Sağlık eski Bakanı Ali Pilli görevden alınmasının ardından suskunluğunu bozdu ve yazılı bir açıklama yaptı
Pilli: Saner’in önerisi ve Tatar’ın onayı ile görevden alındım
22 Mayıs 2019 tarihinde getirilmiş olduğum Sağlık Bakanlığı görevim, 20 Şubat 2021 tarihinde, Başbakanın önerisi ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayı ile sonlanmış bulunuyor.
“Şahsıma bilgi verilmedi”
Öncelikle, söz konusu kabine değişikliğinin, şahsıma herhangi bir bilgi verilmeden yapılmış olduğunu açık yüreklilikle vurgulamak istiyorum.
Siyasi etiğe çok uygun olmayan şekilde, bir bakanın görevden alındığını medya kanallarından öğrenmesi son derece nahoş bir durum olmuştur.
“Başbakan kabine değişikliği dedikodudur demişti”
Sayın Başbakan, bir kaç hafta önce benimle birlikte yaptığı basın toplantısında dünyanın en iyi 10 Sağlık Bakanı’ndan birisi olduğumu söylemiş, kabine değişiklik söylemlerini de yalanlayarak bunlar dedikodudur diye reddetmişti.
Hal böyle iken, üzerinden yaklaşık 10 gün geçtikten sonra, beni görevden almasının gerçek nedenini herkes gibi ben de merak etmekteyim.
“Aklımızda sadece halka hizmet vardı”
Görevde olduğum 2 yıla yakın süre içerisinde, pek çok iyi ve kötü şeyi halkımızla birlikte yaşadık. Önemli projelere imza attığımız gibi, hastane yangını ve yüzyılda bir rastlanan küresel bir salgınınla da mücadele etmek zorunda kaldık.
Son derece yoğun ve zorlu bir süreçten geçmiş olmamıza rağmen, yorgun olduğumu asla düşünmüyorum. Aklınızda sadece halka hizmet varsa ve mücadele ettiğiniz şey toplumun sağlığıysa yorulma lüksünüz de olamaz.
“Yılmadan mücadele ettik, etmeye de devam ediyorduk”
Tüm olumsuzluklara ve ülkemizin imkânsızlıklarına rağmen, bu ağır süreçlerle, yılmadan mücadele ettik, etmeye de devam ediyorduk.
Şu an elimizde bulunan istatistiki ve bilimsel veriler, son 2 ayda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, dünyada pandemi mücadelesi veren ülkelere göre göreceli olarak durumumuzun hala iyi olduğunu ortaya koymaktadır.
“Makamlar gelip geçicidir”
Değerli kardeşlerim,
Kendimi size anlatmaya çok fazla ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Halkın içinden geldim ve nerden geldiğimi unutmadım. Makamlar gelip geçicidir. Bir siyaset insanın hayatı boyunca sahip olacağı en büyük zenginlik ise halkının kendisine duyduğu güven ve sevgidir.
Görev sürem boyunca, hep bu güvene layık olmak için çalıştım. Adımın önündeki sıfata uygun olarak, milletin vekili olmaya, milletin bakanı olmaya hep özen gösterdim.
Elbette, bu süre içerisinde yaptıklarımız kadar, yapamadıklarımız da olmuştur. Yine bu dönemde, evimizden ailemizden, çoluğumuzdan, çocuğumuzdan uzak kaldığımız günler hatta aylar da olmuştur. Ancak hem ben hem de çalışma arkadaşlarım her şeye rağmen azimle çalışmaya devam ettik ve bu süreçte ciddi hatalar yapmadık.
“Eğer ciddi hatalar yapmış olsaydık, pandemi mücadelesinde durumumuz çok farklı olurdu”
Eğer ciddi hatalar yapmış olsaydık, pandemi mücadelesinde durumumuz çok farklı olurdu. O yüzden bazıları tarafından sadece iyi insandır ama iyi bakan değildir şeklinde bizi karalamaya, yaralamaya yönelik düşüncelerini kabul etmem mümkün değildir.
Buna benzer süreçlerde insanlar değil, rakamlar konuşur. Rakamlar da her şeyi açıkça ortaya koymaktadır.
“Asla pişman değiliz”
Bu süre zarfında, ne Hipokrat yeminime, ne de yüce meclisin kürsüsünden ettiğim, milletvekili yeminime ihanet etmedim. Üretmiş olduğumuz kararların tamamına yakınını, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun görüş ve önerileri doğrultusunda aldık.
