Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ayer Yarkıner, 4 kişinin hayatını kaybettiği 2 kişinin de yaralandığı Girne-Değirmenlik Anayolu’ndaki trafik çarpışmasının “dikkatsiz sürüş” ya da “alkollü sürücü” denilerek geçiştirilemeyeceğini vurguladı, yollardaki sıkıntılara dikkat çekti
Yarkıner: Her çarpışma ders niteliginde ancak ders alınmıyor
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yarkıner, Girne-Değirmenlik Anayolu’nun halen denetime uygun yapıda olmadığını, levhalarda yazan hız limitlerinin de uygun olmadığını ve bunların sonucunun da ortada olduğunu söyledi.
Yarkıner, “Her çarpışma ders niteliginde ancak ders alınmıyor. Neden tedbir almıyorsunuz? Bu çarpışmada yolun ve araçların yeterli güvenlikte olduğunu resmi kurumlar yasa önünde kanıtlamalıdırlar” dedi.
“Bu çarpışma ‘dikkatsiz sürüş’ ya da ‘alkollü sürücü’ denilerek geçiştirilemez”
Çarpışma sonucu araçların birden fazla parçaya bölünerek paramparça olduğuna dikkat çeken Yarkıner, bu çarpışmanın nedeninin, trafik paydaşları tarafından teknik olarak incelenmesi gerektiğini, 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir olayın “dikkatsiz sürüş” ya da “alkollü sürücü” denilerek geçiştirilemeyeceğini vurguladı.
Bu gerekçelerin, 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan bu çarpışmayı “normal bir kaza” olarak kabul edilmesi için yeterli gerekçeler olmadığına dikkat çeken Yarkıner, “Araçların güvenlik donanımlarının, üretici standartında olup olmadığı, neden parçalandığını, müzeye kaldırılması gereken mevcut mevzuatın çağdaş güvenlik standartları arasındaki farkını, bu araçlar kullanılmış durumda ithal edilmiş ise uygunluk belgesi olup olmadığını incelemek gerekir” dedi.
İşte alınması gereken en önemli tedbirler;
Bu çarpışmaların gelecek muhtemel felaketin habercisi olduğunu söyleyen Yarkıner, ilgili yolda, yoldan ve araçlardan kaynaklanan riskler nedeniyle onlarca insanın kaybedilebileceğine işaret etti.
Yarkıner, “Çok fazla can kaybına neden olabilecek potansiyel çarpışma riskleri icin tedbir alınmalı” diyerek, en önemli tedbirleri şöyle sıraladı;
*Müzelik, emsali olmayan yasal mevzuat çağdaş hale getirilmelidir
*Kullanılmış araç ithalinde ‘uygunluk belgesi’ aranmalı; belge Avrupa Birliği regülasyonlarında ve asgari Türk Standartları Enstitüsü (TSE) normlarında olmalıdır
*Araçlar sınıflandırılmalı ve çağdaş regülasyonlara uygunluğu belgelenmeli; sahip olduğu/olması gereken güvenlik sistemleri yasal hale getirilmeli ve periyodik muayenelerde aranmalıdır
*Üstyapılı araçların TSE ve Avrupa Normu (EN) normlarında imal edildikleri belgelenmeli, sağ tarafta yolcu kapısı olan otobüsler trafiğe çıkmamalıdır
*Üstyapılı, ticari araçlar ile otobüsler, 6 ayda bir yol güvenliği için denetime girmeli; okul otobüslerinde asgari standartlar belirlenmeli ve ticari araçlarda takometre şartı olmalıdır
*Mevcut yasa ve tüzük adında “Motorlu Araçlar” ibaresi değiştirilmeli; bisiklet, römork, yaya gibi diğer unsurları da kapsayan düzenleme yapılmalıdır
*AE-663 Peristaltik Tamir Takımı standart hale getirilmeli, yasal mevzuatlarda yük ve ağırlık tanımları, aks yükü, araç boyutları, yük sınırı tanımları yapılmalıdır; uzun araçların altına yanlardan ve arkadan çarpmalara karşı, araç, yaya ve bisikletliyi koruyacak pasif tedbirlere ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve yasal hale getirilmelidir
*Alkollü halde araç kullanımını ortadan kaldıracak tedbirler alınmalı; teknolojiden istifade edilmeli, yanlış tanımlara düzenlemeler getirilmelidir
Yarkıner açıklamasında son olarak, Polis Genel Müdürlüğü ne kadar denetlese de yeterli yasal mevzuatlar olmadan bu çarpışmaların önlenemeyeceğini belirtti.