Sol Hareket adına yazılı açıklamada bulunan Besim Baysal, Tatar’ın hamaset dolu söylemlerini de kendisini de reddettiklerini belirterek, halk sağlığının siyaset malzemesi yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı
Baysal: Salgın ile planlı bir mücadele görmek istiyoruz
İnsanlığın en ölümcül virütik hastalıklardan biri ile mücadele ettiği günlerde ülkemizin kuzey yarısında salgın ile planlı bir mücadele görmek istediklerini söyleyen Baysal, “kendimizin ve yakınlarımızın sağlığı için endişelerimizi ve korkularımızı en alt seviyeye indirecek kamuoyuna yönelik güven veren, bilimsel ve şeffaf çalışmalar ve açıklamalar bekliyoruz” dedi.
“Tam anlamı ile muamma”
“Tüm dünyada Dünya Sağlık Örgütü‘nün ve sağlık teşkilatlarının onayları ile aşılama kampanyalarının ardı ardına açıklandığı bu günlerde ülkemizde herhangi bir onaylı aşının alınıp alınmadığı, hangi aşının hangi şartlarda alınacağı, nerelerde aşı merkezlerinin oluşturulacağı, Sağlık Bakanlığı‘nın hangi çalışmaları yaptığı ve öncelikli olarak aşılamanın yapılacağı risk gruplarının belirlenip belirlenmediği tam anlamı ile muammadır” diyen Baysal sözlerine şu şekilde devam etti:
“KKTC denilen rejim de hükümet denilen yapı da meclis debelenmeleri içinde ortadan kaybolmuş, kamusal alanlar eğitimden sağlığa kadar çökmüş durumdadır. Pandemi koşullarında alınamayan ve uygulanamayan kararlar sonrasında doktorlarımız herkesin kendini korumasını önermektedirler.
Halkımızın başbaşa kaldığı bu kara tablo içinde ise Türkiye‘den zorla atanan ve toplum liderliğini işgal eden kayyum Ersin Tatar, AB‘den Kıbrıslı Türklerin payına düşen ve Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden teslim edilecek Kovid-19 aşıları için organizasyon yapılması, aşıların en kısa sürede teslim edilmesi ve aşılamaların en erken şekilde başlaması için girişimde bulunacağı yerde hameset ve milliyetçilik dolu açıklamalar yaparak kendinden geçmekte ve aşılar AB’den direk gelmezse kabul edilmeyeceği şeklinde konuşacak kadar ileri gitmektedir”
“Halkımızın sağlığını zerre önemsemediğini açıkça göstermektedir”
Baysal, “Cenazelerin değişmez müdavimlerinden olan kendisi; Kovid-19 sebebi ile ölen insanlarımıza karşı saygısızlığını, hastanelerde yaşam mücadelesi veren, pandemi otellerinde korkuyla bekleyen hiç kimseyi umursamadığını ve halkımızın sağlığını zerre önemsemediğini açıkça göstermektedir “dedi.
AB’den gelecek aşıların Kıbrıs Cumhuriyeti’nden kaynaklanan vatandaşlık haklarından dolayı gelecek olan aşılar olduğunu belirten Baysal, Tatar’ın bulunduğu makamın toplum liderliği olarak kabul edilmesi ve eşit şartlarda görüşmelerin devam etmesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmalarının özünde yatmakta olduğunu da belirterek açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Kaldı ki insanlarımızın sağlığı politik malzeme yapılarak Kıbrıs Rum Liderliği ile pazarlık sahası yapılamayacak kadar önemlidir. Gelecek aşılar öncelikle sağlık emekçilerimizin, kronik hastalığı olan insanlarımızın ve anne babalarımızın sağlıklı bir şekilde yaşamalarının garantisidir.
Hamaset dolu bu söylemlerini de kendisini de reddederiz”