Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Selma Eylem, 25 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “24 Kasım bizler için öğretmenler günü olmasının yanında öğretmen hak, özgürlük ve statüsü için, çağdaş, laik, bilimsel eğitim için mücadele etmek, mücadeleyi yükseltmek anlamı taşımaktadır” dedi
Eylem’in açıklamasının tamamı şu şekilde:
“ÖĞRETMEN; Bilim Yolunda, Çağdaş Değerler Uğrunda Gelecek ve Varoluş Kavgası Vermeyi Sürdürecektir
Değerli Öğretmenlerimiz ve Halkımız,
Türkiye’de 12 Eylül 1980’de darbe yapan askeri rejim, öğretmenlerin örgütü TÖB-Der’i kapatarak yüzlerce aydın ilerici öğretmene işkence yapmış, mal varlıklarına el koymuş, sürgüne göndermiş veya katletmiştir.
Ardından da yapılan tüm bunları örtmek amacıyla Atatürk’e başöğretmen ünvanının verildiği gün olan 24 Kasım’ı öğretmenler günü olarak ilan etmiştir.
İşte bu nedenle 24 Kasım bizler için öğretmenler günü olmasının yanında öğretmen hak, özgürlük ve statüsü için çağdaş, laik, bilimsel eğitim için mücadele etmek, mücadeleyi yükseltmek anlamı taşımaktadır.
Geçtiğimiz yılın 24 Kasım’ından bugüne;
1. Tüm öğretmenler tek yasa altında toplanmış, eşitsizlik adaletsizlik yaratan göç yasası ve sosyal güven(sizlik) yasası kaldırılarak öğretmenlerin ekonomik sosyal ve özlük haklarıyla çalışma koşulları iyileştirilerek öğretmene hak ettiği değer verilmiş;
2. Öğretmenin yasal haklarını toplum önünde sorgulanır hale getirmekten kaçınılmış, öğretmenin ve örgütünün itibarsızlaştırması, özellikle sosyal medya üzerinden saldırılara maruz kalması engellenmiş;
3. Eğitim sistemimiz yasalarımıza uygun olmayan ama yıllardır enjekte edilmekte olan dini unsurlardan arındırılmış, herkese eşit çağdaş laik parasız kamusal eğitim sağlanmış, anayasa ve milli eğitim yasamıza uygun müfredat içerikleri uygulanmış, partizanca öğretmen ataması yapmaktan vazgeçilmiş, küçük yaştaki çocuklarımızın camilerde, tarikat yurtlarında kuran kursu gerekçesiyle beyinlerinin yıkanmasına göz yumulmamış ve hatta suç sayılmış;
4. Eğitim devlet politikası haline getirilmiş, seçmeci-elemeci bir sistem olmaktan çıkarılıp dindar, kindar nesil yetiştirme hedefiyle yapılan müdahale ve baskılara boyun eğilmemiş;
5. Saray yapımı değil, çocuklarımız düşünülerek kalabalık sınıflara yeni okullar yapılarak çözümler üretilmiş;
6. Yaşanan pandemi sürecinde eğitime pandemi bütçesi ayrılarak, okulların altyapı ve donanımları sağlanmış gerekli ve yeterli hazırlık ve organizasyon yapılarak ve sürekliliği sağlanarak bu süreçte tüm sorumluluk ve yük öğretmen ve okul idarelerine bırakılmamış, el yordamıyla pandemi süreci yönetilmeye çalışılmamış;
7. Cihazı ve interneti olmayan tüm çocuklarımız tespit edilerek tümünün tablet ve interneti sağlanarak uzaktan eğitime erişimi sağlanmış;
8. Bu döneme özgü müfredat, yasa ve tüzükler çalışılıp hazırlanmış ve hayata geçirilmiş;
9. TC’den öğretmen görevlendirme dayatmasına boyun eğilmemiş, ülkemizde yüzlerce işsiz öğretmenimizin atanması yapılmıştır…
demeyi gerçekten çok isterdik ancak ne yazık ki mümkün değildir…
Sendikamız tüm bunları mümkün kılmak için mücadelesini ve desteğini sürdürecektir.
Atatürk’ün, Latin alfabesinin başöğretmenliğini yaptığı gün olan ve öğretmenler günü olarak kutlanan 24 Kasım’da O’nun laik, bilimsel eğitim, insan hakları, demokrasi, çağdaş toplum, özgür ve toplumsal statüsü tartışılmayan öğretmen ilkelerinden yana olmaya ve savunmaya devam edecektir.
Kıbrıs Türk toplumunun çağdaş, laik toplum yapısını dönüştürmeye çalışan dayatmalara, eğitime, öğretmen haklarına yapılan saldırı müdahale ve dayatmalara karşı boyun eğmeyecek, mücadeleyi sürdürecek, bilim yolunda, çağdaş değerler uğrunda gelecek kavgası, varoluş kavgası vermeyi sürdürecektir”