
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), adanın kuzeyinde son günlerde yaşanmaya devam eden kadın cinayeti, çocuklara yönelik cinsel saldırılar, hayvan katliamları, artan çocuk yaşta ebeveynlikler, organize suç faaliyetleri ve trafik terörü gibi olayların artık gündelik yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline geldiğini belirterek, bu yaşananların bir tesadüf olmadığını ve toplumsal bir çöküşün eşiğinde olduğumuzu vurguladı
KTTB: Hiçbir konuda politika üretilmemesi, demokrasi ve liyakatın bitmesi kaos ve cinnetin ana sebebidir
KTTB yaptığı yazılı açıklamada, adanın kuzeyinde son günlerde artan skandal sayısına dikkat çekerek, yaşananların bir tesadüf olmadığını vurguladı.
Ülkede uzun zamandır bir nüfus, ekonomi ve sosyal politikalar olmak üzere hiçbir konuda politika üretilmemesi, demokrasi ve liyakat anlayışının ayaklar altına alınmasının yaşanan kaos ve cinnet halinin ana sebebi olduğunun altını çizen KTTB, bu neden-sonuç ilişkisi içerisinde adanın kuzeyindeki suç oranlarının arttığını ve toplumsal değerler ve huzurun yerle bir olduğunu kaydetti.
“Yöneticiler bu duruma daha ne kadar sessiz kalıp üç maymunu oynayabilir”
Adanın kuzeyinde neredeyse her gün yaşanmaya devam eden skandallarla ilgili olarak yöneticiler bu duruma daha ne kadar sessiz kalıp üç maymunu oynayabilir şeklinde soru yönelten KTTB, “Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek bu toplumu ve sorunları yok saymak kendini yok saymaktır” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, sadece sağlık alanında değil, toplumu doğrudan etkileyen bu sosyal çöküş karşısında da sorumluluk almaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” ifadesinin kullanıldığı açıklamada, “Derhal toplumsal huzuru sağlamak adına, adil ve yaşanabilir bir ülke oluşturmak adına harekete geçilmelidir; insanımızın ekonomik, sosyal ve sağlık alanındaki sorunlarına çare olacak politikalar oluşturulmalıdır” çağrısında bulunuldu.
“Toplum olarak cinnetin eşiğindeyiz ve bugün harekete geçmek zorundayız; Yarın çok daha geç olacaktır”
Kıbrıs Türk Tabipler Birliği açıklamasında “şiddetsiz, adil ve güvenli bir toplum için yöneticileri ve tüm bireyleri sorumluluk almaya, harekete geçmeye” davet ederek, sosyal adalet duygusunun yok edilmesinin toplumda derin yaralar açmaya devam ettiğini belirtti. Birlik açıklamasını “Toplum olarak cinnetin eşiğindeyiz ve bugün harekete geçmek zorundayız; Yarın çok daha geç olacaktır” ifadeleriyle sonlandırdı.