Bir Sağlık Bakanı’nın önceliği toplumun sağlığını korumaktır. Ekonomistlerin görevi de ekonomiyi korumaktır. Bazen bu ikisi birbirini etkiler noktaya gelmiş olabilir. Ancak en sonunda bir karar vermek zorunda kaldığımızda, seçimimizi insan hayatından yana kullandık. Bu konuda asla pişman değiliz.
“Yolsuzluğa da, bir hukuksuzluğa da tevessül etmedim”
Görevde bulunduğum süre zarfında, bir yolsuzluğa da, bir hukuksuzluğa da tevessül etmedim. Halkın parasını haksız bir şekilde birilerinin cebine girmesine de müsaade etmedim. Alnım açık başladığım görevimi, yine alnım açık devrediyorum.
Her ne kadar, son dönemlerde beni görevden aldırmak için bir takım kişiler veya gruplar marifeti ile medya üzerinde şahsıma karşı bir itibarsızlaştırma operasyonu başlatılmış olsa dahi, halkımız her zaman olduğu gibi bana sahip çıkmış ve bu yola tevessül edenlere gereken cevabı vermiştir.
Görevden alınma kararının toplumun çıkarına, sağlığın etkin yönetimine ve pandemi sürecine katkı sağlamaya yönelik atılan bir adım olarak görmüyorum.
“Aşı konusu mazeret arayışından başka bir şey değildir”
Bu kararın alınmasına yönelik, aşı konusunun öne çıkarılması bir mazeret arayışından başka bir şey değildir. Ortaya koyduğumuz aşı programı, bugüne kadar yapılan aşılama ve özellikle yerel yönetimlerle ortaya konan işbirliğinin ne kadar etkin çalıştığını halkımız görmektedir ve bilmektedir.
Bu programa destek veren tüm belediyelerimize buradan teşekkür ediyorum.
“Destek veren, kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkürü bir borç biliyorum”
Değerli kardeşlerim,
Bu zorlu süreçte, şahsıma yol arkadaşlığı yapan, sahada canları pahasına mücadele eden, tüm yakın çalışma arkadaşlarıma, tüm doktorlarımıza, tüm hemşirelerimize ve diğer sağlık çalışanlarına, bu süreçte bizlere katkı koyan, tüm paydaşlara, bağışları ve katkıları ile mücadelemize destek veren, kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkürü bir borç biliyorum.
Partimiz milletvekillerine, bir önceki hükümette görev yaptığım başbakan ve bakan arkadaşlarıma, son hükümet döneminde görev yaptığım yine bakan arkadaşlarıma,
Bir önceki dönemde, hükümette adeta bir denge unsuru olan ve sürecin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesine önemli katkı sağlayan Halkın Partisi’ne,
Geleneksel muhalefet anlayışını bir kenara koyarak, toplum sağlığı adına yürütülen tüm çalışmalara destek veren, görüş öneri ve düşünceleri ile bize yol gösteren başta ana muhalefet partisi CTP olmak üzere tüm muhalefet partilerine ve milletvekillerine teşekkürlerimi sunuyorum.
En sıkıntılı günlerimizde, pandemi hastanesi gibi bir yapıyı, çok kısa sürede tamamlayarak Kıbrıs Türk Halkının hizmetine sunan başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ve TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere, emeği geçen herkese kendim ve halkımız adına teşekkürü bir borç biliyorum.
Pandemi süreci ile en etkili mücadele yöntemlerinden biri olan aşıyı Kıbrıs Türk Halkı ile paylaşan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Halkına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Ve siz halkımıza; bu süreçte şahsımı karşı duyduğunuz güven, verdiğiniz destek, sürecin yönetilmesine yaptığınız katkılar ve ortaya koyduğunuz fedakârlıklardan dolayı yürek dolusu sevgilerimi sunuyorum.
Kimsenin kuşkusu olmasın, milletin vekâletinin ve sorumluluğunun bilinci ile milletvekilliği görevimi en iyi şekilde sürdürmeye devam edeceğim.
Tüm bu süreçte, az dahi olsa halkımız üzerinde bir hakkım varsa, tüm hakkımı onlara helal ediyorum. Halkımın benim üzerimde hakkı çoktur. Onlardan da tüm haklarını bana helal etmesini rica ediyorum.
Bu vesile ile kabineye yeni atanan bakan arkadaşlarıma yeni görevlerinde başarılar diliyor sizlere en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum”