Kıbrıs
Sinir esnasında Hitler benzetmesi ifadesi kullandığım için üzgünüm
Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı, sağlıkçılar tarafından sert bir dille eleştirilen sözleri hakkında bir açıklama yaparak, “Sinir esnasında Hitler benzetmesi gibi aşırı bir ifade kullandığım için üzgünüm” dedi
Arıklı açıklamasında, Zaroğlu’nun, tek başına bir odada kalabilmesi için, Sağlık Bakanı Ali Çaygür’ü kendisinin arayıp ricada bulunduğunu da itiraf etti.
Arıklı’nın açıklaması şu şekilde:
ZARURİ BİR AÇIKLAMA
Ülkemizi kasıp kavuran salgın sürecinin, bir çoğumuzun hem beden hem de ruh sağlığını bozduğu bir gerçek.
Covid 19 virüsü, bazı YDP li arkadaşlarımızı da yakaladı.
Bunlardan birisi de Genel Sekreterimiz ve Lefkoşa Milletvekilimiz Bertan Zaroğlu oldu.
Zaroğlu testlerinin pozitif çıktığı 8 Eylül tarihinde Burhan Nalbantoğluna gitti. Orada kendisi ile Hemşire Oğuz Köse ilgilendi.
Köse Zaroğlunun yakin arkadaşı idi. “Şu oda boş seni buraya yatıralım” diyerek Zaroğlu’na boş bir odayı gösterdi. Zaroğlu tam odaya yerleşmeye çalışırken, bir bayan doktor müdahale etti ve “Hayır buraya yerleşemezsin. Seni başka odaya alacağız” dedi. Bertan eşyalarını yerleştirdiği oda da kalma konusunda ısrar edince tartışma çıktı.
Araya başkaları da girdi ve Bertan’ın o odada kalması sağlandı. Bunun üzerine ilgili doktorlar tarafından alelacele o odaya ikinci bir yatak konuldu ve başka bir hasta daha yerleştirildi.
Bu gelişme üzerine konu tarafımdan Ali Pilliye iletildi ve mümkünse Zaroğlunun tedavisine bir karantina otelinde devam edilmesi istendi.
Neticede Bertan bir Karantina Oteline yerleştirildi. Otelde kaldığını 3. Gün Bertanın balgamında kan görüldü. Bertan hemen arkadaşı Oğuz Köseyi aradı. Oğuz durumun çok ciddi olduğunu söyleyerek hemen Bertana ambulans göndereceklerini söyledi. Arkasından da beni aradı ve durumun ciddiyetini anlattı.
Ben bunun üzerine Müsteşar Ali Çaygür’ü arayarak geçen sefer yaşanan tatsız hadiseyi hatırlattım ve Bertan’ın ayrı bir odada yatırılmasını rica ettim. Ali bey;” Hiç merak etme Başkan. 50 odamız var. Sayın Vekili rahat bir odaya alırız. Ben şimdi gerekeni yapıyorum” dedi.
Sayın Müsteşar 5 dakika sonra beni tekrar arayarak,”Sayın Başkan gereken talimatı verdim. Sayın Vekilin odası hazırlanıyor” dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim. Ardından Bertan’ı arayarak Sayın Müsteşarın dediklerini anlattım.
Bertan’ın 10 dakika sonra bana gönderdiği video ile kafamdan kaynar sular döküldü. Bırakın ayrı bir odayı, Bertana pis bir yatak gösterilmişti.
İlgili doktorlar Müsteşara ve Hükümete Bertan üzerinden adeta bir mesaj gönderiyorlardı.
Bu gelişme üzerine bu videoyu Ersin Tatar, Sağlık Bakanı ve Müsteşara gönderdim. Daha sonra da sosyal medyada paylaştım. O sinir esnasında Hitler benzetmesi gibi aşırı bir ifade kullandığım için üzgünüm.
Konu Türkiyede Bertan’ın ailesine ve onlar vasıtası ile Türkiye yetkililerine de ulaştırılmış olacak ki, 15 dakika sonra Türkiyeden de yetkililer aramaya başladı. Ailesinin isteği üzerine bir ambulans uçak gönderildi ve Bertan Ankara Şehir Hastahanesine kaldırıldı. Tedavisine orda devam ediliyor.
Bu gelişmeler KKTC de hiç de arzu edilmeyen tartışmalara sebep oldu.
*Kimse Bertan’ı o yatağa yatmaya zorlayan doktorların kimliğini ve niyetini sorgulamadı.
*Kimse bırakın bir Milletvekilini, sıradan bir vatandaşın bile öyle bir yatağa yatırılmak istenmesindeki mantığın sebebini araştırmadı.
Bazılarına göre Bertan doğuştan suçlu idi. Hatta bir gazeteci arkadaşım gayet güzel bir espri ile durumu özetledi. Dedi ki;”Gökten Bertan’ın başına meteor düşse, içimizden bazıları yine Bertan’ı suçlu bulacak ve ‘ne işi vardı meteorun altında’ diyecekler” dedi.
Mesele budur efendim…