Atanmış Başbakan Ünal Üstel‘e yakınlığıyla bilinen ve “sahte diploma” davasında Savcılık, polis ve Başbakanlık iş birliğinde gizli saklı Mahkemeye çıkarılıp teminata bağlanan Fatoş Ünal‘ın (nam-ı diğer Juju), Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Kadın Kolları Başkanlığı yarışında rakibi olan Müge Değirmencioğlu sürecin nasıl ilerlediğini gözler önüne seren bir açıklama yaptı
Değirmencioğlu: Görevimiz; baskı ve tehditlere boyun eğmeyen onurlu Türk kadınını temsil etmekti
Değirmencioğlu geçtiğimiz hafta yapılan ve Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi‘nde (KSTBU) devam eden “sahte diploma” soruşturmasında, “sahte diploma” aldığı gerekçesiyle Mahkemeye çıkarılıp teminata bağlanan ve Üstel’e yakınlığından dolayı “vatandaşlık, arsa tahsisi, istihdam” gibi birçok alanda istediği her şeyi yaptırabildiği söylenen Fatoş Ünal’ın kazandığı UBP Girne Kadın Kolları Başkanlık yarışıyla ilgili konuştu.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Değirmencioğlu, UBP’de önce anne ve babasının sonrasında kendisinin yıllarca çeşitli kademelerde görevler aldıklarını, dolayısıyla parti tabanını çok iyi tanıdığını bildiğini belirtti.
Değirmencioğlu, “Onlarda benim hiçbir zaman bir mevkiye ihtiyacım olmadan partim için yıllardır çalıştığımı çok iyi bilirler. Hiçbir hazırlığım olmadan tabanın ısrarı ve parti büyüklerimizin iki hafta önce tarafıma tebliğ ettiği görevi yerine getirmek adına Girne İlçe Kadın Kolları başkanlığına aday oldum. Verilen görev baskı ve tehditlere boyun eğmeyen, eğitimi, aile terbiyesi ve duruşu ile onurlu Türk kadınını temsil etmekti. Ve biz bunu layığı ile başardık” dedi.
“Bizim elimizde dik duruşumuz ve onurumuz, karşı tarafta ise Başbakan’ın sahip olduğu tüm imkânlar vardı”
Değirmencioğlu “Gizli saklı görüşmeler…” başlığı attığı paragrafta ise şunları söyledi;
“Çok zor bir saha tecrübesi yaşadık. Çünkü bizim elimizde dik duruşumuz ve onurumuz vardı, karşı tarafta ise Başbakan’ın sahip olduğu tüm imkânlar.
Biz sahada 5 kadın iken onlar müdürleri ve müsteşarlar ile sahadaydı. Bizim vaadimiz sevgi ve saygı iken, karşı tarafta tehdit, baskı, iş, vatandaşlık…. vardı. Ama yılmadık!
Ayrıştıran zihniyete karşı, birleştiren bir tutum ile üyelerimize ulaştık. Gözlerindeki korkuyu gördük, bizimle bir arada görünmek istemeyen dostlarımızı anlayışla karşılamak zorunda kaldık”
“Seçim günü önceden kurgulanmış bir senaryo yaşandı”
Değirmencioğlu “Seçim günü” başlığı altında ise şunları belirtti;
“Seçim günü yaşananlar adeta önceden kurgulanmış bir senaryonun sergilenmesiydi. Film Başbakanımızın sabah verdiği röportajda ‘Bizim yanımızda olanlar birde karşımıza çıkan adaylar vardır. Bu seçim formalitedir. Bu görevi yapan eski arkadaşımız bizimle birliktedir. Seçimin Kazananı Bellidir’ diyerek kendisi ile çelişen tarafsızlık ilkesine aykırı ve üyeleri kendi adayına yönlendirecek bir açıklama yaparak başlamıştır.
Hani hepimiz partiliydik?
“Divan Kurulu hukuksuzluklara kayıtsız kaldı”
Diğer taraftan divan tarafından yönetilemeyen bir seçim ve salon ile yine yaşanan tüm hukuk dışı hareketlere karşı kayıtsız kalan bir divan.
Bir de başbakanın tüm bürokratlarının yer aldığı o sandık, seçmen kabul ekranları, oy pusulaları…
Tek silahımız olan terbiyemizle hukukun üstünlüğüne sırtımızı dayayarak maalesef bu kadar ahlaksızlığı ancak bu kadar bertaraf edebildik.
“Varsın onlar entrikalar ile kazanmış olsunlar…”
Değirmencioğlu şöyle devam etti;
“Biz Kazandık….
Yüreğini ortaya koyan, tüm olumsuzluk, tehdit ve baskılara rağmen, beni değil bizi destekleyen dostlarımıza gönülden teşekkür ederim.
Çünkü onurlu duruşumuzla biz kazandık. Bu partide tehdit ve baskılara boyun eğmeden doğrunun yanında olan, ilkesi bu ülkenin bekası olan bizlerin sesini duyurduk. Biz bir meşale yaktık. Varsın onlar entrikalar ile kazanmış olsunlar. Biz hiçbir vaat vermeden gönülleri fethettik.
“Hukukun üstünlüğü”
Tüm usulsüzlükler karşısında, hukuki haklarımız saklıdır.
Ve bu uğurda bize verilen her oyun sorumluluğunu üzerimde taşıdığımızı ve sonuna kadar peşini bırakmayacağımız konusunda sizlere söz vermeyi bir borç bilirim”