InstagramKıbrısManşetSiyaset

Öğretmenler haykırıyor: Yeni yıla hazır değiliz!






Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Eğitim Sekreteri Adnan Zekai, yeni eğitim-öğretnim yılına bir ay kala, okullardaki eksiklikleri madde madde sıraladı, Bakan Nazım Çavuşoğlu‘nu bir kez daha harekete geçmeye çağırdı

Zekai: Çavuşoğlu, şov yaparak kendi gündemini yaratmaya çalışıyor

Sendikanın bugün yaptığı basın toplantısında basın açıklamasını okuyan Zekai, Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun eğitimde mevcut bulunan sorunları görmezden gelerek, eğitimin sorunlarını çözmekten çok, kendisine verilen emirleri uyguladığını ve şov yaparak kendi gündemini yaratmaya çalıştığını söyledi.

Zekai, “Eğitimdeki sorunlara, paydaşlarıyla birlikte çözümler üretmek yerine eğitimin en önemli paydaşı olan öğretmen ve sendikasına saldırmayı tercih etmektedir. Eğitim bakanı, sorunlar karşısında bilimsel olmayan, plansız ve programsız uygulamalar ile eğitimde bulunan sorunlara yenilerini eklemeye devam etmektedir” dedi.

“Okullarımız, kadro eksiklikleri ile yeni eğitim yılına başlamak zorunda bırakılıyor”

Açıklama şöyle devam etti;

“Okullarımız, kadro eksiklikleri ile eğitim ve öğretime başlamak zorunda bırakılmak istenmektedir. Müdür ve Müdür Muavini nakilleri yapılmamış, münhalleri açıklanmamıştır.

En son verilere göre Orta Öğretimde 15 Müdür Muavini ve 3 Okul Müdürü ihtiyacı olmasına rağmen Münhallerin açılabilmesi için gereken yer değiştirme (Nakil) işlemleri yasal bir zorunluluk olmasına rağmen yapılmamakta ısrar edilmektedir. Dolayısıyla müdür ve müdür muavini münhalleri açıklanmamıştır.

Okulların açılmasına bir buçuk ay kalmasına rağmen, okullarımızın planlanması, tadilatlarının yapılmasını ve diğer tüm hazırlıklarını yapacak olan yönetim kadroları (Müdür, Muavin, Atölye şefi) eksikliklerini tamamlamayan ve bu konuda adım atmayan Eğitim Bakanı, özellikle Mağusa ve İskele bölgesindeki bu okulları yeni eğitim ve öğretim yılında gözden çıkarmıştır.

Eğitim bakanı eğitimin ihtiyaçlarını karşılamak yerine eğitimde kaos yaratmaya sorunları büyütmeye çalışmaktadır.

Eğitimde oluşan her sorunda, en çok etkilenenler öğrencilerimiz, velileri ve biz öğretmenler olacaktır. Bilimsel, demokratik, laik, parasız, herkese eşit fırsat tanıyan, nitelikli kamusal eğitimi sağlamak Anayasal ve yasal zorunluluk olduğunu buradan bir kez daha yönetenlere halkımız adına hatırlatırız.

Eğitim Bakanı, hiçbir eğitim gailesi taşımayan bir tutumla okullarımızın eksik müdür ve müdür muavin kadroları ile yeni eğitim yılına başlamasını mı istiyor?

Öğretmen ihtiyaçları ve nakil sürecinin baltalanması

Gerçeklikten uzak belirlenen öğretmen ihtiyaçları ile okullarımız, kadro eksikleri ile eğitim ve öğretime başlamak zorunda kalacaklardır. Eğitim bakanlığı ile uzlaşılan 251 öğretmen ihtiyacından sonra Eğitim Bakanlığı tarafından hiçbir hazırlığı olmayan yeni bir program ortaya konmuştur. Yeni programa göre toplam 5047 saat ek ders yükü ve en az ek 260 öğretmen ihtiyacı yaratan eğitim bakanlığı bu ihtiyacı görmezden gelmektedir.

Öğretmen ihtiyaçlarının bakanlık tarafından tek taraflı olarak gerekenden az belirlenmesinden kaynaklı nakil sayısı olması gerekenden az olmuştur. 555 olan nakil sayısı ihtiyacın gerektiği gibi artırılması durumunda 1000’e yakın bir nakilin gerçekleşmesi gerekirdi. İhtiyacın doğru belirlenmemesi ile 100’lerce öğretmenin nakil hakkı ve 100’lerce işsiz bekleyen öğretmen adaylarının atanma imkanı bulma hakkı gasp edilmiş oldu.

Bakanlık kendi belirlemiş olduğu ihtiyacın da altında nakil gerçekleştirmiştir. Toplam 75 tane daha nakilin çeşitli branşlarda okullara gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bizim tespitlerimize göre gerçek dışı ihtiyaçlarla nakil yapılmış olsa bile 24 okuldaki tam kadro ve üstü çeşitli branşlardaki eksikliklerde sırada bekleyen olmasına rağmen nakil işlemi yapılmamıştır. 51 okuldaki yarım kadro çeşitli branşlardaki eksikliklerde sırada bekleyen olmasına rağmen nakil işlemi yapılmamıştır.

