KıbrısManşet

3 Birlik: Hükümet kararları, ister istemez sektörleri kaçak çalışmaya teşvik ediyor




K.T. Kuaförler Birliği, K.T. Berberler Birliği ve K.T. Güzellik Uzmanları ve Tırnak Teknisyenleri Birliği, pandemi koşullarında yaşanan kapanma ve kısıtlamalardan doğan gelir kaybının diğer sektörler gibi, hatta daha da fazla güzellik ve saç hizmetleri alanını etkilediğini belirtti

Birlikler: Salgının bulaşma ihtimali diğer sektörlere nazaran çok düşük seviyelerde

Birlikler yaptıkları ortak açıklamada, yapılan araştırmalarda bu alanda alınan önlemlerle birlikte verilen hizmetlerin Kovid-19 bulaşma ihtimalinin diğer sektörlere nazaran çok düşük seviyelerde olduğunun hem ülkemizde hem de dünyada ortaya çıktığını açıkladı..

14 Mart’tan bugüne kadar Kovid-19 virüsüne yakalanan meslek grupları içerisinde güzellik ve saç işletmeleri sektörünün en son sıralarda çıktığını hatırlatan Birlikler, “Bunun nedeni birebir temasın belirleyici olduğu bu işkollarında faaliyet gösterenlerin hem kendilerini hem de müşterilerini korumakla yükümlü olduğu bilincinin yüksekliğidir” dedi.

“Kovid-19’a yakalanan kişi sayısı sadece 11”

Bu alandaki hiçbir işletmenin müşterilerinin güvenini kaybetme lüksüne sahip olmadığını belirten Birlikler, bin 135 işletme ve binlerce çalışan arasında Kovid-19’a yakalanan kişi sayısının sadece 11 olduğunu kaydetti.

İkinci kapanma sürecinin bitmesi noktasında sektörün, diğer başka bazı sektörlerle birlikte kapalı kalmaya devam ettiğini anımsatan Birlikler, bu sektörün kapalılığının devam etmesinin, görmezden gelinmesinin, ekonomik destek paketi içinde yeterince destek görmemesinin, ne zaman açılacağını bilmemesinin, kendilerine oldukça zor günler yaşattığını vurguladı.

“Hem fırsatçılık hem de haksız rekabet”

Bu sektöre yönelik ihmalkâr ve sosyal devlet tanımına uygun olmayan hükümet kararlarının ister istemez sektörleri kaçak çalışmaya teşvik ettiğini belirten 3 Birlik, bazı işletmelerin kapalı olduğu süreçte güzellik ve saç hizmetleri alanında yapılan işlerin bir kısmının, kliniklerde güzellik ve saç hizmetleri sektörünün alanına giren işleri yapmaya çalışmalarının da hem fırsatçılık hem de haksız rekabet konusu olduğunu belirtti.

Birlikler, bu işleri yapan doktor ve diyetisyenlerin birliklerini ve Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet ederek, “Ülkemizde bu alanda hizmet veren toplamda 1135 işletme, sektör kapalılık süreci daha fazla uzatılmadan, Sağlık Bakanlığı’nın ön gördüğü tüm sağlık koşullarını yerine getirerek bir an önce açılmalıdır. Açılırken de sektöre ekonomik anlamda katkının devam etmesini, kapalı olan işletmelerin ve çalışanlarının sayısına bakılmaksızın tüm çalışanlarına eşitlikçi bir bakış açısı ile katkıların yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

Acil talepler yeniden hatırlatıldı

Birlikler ortak açıklamalarında ekonomik önlemler noktasında acil taleplerini de yeniden hatırlattı.

K.T. Kuaförler Birliği, K.T. Berberler Birliği ve K.T. Güzellik Uzmanları ve Tırnak Teknisyenleri Birliği’nin ‘acil talepleri’ şöyle;

“1. Kiralanan işyerlerinde faaliyet gösteren işletmelere yönelik kira yükümlülüklerinin bir süre boyunca ötelenmesi ve bir yıl sonra anlamlı bir ödeme planı ile geri ödenmesi sağlanmalıdır.

2. Devlete olan yükümlülüklerin yeniden dondurulması şarttır.

3. Borçlanmaya teşvik edilen esnaf ve zanaatkârlar mevcut koşullarda borçları ödeyememektedir. Yeniden borçlanma teşviki ve hatta kira giderleri için borçlanma talebi trajik bir öneridir ve hiçbir ekonomik akla uymamaktadır.

4. Devleti fiilen finanse eden özel sektörün kendinden kaynaklanmayan sebeplerden ve hükümet kararları ile içine düştüğü bu durumdan devletin katkısıyla çıkması gerekmektedir. Vergi veren vatandaşlar olarak vergilerimizin bize cüzi olsa da bir şekilde geri dönmesi, bize katkıda bulunması şarttır. Yük beraber paylaşılmalıdır.
Kamu, özel ayrımını, kamu, özel düşmanlığına doğru hızla dönüştürüyorsunuz. Bu gidişle sosyal patlamaların ortaya çıkması kaçınılmazdır. Herkesin sağlığı kadar bizlerin de sağlığının önemli olduğunu, yaşamak için de ekonomik anlamda kaynağa ihtiyaç olduğunun bilinmesini istiyoruz. Borçlanma kapasitesini yitiren esnafın çok iyi fark ettiği durum, bundan sonraki süreçte bankaların kredi vereceği kişilerin, borcu olmayan, sıkıntısı olmayan, çok az sayıda esnaf olduğu gerçeğidir. Devlet kendisini kendi kararları ile zora soktuğu için, bankalara söz geçiremez ve onları faiz desteği ile destekleyemez duruma düşmüştür.

5. Bu şartlar altında günü kurtarmaya yönelik hamleler, işi daha da kötüye götürecektir. Dolayısıyla özel sektörü ciddiye almayan bir devleti, özel sektör de ciddiye almayacak ve kısa zamanda tüm toplumun kaybedeceği bir noktaya sürükleneceğimiz aşikârdır.”









Başa dön tuşu