InstagramKıbrısManşetSiyaset

TDP: Birincil talep sığınma evi değil “Önleme-Koruma-Cezalandırma” ayaklarını içeren yasanın geçmesidir




Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), her yıl hükümet partilerine bağlı Bakanlıklar ve Polis Genel Müdürlüğü (PGM) ile Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) arasında imzalanan “kadına yönelik şiddete karşı” iş birliği protokolünden İstanbul Sözleşmesi’nin çıkarılmasına çok sert çıktı, hükümet ve muhalefetin “Ev İçi Şiddet Yasası” yasa taslağı konusunda hiçbir adım atmadığına dikkat çekti

TDP: Ana muhalefet “Ev İçi Şiddet Yasası”na karşı aktif şekilde anti lobi yapıyor

Yazılı açıklama yapan TDP, LTB Başkanı Mehmet Harmancı’nın, her yıl Bakanlıklar ve polisle imzaladıkları “Aile İçi Şiddetle Mücadele Koordinasyon Mekanizması”na dair iş birliği protokolünden İstanbul Sözleşmesi’nin çıkarıldığını ve bu yanlış düzeltilmeden protokole imza koymayacaklarını belirten açıklamasına işaret etti.

TDP açıklamasında, “Bir yandan atama hükümete mensup milletvekilleri AKP ile iş birliği yaparak İstanbul Sözleşmesi’nden bizi uzaklaştırıyor. Diğer yandan ana muhalefet partisi bu gibi mekanizmaların yasal statü kazandığı Ev İçi Şiddet Yasası’na karşı aktif şekilde anti lobi yapıyor” dedi.

“Birincil talep sığınma evi değil “Önleme-Koruma-Cezalandırma” ayaklarını içeren yasanın geçmesidir”

Kadına yönelik şiddet konusunda, sürekli dillendirilen “Sığınma Evi” talebinin, birincil talep olmadığını, LTB’nin bünyesindeki Sığınma Evi’nin şu an için ihtiyacı karşıladığı kaydedilen açıklamada, esas talep edilmesi gerekenin “Önleme-Koruma-Cezalandırma” ayakları olduğu vurgulandı.

TDP, Kadından Yaşama Destek Derneği’nin (KAYAD) taslağını hazırladığı, 2018’de milletvekillerinin gündemine getirilen ve 2021 yılında da Meclis’te ivediliği onaylanan “Ev İçi Şiddet Yasası” yasa taslağına işaret ederek, bu taslağın ihtiyaç duyulan tüm ayakları sağlamasına rağmen ana muhalefetin sanki böyle bir taslak yokmuş gibi siyaset üretmeye devam ettiğini kaydetti.

TDP açıklamasında, “Ortada bir yasa taslağı varken, Kıbrıs Türk toplumuna ve Kıbrıs Türk kadınına yapılan saldırılar karşısında yapılması gereken ilk şey; böyle bir çalışma yokmuş gibi davranmak değil bu yasanın geçmesi için mücadele etmektir” dedi.









Başa dön tuşu