Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-sen) Başkanı Ahmet Tuğcu, KALECİK-III Sözleşmesi’nin derhal iptal edilmemesi durumunda, AKSA’nın Kıbrıs Türk toplumunun sırtından servetine servet eklemeye devam edeceğini söyledi
Tuğcu: AKSA ülkemizde 1 milyar dolar kâr elde etti
Tuğcu, K.T. Makine Mühendisleri Odası’nın (MMO) bugün gerçekleştirilen 45. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.
El-sen ve Makine Mühendisleri Odası’nın yürüttüğü ortak çalışmanın, ülkemize girdiği 2000 yılından bu yana AKSA’nın yaklaşık 1 milyar dolar tutarında kâr ettiğini ortaya koyduğunu belirten Tuğcu, 15 yıl alım garantili bu sözleşmeyle, 2038 yılına kadar bu kârın katlanarak artacağı uyarısında bulundu.
Tuğcu, “AKSA’ya ödenen bu paralarla KIB-TEK’e yeni santral yatırımları yapılıp, Teknecik’in üretim kapasitesi, ülkenin tüm elektrik enerji ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilecek bir noktaya ulaştırılabilir. Kimsenin, ülkemizin enerji politikalarını ipotek altına almaya, bu toplumun parasını AKSA’ya peşkeş çekmeye hakkı yoktur” dedi.
MMO’nun, 24 yıldır Kıbrıs Türk toplumunun kanını emen AKSA’ya karşı, toplumsal menfaatlerimizi korumak adına verdiği mücadelede El-sen’in en büyük destekçisi olduğunu söyleyen Tuğcu, Başkan Ayer Yarkıner ve yönetim kurulu nezdinde tüm oda üyelerine sonsuz teşekkürlerini iletti.
“Bu bize göre bilinçli bir politikadır”
Ayer Yarkıneryönetiminin verdiği en büyük mücadelelerden birinin, Kıb-tek’e yatırımlar konusu olduğunun altını çizen Tuğcu, bunun kurumun geleceği açısından hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Teknecik santrallerine ve Serhatköy’de bulunan güneş enerjisi sistemine yapılacak yatırımların, hem enerji arz güvenliğinin sağlanması, hem de halkın enerjiyi en ekonomik biçimde tüketebilmesi adına zaruri olduğunu belirten Tuğcu, ancak bizi yönetenlerin bunu yapmak yerine, güncel hesaplamalara göre şu anda halkı her ay yüzde 40 daha pahalı elektrik faturalarına mahkum etmeyi tercih ettiklerini kaydetti.
Tuğcu, “Tercih ediyorlar diyorum çünkü bu bize göre bilinçli bir politikadır. Bağlı bulunduğu yasa gereği halka maliyetine satış yapma kabiliyeti bulunan Kıb-tek’e santral yatırımı yapmak yerine, AKSA’ya her gün yeni bir imtiyaz sağlayıp çok daha pahalı bir üretime göz yummanın, başka bir açıklaması yoktur” diye konuştu.
“Bu toplumun parasını AKSA’ya peşkeş çekmeye hakkı yoktur”
KALECİK-III Sözleşmesi’nin derhal iptal edilmesi ve Kıbrıs Türk toplumunun kendi öz varlığı olan Teknecik Elektrik Santrali’ne yatırım yapılması çağrısını yineleyen Ahmet Tuğcu, “Doğru olan, halkın yararına olan budur. Kimsenin, ülkemizin enerji politikalarını ipotek altına almaya, bu toplumun parasını AKSA’ya peşkeş çekmeye hakkı yoktur” dedi.
Tuğcu, peşkeşle karşı karşıya kalınan bir diğer olayın da, Serhatköy’de bulunan Kıb-tek’e ait arazinin, güneş enerjisi kurma izniyle beraber SAN-HO adı altında kurdurulan özel bir şirkete verilmesi olduğunu belirtti.
“Kamu yararına olması gereken ise bu yatırımın bizzat Kıb-tek tarafından gerçekleştirilip, tüm toplumun geniş kapsamlı bir güneş enerji sisteminden faydalandırılmasıdır” diyen Tuğcu, Kıb-tek yönetiminin temel görev ve sorumluluğunun, daha düşük maliyete, sürdürülebilir ve çevreci enerji yatırımlarını hayata geçirmek ve enerji arz güvenliğini sağlamak için gerekli yatırımların önünü açacak kararlar üretmek olduğunu vurguladı.
“Kıb-tek özerk bir yapıya kavuşturulmalı”
Konuşmasında Kıb-tek’in siyasetten arındırılmasının gerekliliğine de dikkat çeken El-sen Başkanı, “Kıb-tek özerk bir yapıya kavuşturulmalı, ilgili alanlarda uzman kişilerce yönetilmelidir” dedi.
Bundan hareketle, 2012 yılından bu yana mecliste bekletilmekte olan ve altında UBP ve CTP dahil dört siyasi partinin imzası bulunan özerklik yasa tasarısının yeniden gündeme alınıp, bir an önce hayata geçirilmesi talebini yineleyen Tuğcu, “Kimse kusura bakmasın ama bu yasanın geçirilmemesi, siyasetin Kıb-tek’i bir çiftlik gibi kullanmaya devam etme niyetinin göstergesidir” diye konuştu.
El-sen’in toplumsal gailesi bulunan bir sendika olduğunu ve sadece kendi üyelerinin hak ve çıkarlarını değil, aynı zamanda toplumun hak ve çıkarlarını koruyup kollamayı asli bir görev olarak bildiğini kaydeden Tuğcu, “Tüm sendikalara ve sivil toplum örgütlerine çağrımızdır; gelin ön koşulsuz olarak bir araya gelelim, birlik içerisinde hareket edelim ve bu toplumun zararına her türlü icraatın karşısında dimdik ayakta duralım” dedi.
