InstagramKıbrısManşetSiyaset

Özkızan: Faşist ve ırkçılar sadece yoksul göçmenleri hedef alıyor, zenginlere ise şirinlik yapıyor

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Celal Özkızan, Kıbrıs’ın güneyindeki göçmen düşmanlığının dehşet verici boyutlara ulaştığına dikkat çekerek, yapılan ırkçı saldırılarla ilgili Kıbrıs Türk toplumunun çıkarması gereken üç ders var olduğunu söyledi

Özkızan: Asyalı kadın Rumca “dört çocuğum var” diyerek ağlarken, Suriyeli bir adam “Kıbrıs’ta sana yer yok” denilerek önce dövüldü sonra denize atıldı

Yazılı açıklama yapan Özkızan, bir hafta önce Baf‘ın Chloraka köyünde Suriyeli mültecilere yapılan toplu saldırıdan sonra dün de Limasol‘un göbeğindeki göçmenlere ve yabancılara yönelik büyük bir saldırı gerçekleştiğini hatırlattı

Limasol’da, dün akşam saat 20.00 civarında “Kıbrıs Yunandır” diye slogan atarak ve ellerinde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı taşıyan 200 civarında faşist ırkçının, etraftaki “yabancı görünümlü” herkese saldırarak Limasol’u ateşe verdiklerini hatırlatan Özkızan, izlediği videoda dükkanı paramparça edilip yıkılan Asyalı bir kadının kaldırımda oturup hıçkıra hıçkıra ağlayarak Rumca “dört çocuğum var” dediğini, kenarda kendi halinde oturan Suriyeli bir adamn ise “Kıbrıs’ta sana yer yok” denilerek evire çevire dövülüp, sonra da “Denize atalım, denize atalım” bağırışları arasında denize atıldığını gördüğünü söyledi.

“Birincisi; ırkçılık ırkçılıktır”

Özkızan, bu süreçten çıkılması için gereken üç ders olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı;

“Birincisi, ırkçılık ırkçılıktır. Kıbrıs’ın kuzeyinde göçmen düşmanlığı ve kökene göre ayrımcılık yapan kişiler, Kıbrıs sorununu ve Türkiye’nin baskıcı siyasetini bahane göstererek kendi ayrımcı zihniyetlerinin üzerini örtmeye çalışsalar da güneydeki ırkçı zihniyetten pek bir farkları yoktur. Elbette Kıbrıs’ın kuzeyinde başta vatandaşlık, nüfus, gümrük ve güvenlik meseleleri olmak üzere çeşitli ciddi sorunlarımız vardır. Bu sorunlara da çok ciddi çözümler gereklidir. Ancak kökene göre ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı, bu sorunlar bahane gösterilerek savunulamaz. Kaldı ki ayrımcılık, sorunları çözmek bir yana daha da karmaşıklaştırır”

“İkincisi; Kıbrıslı Elen toplumunu sadece “Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıs sorununa bakış açısı” kriterleri doğrultusunda değerlendirmemek”

İkinci anlaşılması gereken dersin de Kıbrıslı Elen toplumunu artık sadece “Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıs sorununa bakış açısı” kriterleri doğrultusunda değerlendirmenin yanlış olduğunu anlamak olduğunu söyleyen Özkızan, Kıbrıslı Elen toplumunu, kendi içinde ayrı bir toplum olarak kabul ederek, bu toplum içindeki çeşitli kesimleri ve siyasi yapıları ekonomik, kültürel, siyasi, kurumsal, ekolojik vs. konulara bakış açılarına göre bütüncül olarak değerlendirmek ve ilişkilerimizi de ona göre ayarlamak gerektiğini vurguladı.

“Üçüncüsü; Faşist ve ırkçıların sadece fakir göçmenleri hedef aldığını zenginlere şirinlik yaptığını bilmek”

Üçüncü dersin ise “faşist ve ırkçıların sadece yoksulları hedefe aldığını” görmek ve dünyanın her yerinde “Memleketimizde yabancı istemiyoruz” diye ortalıkta dolaşan tiplerin, sadece yoksul, gariban ve güvenceden yoksun yabancılara saldırdıklarını, zengin, efendi ve kapitalist yabancıların önünde şirinlik yaptıklarını bilmek olduğunu belirtti.

“Asyalı kadına, sokakta oturan Suriyeli adama ve berber dükkanına saldırıyorlar ama…”

Özkızan, “Kıbrıs’ın güneyindeki faşist ırkçılar küçücük dükkanı olan Asyalı kadına, sokakta oturan Suriyeli adama ve berber dükkanına saldırıyorlar, ama kıyılarına çöreklenmiş Fransız ve İtalyan doğalgaz şirketlerine, Limasol’a çöreklenmiş Rus sermayesine ve İngiliz Üsleri’ne seslerini bile çıkarmıyorlar” diyerek benzer bir durumun Kıbrıs’ın kuzeyinde de büyük sermayeye karşı emek mücadelesi vermekten kaçınan, ama sabah akşam “yerleşikler” lafını ağzından düşürmeyenlerde de görülebileceğini aktardı.











Başa dön tuşu