Yüzlerce öğretmenimiz nakil alamazken, yüzlerce iş bekleyen gencimizde münhal açılmadığı için işsiz kalmaya devam edecektir. Durum böyle iken bakanlık TC’den sözleşmeli olarak yüzlerce öğretmeni getirmeyi planlamaktadır. Muhasebe alanında münhal açılmazken bu alanda TC’den sözleşmeli öğretmen getirilmeye çalışılmaktadır. Yapılan uygulama yasal değildir.

Eğitim bakanı, açması gereken yüzlerce münhali ilgili branşlarda birçok öğretmenin sırada beklemesine rağmen TC’den sözleşmeli olarak getirmeyi mi planlamaktadır?

Yeni ders programı ile ne yapılmaya çalışılıyor?

Eğitim bakanlığı, 2023-2024 eğitim öğretim yılında haftada 2 gün öğleden sonrada eğitim yapılacağını bir taraftan söylerken, bir taraftan bu konuda herhangi bir hazırlık yapmamaktadır. Bakanlık ben yaptım oldu anlayışıyla hareket ederek, eğitim paydaşları ile olan istişareyi sonlandırmıştır. Okul idareleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve sendikalar görmezden gelinerek, ben yaptım olur mantığıyla adımlar atılmaktadır.

Eğitim Bakanı’na soruyoruz;

-Eğitim şu an ki süresiyle bile devam edemez duruma gelmişken, okullarımızda haftada iki gün öğleden sonra eğitim nasıl yapacaksınız?

-Yeni program ile öğrencilerin kendilerini çeşitli alanlarda geliştirmelerini sağlayan kol faaliyetlerini sınıf içerisindeki derslere dönüştürürken ne tür bir bilimsel yöntem izlediniz?

-Öğrencilerin beslenmesi ve öğle arasındaki güvenliği ile ilgili olarak ne gibi çözümler ürettiniz?

-Okullarımızda sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerin sürdürülebilmesi için gerekli alanları ve imkanları tamamladınız mı?

-Okullardaki temel eğitsel materyal, teknolojik donanım eksikliklerini çağın gereklerine uygun olarak giderdiniz mi?

-Mevcut durumda bile okulların hijyen ve temizlik gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz okul bütçelerini artırdınız mı?

-Okul binası hasarlı olup ve eğitimin yapılamadığı 5 okulumuzun ( Namık Kemal Lisesi, Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi, Erenköy Lisesi, Güzelyurt Meslek Lisesi ve Cumhuriyet Lisesi) hala daha bugün Eylül ayında nerde nasıl eğitime başlayacağı belli değilken, yeni programın nasıl uygulanacağı ile ilgili bir öngörünüz var mı?

-Güney Kıbrıs’ta 650 okulda, öğrencilerin tümünün korunması amacıyla binaların bakımı ve iyileştirilmesi veya depreme karşı korunmasıyla ilgili olarak yapılan çalışmalara 150 milyon Euro harcanırken kuzeyde neden tek bir adım atmadınız?

-Açıklama, oyalama dışında ilk gözlem raporlarına göre riskli bulunan birçok okulumuzdaki binaların ileri tetkiklerini hala daha neden yapmadınız?

-Artan öğrenci sayısı nedeniyle kalabalıklaşan sınıflara konteynerle mi çadırla mı çözüm üreteceksiniz?

-Türkçe bilmeyen öğrencilerimize bilimsel olmayan söylemler dışında sorun çözücü gerçekçi bir plan yaptınız mı?

-Eğitimde vaat ettiğiniz kalite ve verimliliği ülkemiz yasalarına göre suç olan, izin vererek suç işlediğiniz Kuran Kursları ile mi sağlayacaksınız?

 

Tüm bu koşullar altında iki gün öğleden sonra eğitimin daha nitelikli bir kamusal eğitime hizmet etmeyeceği ve başarısız olacağı aşikardır. Ülkemizi yönettiğini iddia edenlerin bu ısrardan beklentileri nedir? Yoksa sadece kendilerine söyleneni mi yapmaktadırlar? Bunun kaos olacağını bile bile neden tek taraflı ısrar etmektedirler? Gerçekleri ortaya koyan öğretmen ve sendikasına hukuk dışı, art niyetli saldırılar ile hedeflenen nedir?

Sendika olarak tüm bu konulardaki takibimiz ve bilimsellikten uzak dayatmalara olan tavrımız her zaman olduğu gibi bugünde devam edecektir.

Müdür ve müdür muavini münhalleri ile ilgili konunun hukuki olarak mücadelesine de derhal başlanacaktır. Bugüne kadar sorduğumuz sorulara cevap vermeyen, imza atmış olduğu protokolün gereklerini yerine getirmeyen, öğretmen haklarına ve sendikasına saldırarak yıldırmaya çalışan, hiçbir soruna gerçekçi çözümler üretmeyen Eğitim Bakanı’nı eğitimin önünü açmaya ve istifa etmeye davet ediyoruz.

Eğitimin gerçek sorunlarını ortaya koyarak, mücadelemize devam edeceğiz”









Başa dön tuşu