Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO) üniversiteler ve kurs merkezlerinin denetlenmesini sağlayacak kurumların yeniden ele alınması gerektiğini belirtti
KTEZO: Bu ülkede rantın ucu sonuna kadar açık
Odadan yapılan yazılı açıklama, “Bu ülkede rantın ucu sonuna kadar açık. Ucunun dokunmadığı yer neredeyse kalmadı. Her yerden her şeyden patlak veriyor” ifadeleri kullanıldı.
Tedbir alma ve denetlemenin önemine vurgu yapılan açıklamada, suçun üremesi ve işlenmesi için bir altyapı yaratıldığı iddia edildi.
“Bu işlenen suçlara ve rezilliklere hepimiz ortağız”
Açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Bu ülkede rantın ucu sonuna kadar açık. Ucunun dokunmadığı yer neredeyse kalmadı. Her yerden herşeyden patlak veriyor. Bu güne kadar her kademeye, kamuoyuna açık, bıkmadan usanmadan bu yöntemlerle bir yere gidilemeyeceğini söyledik, anlattık.
Üniversitelerin üniversite olmadığını, kurs yerlerinin kurs yeri olmaktan çıktığını dillendirdik, uyardık, girişimler görüşmeler yaptık, izahını ortaya koyduk.
Hiçbiri işe yaramadı. En son ortaya çıkanlar tam bir kirlenmeyle karşı karşıya olduğumuzu bizlere açıkça gösterdi.
Bu işlenen suçlara ve rezilliklere hepimiz ortağız. Tek tek ve toplum olarak sorumluluklarımızı taşımak zorundayız.
“Üniversiteler gerekli eğitimleri verecek kapasiteye, standartlara sahip midirler?”
Tüm bu olup bitenleri bilmiyor muyduk?
Tedbir almak için, üzerine yürümek için, denetlemek için bizi tutanlar mı vardı?
İlgili olan herkes de biliyor ki, ortaya çıkan buz dağının görünen kısmıdır. Suçun üremesi, işlenmesi için yıllar yılı, başından sonuna yasalarla da tahkim edilmiş, büyük bir altyapı yaratılmıştır.
Sırasıyla soracak olursak…
Üniversiteler gerekli eğitimleri verecek kapasiteye, standardlara sahip midirler?
Kuruluş amaçları gerçekten eğitim mi?
Öğrenci kriteri var mı?
Derslere devamlılık sağlanıyor, denetleniyor mu?
Devamında ölçme ve değerlendirmelere ait gerekli hassasiyet gösteriliyor mu?
“Kayıttan sonra okullarla ilişiklerini kopardıklarını söyleye söyleye dilimizde tüy bitti”
Hergün, her yıl Bakanlar Kurulu’nun kararıyla sınıf atlandığı, çağ nüfusunun %75’inin üniversiteye gittiği bir ülkede tüm bu soruları defalarca sorduk.
Dahası, gelen öğrenci adaylarının para kaynağı olduğunu, ülkelerinden kaçmak için geldiklerini, kayıttan sonra okullarla ilişiklerini kopardıklarını söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.
Gözardı edilen ve bir türlü halen daha gündeme girmeyen kurs merkezlerinde de ayni durum söz konusudur.
“Ülkede kaos ve güvenlik sorunu yaratıyoruz”
Binlerce öğrenci olmayan öğrenci kaydı ile ülkede birilerine sadece kaynak yaratılıyor. İddia da büyük!!! kuaför ve berber yetiştiriyormuşuz…
Ülkenin ihtiyacı olsa neyse…
Bu kurs merkezleri sayesinde meslek edinip de ülkesine geriye dönenler olsa yine neyse! hayırın bir iş yapmış sayılacaktık.
Ancak maalesef çoğunluğu zavallı, aç, üst üste evlere sıkıştırılmış insanlarla birlikte sadece ülkede kaos ve güvenlik sorunu yaratıyoruz.
Sorun belli, çözüm de belli…
En önemlisi, suçun üretilmesine kaynak olan unsurları ortadan kaldırmak için harekete geçmek zorundayız. Yasalarda değişiklik yaparken denetimi de yapacak kurumları yeniden ele almalıyız.