırda okullarda görev yaptığını belirterek, görev yapan tüm öğretmenlerin emeklerine teşekkür etti, onlarla kişisel bir sorunları olmadığını söyledi ve Türkiye’den öğretmen talep edilmesinin sonlandırılması talep etti.
Maviş, “Ülkemizde yetişmiş insan gücü var, üniversitede dirsek çürütmüş özel eğitim, rehber öğretmen ve diğer öğretmenlerin emeğinin çalınması utanç vericidir” diyerek, bu utancın kaynağının Eğitim Bakanlığı olduğunu vurguladı.
“Eylül ayında ne yapacağız?”
Maviş, okulların depreme karşı dayanıklılık testlerine de değinerek, okul güvenliği ve bina güvenliği ile ilgili konuştu, ilköğretim’de beş okulda binaların boşaltıldığı, üç okula konteyner sınıflar konulduğunu, iki okulda ise binaların kullanılmadığını, bu okulların durumu ne olacağını sordu.
“Konteyner okullar, konteyner sınıfların devamını istemiyoruz” diyen Maviş, “Bununla birlikte diğer okulların durumu ne olacak, binalar güvenli mi değil mi? Eğitim Bakanına göre deprem anında okulların yıkılma riski var! Çocuklar, öğretmenler ve eğitim çalışanları için endişe ediyoruz. Her okulu İsias oteli gibi düşünmek zorundayız, ortada tamamlanmış çalışma yok, ayrılmış bir bütçe yok, Eylül ayında ne yapacağız?” diye sordu.
“Sizden tuvalet kağıdı için bile para talep ediliyor ise Eğitim Bakanı sorumludur”
Maviş ailelere de çağrı yaparak, kamu okullarının üvey evlat muamelesi görmesinden sorumlu olanın Eğitim Bakanı olduğunu belirtti, “Okullar kalabalık ise binalar riskli ise öğrenci, öğretmen mutsuz ise sizlerden tuvalet kağıdı için bile para talep ediliyor ise bundan Eğitim Bakanı sorumludur” dedi.
Maviş, çocukların eğitiminin teminatının öğretmen olduğunu, ailelerin bu konuda öğretmene güven duymaya devam etmesi gerektiğini belirterek, sorunların kaynağı Eğitim Bakanı’na karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.
“Okullar bugün ayakta duruyorsa, okul yöneticileri, öğretmenler ve ailelerin sayesinde”
Maviş Başbakan Ünal Üstel’in, grevlerden ve eylemlerden mutlu olduğunu belirterek, eğitimi, öğretmeni, öğrenciyi önemsemediğini söyleyerek, topluma zarar veren anlayışın bu olduğunu ifade etti.
Maviş okullar bugün, okul yöneticileri, öğretmenler ve ailelerin sayesinde ayakta durduğunu ifade ederek, bir kuruş bütçe vermeyen Bakanlığın okullar üzerindeki uhdesinin geçersiz olduğunu vurgulayarak, ‘çekin ellerinizi öğretmenimizin üzerinden’ dedi.
“Elini öğretmenin, öğrencinin ve okulun üzerinden çek. İstifa et bu bize yeter”
Maviş sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Ünal Bey grev ve eylemlerden mutlu, eğitimi, öğretmeni ve öğrenciyi önemsemediği belli.
Topluma zarar veren bu anlayışa karşı birlikte mücadele edelim. Bugün okullar ayakta duruyorsa; okul yöneticileri, öğretmenler ve aileleri sayesindedir.
Bir kuruş bütçe vermeyen Bakanlık, ‘okullar üzerinde yetkim var’ dememelidir. Bakana tekrardan çağrı yapıyorum; elini öğretmenin, öğrencinin ve okulun üzerinden çek. İstifa et bu bize yeter”
Gelener: İnşaat Mühendisleri Odası 200 okul ve 835 binayı taradı
Maviş’ten sonra sözü KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener alarak basın açıklamasını okudu.
Gelener, gerçek eğitim gündemlerimden birinin deprem risk raporu ve okul güvenliği olduğunu söyleyerek, Şubat ayında yaşanan ve herkesi derinden yaralayan deprem sonrası, sendikanın KTMMOB ile yakın istişare içerisinde olduğunu belirtti.
Bir ay gibi kısa bir sürede İnşaat Mühendisleri Odası’na bağlı mühendislerin, ülke genelinde yaklaşık 200 okul ve 835 binayı tarayarak olası bir deprem sırasında yıkılma durumuna göre risk sıralaması yaptığını ifade eden Gelener, çıkan rapora göre sadece belirli okullar değil ülke genelinde neredeyse tüm devlet okullarının ve hastanelerinin mutlaka bir bakım-onarımdan geçmesi tespit edildiğini hatırlattı.
