EkonomiInstagramKıbrısManşetSiyaset

Yaylalı: En önemli unsur; gelir ve gider kalemlerinin doğru ve gerçekçi olmasıdır






Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Ekonomik Kalkınma ve Yerel İş Gücü Politikalarından Sorumlu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Erman Yaylalı, Cumhuriyet Meclisi’nde haftalardır devam eden bütçe görüşmelerine işaret etti, hiçbir bilimsel veri olmadan hazırlanan ve yüzde 14 açık vereceği öngörülen bütçenin günün sonunda yüzde 50 açık vereceğini söyledi

Yaylalı: En önemli unsur; gelir ve gider kalemlerinin doğru ve gerçekçi olmasıdır

Yazılı açıklama yapan Yaylalı, bütçenin en genel anlamıyla “belirli bir dönemi kapsayacak şekilde gerçek veya tüzel kişileri, toplum ve benzeri sosyal yapıların gelirlerinin ve giderlerin planlanması, organize edilmesi ve takibinin yapıldığı finansal bir belge” olarak tanımlandığını söyledi.

Devlet bütçelerinin hazırlanmasının amacının; bütçenin kapsadığı dönemle ilgili olarak, devlet gelirleri ve giderlerinin belirlenerek düzenlenmesi ve esas itibarıyla kontrol altına alınarak toplum tarafından bilinmesini sağlamak” olduğunu belirten Yaylalı, “Bütçe hazırlanırken ve ortaya konulurken en önemli unsur; gelir ve gider kalemlerinin doğru ve gerçekçi olmasıdır” dedi.

“Öğrenci sayısını bilmeden eğitim bütçesi neye göre hazırlandı?”

KKTC devletinin 2025 yılı bütçesinin hiçbir gerçekçi çalışma yapılmadan, bütçe hazırlanırken gerekli verilerden habersiz bir şekilde alelacele ve Kıbrıslıların deyimiyle tamamen “ezbere” hazırlandığını üzülerek gördüğünü kaydeden Yaylalı, ülkede yaşayan insan sayısı ve gerçek nüfus bilinmeden hazırlanacak bir bütçenin gerçekçi bir yapıda olması ve amacına hizmet edebilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Yaylalı, “Öğrenci sayısını bilmeden eğitim bütçesi neye göre hazırlandı? İhtiyaç duyulacak öğretmen sayısı belirlenirken 2025 yılında öğrenci sayısının ne olacağı biliniyor mu? Devlet okullarındaki kırtasiye ihtiyacı, kitap ihtiyacı hesaplanırken öğrenci ve öğretmen sayısı kaç olarak öngörüldü?” diye sordu.

“Sağlık Bakanlığı bütçesi, hangi nüfusa göre hesaplandı?”

Sağlık Bakanlığı bütçesine de değinen Yaylalı, bu bütçe hazırlanırken hasta sayısının hangi nüfusa göre belirlendiğini, buna karşılık gerekli olacak doktor sayısının, ilaç miktarının ve tıbbi malzeme miktarlarının nasıl belirlendiğinin de açıklanmasını istedi.

“Bunlarla ilgili yapılan bilimsel ve gerçekçi çalışmalar Cumhuriyet Meclisi’ne sunuldu mu?” diye sordu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bütçesine değindi.

“Sürücü ve araç sayısı bilinmeden Ulaştırma Bakanlığı bütçesi nasıl hazırlandı?”

Bu Bakanlığın bütçesi hazırlanırken, sürücü ve araç sayısının kaç olarak öngörüldüğünü, bunlara mukabil gereken yolların, trafik işaret ve düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi için gerekli gerçekçi ve bilimsel çalışmaların yapılıp yapılmadığını soran Yaylalı, “Güvenlikle ilgili kurumlarımızın bütçeleri hazırlanırken çok hızlı bir şekilde artan suç sayıları ve suç çeşitlerinin analizi yapılıp gerekli güvenlik görevlisi ve araç, ekipman ihtiyacı analizi yapıldı mı?” diye de sordu.

Yaylalı, “Bu tür bilinmeyen sorular bütçenin tamamı için geçerlidir. Nüfus sayısı ve gözle görülür bir şekilde değişen nüfus yapısı bilinmeden bütçe hazırlamak, hazırlanacak bütçenin gerçekçi ve rasyonel bir yapıda olmasını imkânsız kılmaktadır” dedi.

“Hükümet ve muhalefet el ele ülkeyi belirsizlik ve öngörüsüzlük girdabına sokuyor”

Hiçbir gerçekçi ve bilimsel veri ortaya konulmadan 137 milyar TL olarak hazırlanan 2025 yılı bütçesi yürürlüğe girmeden zaten bütçeyi hazırlayan tarafından 18 milyar TL’sinin açık olacak şekilde lanse edildiğine dikkat çeken Yaylalı, böyle bir durumun bütçe kavramının ruhuna aykırı olduğunu, en çok dikkati çekenin de hükümet ve muhalefet milletvekillerinin gerçekçi ve rasyonel olmaktan çok uzak bir yapıdaki bütçe hakkında saatlerce konuşma yapmaları olduğunu vurguladı.

Yaylalı, “Devletin televizyonu bütçe görüşmelerini canlı olarak yayınlamasa eminim ki hiç kimse söyleyecek bir cümle bulamayacak. Bu konuşmalar ve tartışmalar ‘ahkam kesmekten’ öteye geçmemekte ve hiçbir şeye hizmet etmemektedir. Hükümet ve meclisteki muhalefet el ele, omuz omuza ülkeyi belirsizlik ve öngörüsüzlük girdabına sokmaktadır” dedi.

“TDP’nin ilk işi nüfusu saymak ve bunu halkla paylaşmak olacaktır”

Yürürlüğe girmeden yüzde 14 açık vereceği öngörülen bir bütçenin, yürürlük süresi içerisinde en az yüzde 50 açık vereceğini, dolayısıyla TDP olarak 2025 yılı bütçesini gerçekçi olmaktan çok uzak, tamamen el yordamıyla, ezbere hazırlanan ve üzerinde konuşmaya bile değmeyen bir bütçe olarak gördüklerini belirten Yaylalı, TDP’nin yönetime geldiği zaman yapacağı ilk işin nüfusun sayısı ve yapısının belirlenmesi ile bunun halkla paylaşılması olacağını söyledi.

Yaylalı, “Planlama modellerine dayalı bir çalışma anlayışı ile ekonomik ve sosyal sorunların ivedi olarak çözüme kavuşturulması öncelikli hedeflerimiz olacaktır. Bozulmaya başlayan ve önemli ölçüde aksaklıkların yaşandığı devletin idari yapısı ivedi olarak tekrar tesis edilecektir. TDP yönetiminde devlet, tüm kurum ve kuruluşları ile eşgüdüm ve organizasyonun sağlandığı dinamik bir yapı içerisinde, şeffaf, hesap verebilir ve tamamen halkçı bir anlayışla çalışacaktır ifadelerini kullandı.









Başa dön tuşu