Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜSEN), çalışanın rızası olmadan yapılan maaş kesintilerine yargıdan “faizi ile hemen ödeyin” kararı çıktığını hatırlatarak, bunun üniversitenin yaşadığı mali krize çözüm olmadığını, çözümün hükümetle imzalanmak istenen protokolün taslağında mevcut olduğunu ve geriye kalanın da hükümetin iradesi ve niyeti olduğunu vurguladı
DAÜSEN: Dava konusu haklı bulundu ve davalar kazanıldı
Yazılı açıklama yapan sendika, çalışanların alacak davaları ile ilgili karar verildiğini, DAÜ’de çalışanın rızası olmadan yapılan maaş kesintilerine yargıdan “faizi ile hemen ödeyin” kararı çıktığını hatırlattı.
Sendika açıklamasında, “DAÜ’de ‘iç borçlanma’ uygulamasının çalışanın rızası olmadan gerçekleştirilmesinin yasa dışı olduğunu vurgulamak ve bu kararın bireysel alacak davaları ile anlamsız hale geleceğini ıspatlamak için DAÜ-SEN ve DAÜ BİR-SEN olarak avukatımız Öncel Polili aracılığı ile emsal niteliğinde, farklı statülerde görev yapan (Akademik Personel, Memur, İşçi) 3 kişi için açmış olduğumuz bireysel alacak davalarının ikisinin kararı 21 Kasım 2023 tarihinde mahkemede okundu. Dava konusu haklı bulundu ve davalar kazanıldı” denildi.
“Bu durum, üniversite aleyhine açılacak binlerce dava demektir ve üniversitemizin mali sorununa da çözüm değildir”
Açıklama şöyle devam etti;
“Bu çerçevede, 2023 Temmuz ayında hayat pahalılığı artışının brüt maaşlarımıza yansıtılmasından sonra ‘iç borçlanma’ adı altında net maaşın kesintili/eksik ödenmesi hatalı bulunmuş, mahkemede okunan karara göre idarenin Temmuz ayına ilişkin yapmış olduğu eksik ödemenin yasal faizi ile birlikte iadesine/ödenmesine karar verilmiştir.
Diğer davanın da yakın zamanda aynı yönde sonuçlanmasını beklemekteyiz. Sendika desteği ile açılan bireysel davalarla, ‘iç borçlanma’ adı altında maaşlarımızdan yapılan kesintilerin iadesini yasal faizleri ile geri almamızın mümkün olduğunu bilmekteydik, bugün bu bilgimiz bir kez daha mahkeme kararıyla ispatlanmıştır.
Ancak bu durum, üniversite aleyhine açılacak binlerce dava demektir, pratik olmamasının yanında mali kriz içerisinde olan üniversitemizin mali sorununa da çözüm değildir.
Daha önce de vurguladığımız gibi, davaları kazansak da üniversitemizi kaybedebiliriz. DAÜ’nün yegane kurtuluşu tarafların yani hükümetin, DAÜ yönetiminin ve sendikaların uzlaşı içerisinde bir protokol kapsamında, hukuğa saygılı olarak sorumluluklarını geçikmeden tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesi ile mümkündür.
“Eksik kalan tek şey hükümetin siyasi iradesi ve niyetidir”
Hiç bir dava sonucu, hiç bir eylem ve/veya grev bu ihtiyacı ortadan kaldırmayacaktır. Akılcı olan daha fazla vakit kaybetmeden gündemde olan Protokol taslağını imzalayarak tarafların protokol gereklerini hayata geçirmesidir.
Bu çerçevede Hükümeti ve Sayın Başbakan Ünal Üstel’i bir kez daha uyarmak istiyoruz: Hükümet olarak yetkiniz, gücünüz ve imkanınız vardır. Çalışanın özverili katkılarını da dikkate alarak sorumluluğunuzun gereğini yapın. Hukuk dışı işlerden vazgeçin.
DAÜ’nün mali sorunlarının çözümü için çare vardır. Tüm bu çareler protokol taslağında mevcuttur. Eksik kalan tek şey hükümetin siyasi iradesi ve niyetidir”