“İlköğretimdeki 112 okulun 89’u 1974 öncesi inşa edildi”
“Rapor sonrası ileri tetkiklerin yapılarak bu binaların güçlendirilmesi, bir bölümünün yıkılması ya da tamamen yeniden yapılması gerekmektedir” diyen Gelener, Kıbrıs’ın deprem riski açısından yüksek riskli bir bölgede bulunması ve deprem kuşağında olmasının yarattığı potansiyel tehlikelerin ortada olduğunu, okulların deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazır olmadığının herkesin malumu olduğunu kaydetti.
Gelener, ilköğretimde 112 okulda öğretmenlerin görev yaptığını, bu okulların 89’unun 1974 öncesi inşa edildiğini, 50 yılda sadece 23 yeni okul inşa edildiğini hatırlatarak, bu okulların da inşaat aşamasında yönetmelikler gereği saha ve malzeme kontrollerinin ne kadar sağlıklı ve standartlara uygun yapıldığının bilinmediği söyledi.
“Okulları, öğrencilerin sosyalleştiği, bilgi ve beceriler kazandığı ve hayata hazırlandığı kurumlardır”
Gelener, Mart ayından bu yana yayınlanan liste üzerinden okul binalarının ileri tetkiklerinin yapılması ve detaylı bir raporun ortaya çıkmasını beklediklerini, fakat hükümet ve Eğitim Bakanlığı’nın bunun neden tamamlanmadığına dair toplumu bilgilendirmediğini vurguladı.
“Okullarımız, öğrencilerin sosyalleştiği, bilgi ve beceriler kazandığı ve hayata hazırlandığı kurumlardır” diyen Gelener, “Zamanlarının büyük bir kısmını okullarda geçiren öğrencilerimizin mutlu, güvenli, sağlıklı ve başarılı bir eğitim ortamı ve öğrenme süreci geçirmelerini sağlamak devletin en temel görevidir” ifadelerini kullandı.
Okul güvenliği nedir?
“Okullarımızda sağlıklı ve güvenli bir eğitim öğretim ortamı oluşturulması için gerekli tüm tedbirlerin alınması, velilerimizin gönül rahatlığıyla çocuklarını okullara göndermeleri elzemdir” diyen Gelener, “okul güvenliğinin” “öğrencilerin, öğretmenlerin ve diğer personelin kendilerini fiziksel, psikolojik ve duygusal bakımdan güvende hissetmeleri “olarak tanımlanabileceğini kaydetti.
Gelener, “Okul güvenliği, öğrencinin ve diğer okul personelinin okula gitmek amacıyla evinden ayrılması anından başlayarak tekrar evine gelinceye kadar geçen tüm aşamaları içerir” diyerek 13 maddede sendikanın taleplerin sıraladı;
Güvenli bir okul ve eğitim ortamı için yapılması gerekenler:
1. Okul bina ve eklentilerinde tehlike arz eden durumların ivedilikle ortadan kaldırılması,
2. Okul çevre trafiğinin okul giriş-çıkış saatlerinde gözetim altına alınması,
3. Okul çevresinde öğrencilerin sosyal ve sağlık bakımından gelişimini olumsuz etkileyen hususların belirlenmesi ve bu bağlamda tedbirlerin alınması,
4. Okul bahçelerinde bulunan her türlü oyun parkı ve spor alanının güvenli bir şekilde düzenlenmesi,
5. Okul bahçesinde öğrenciler için tehlike oluşturan trafo gibi ciddi tehlike kaynaklarının acilen kaldırılması,
6. Okul ve okul çevresinin yeterince aydınlatılması,
7. Yaşanabilecek her türlü doğal afet ve acil durum karşısında okul nüfusu ve öğretmen sayısı dikkate alınarak belirli çalışanlara bu konularda eğitimlerin verilmesi,
8. Okul bina ve eklentilerinde yangın tehlikesine karşı önlemler alınması,
9. Okullarımızda temizlik ve hijyen koşullarının en üst düzeyde sağlanması yönünde tedbirlerin alınması,
10. Okullarımızın sınıf, laboratuvar, kantin vb. gibi yerlerde ısı, ışık ve havalandırmanın sağlık şartlarına uygunluğu yönünde gerekli önlemlerin alınması,
11. Güvenli ve sağlıklı okul ortamının sağlanması, sürdürülebilir şartların oluşturulması için her türlü eğitim ve rehberlik faaliyetlerine önem verilmesi,
12. Okul ve kurumlarda şiddet, saldırganlık ve akran zorbalığı oluşmasına neden olabilecek risk faktörlerinin belirlenmesi ve bu faktörlerin etkilerini en aza indirecek tedbirlerin alınması,
13. Okul binalarına kamera ve alarm sistemlerinin kurulması
Gelener, konunun takipçisi olacaklarını, eğitim ortamlarında risk ve tehlike yaratan koşulların düzenlenmesi için mücadele edeceklerini vurguladı.
