EkonomiInstagramKıbrısManşetSiyaset

Ersen: Mesele sadece patates fiyatı değil! Hesapsızlık, plansızlık ve öngörüsüzlüğün bir yansıması




Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Yerel Üretim, Sanayi ve Ticaret Politikaları Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Güner Ersen, kamuoyundaki “patates fiyatı” tartışmalarına işaret etti, bunun “hesapsızlık, plansızlık ve öngörüsüzlüğün bir yansıması” olduğunu vurguladı

Ersen: Mesele sadece patates fiyatı değil!

Yazılı açıklama yapan Ersen, son günlerde kamuoyunda tartışma konusu olan patates fiyatlarının, ülkedeki pahalılığın geldiği boyut hakkında herkese bir ışık tuttuğunu söyleyerek, aynı zamanda herkesin meselenin sadece patates fiyatı olmadığını bildiğini de belirtti.

Bu durumun “hesapsızlık, plansızlık ve öngörüsüzlüğün bir yansıması” olduğunu vurgulayan Ersen, “Patates ender ürettiğimiz ve nadiren ihraç edebildiğimiz ürünlerden biri. Önceki dönemlerde yerli patatesin Mersin Limanı’ndan Türkiye’ye girişinin engellendiği haberlerini de hatırlıyoruz” dedi.

“Hükümet bu süreçte ne yaptı?”

Ersen, kamuoyu bu tartışmalarla uğraşırken, hükümetin “patates” meselesiyle ilgili ne yaptığını şöyle açıkladı;
“Hükümet, ‘Üreticiye destek veriliyormuş ama üretici yine de şikayetçiymiş’ algısı yaratmaya çalışıyor. Ama bu ülkede Sanayi Odası ve Esnaf Zanaatkarlar ilk kez birlikte eylem yaptı! Üretim olmadan var olamayacağımızın altını çizdiler, 2015 yılından beri sanayi için hiçbir yardım yapılmadığını söylediler, acı olan ise muhatap yok, cevap yok”

“Bu soruların cevaplarının hepsi; ‘Hayır’”

Ersen, bu yıl patates üretiminde yaşanan ciddi sıkıntıların sebebini ise madde madde sorularla şöyle sıraladı;

– Hükümet, üretimde sorunlar yaşanacağını öngörebildi mi?

– Hasatta gecikmeler oldu, bu doğru. Ancak hasat gerçekleşene kadar kaç ton patatese ihtiyaç olduğunu biliyor muyuz?

– İhtiyaç duyulan dönemde patates ithal edileceği hesaplandı mı?

– İthalata uygulanan fonlar düşürüldü mü?

– Vergilerde ya da KDV’de herhangi bir indirim yapıldı mı?

Ersen bu soruların cevapların hepsinin “hayır” olduğunu belirtti.

“Meclis kavgalarını izledik, ölen bebeğimize bile hakkıyla ağlayamadık”

Toplum olarak böylesi bir süreçte Meclis’teki koltuk kavgalarını izlediklerini, öldürülen bir bebeğe bile hakkıyla ağlayamadıklarını söyleyen Ersen, bugün hâlâ öğretmeni olmayan, sınıfı olmayan çocukların da tüm bu sorunlar gibi geri planda bırakıldığını kaydetti.

Ersen, “Bu plansızlık ve programsızlık sürerken, hükümet kendisini ‘istikrarlı’ ilan ediyor. Hemşireleri doktorlara, öğretmenleri velilere, üreticiyi tüccara ve halkı birbirine kırdırarak yoluna devam ediyor” dedi.

“Bu bölücülüğün en organize halidir”

Bunun adeta bölücülüğün en organize hali olduğunu vurgulayan Ersen, “Biz uyutulurken ‘istikrar’ adı altında bu düzen tam gaz devam ediyor” dedi.

Olması gereken yönetimin kucaklayıcı, birleştirici, besleyici, hesaplı, öngörülü, adil, şeffaf ve güvenilir olması gerektiğine işaret eden Ersen, “İstikrar dediğimiz kavram, tüm bu değerleri içinde barındırmaz mı? Güzel günler gerçekten hangi dağın ardındadır? Aşabilmek mümkün müdür bu dağları?” diye sordu.









Başa dön tuşu