“Siz bana işimi ögretemezsiniz“
İste o basın açıklaması
“BİZLER SİLAH TUTAN SALDIRGANLAR DEĞİL, KALEM TUTAN FİKİR İŞÇİLERİYİZ”
“Uzunca bir süredir basın emekçilerine yönelik şiddet ve hakaretlerin, tedirgin edici şekilde arttığını gözlemlemekteyiz. Toplumu bilgilendirmekten öte hiçbir gayesi olmayan biz basın emekçilerine yönelik şiddetin artışı, sadece bir meslek grubuna yönelik değil, tüm topluma yönelik bir tehdittir.
Demokratik yapılanmanın en önemli güvencesi olan basın ve ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması tehdidiyle karşı karşıyayız. Bizler, hemen her gün gerek işverenler, gerekse hükümet temsilcileri tarafından tehditlere ve mobbinge maruz kalmaktayız.
Biz sizlerin sesiyiz! Hepinizin! En zor koşullarda çalışan; mesai saati olmayanlarız! Bayramlarda, tatillerde, törenlerde… Yeni yılın ilk gününde herkesin evindeyiz! İstenildiği zaman bir parmak hareketiyle ulaşabilecek mesafedeyiz!
Bir ülkenin gazetecileri baskı altındaysa, toplumun her kesimi de baskı altındadır. Bizler konuşamıyorsak, sizler de konuşamazsınız!
Biz gazeteciyiz! Özgürce soru sorabilmeliyiz. Özgürce haber yapabilmeli, düşüncemizi her platformda özgürce dile getirebilmeliyiz. Bizler silah tutan saldırganlar değil, kalem tutan fikir işçileriyiz.
Bizler, her kesimin sorununu kamuoyuna duyurabilmek için, saat mevhumu gözetmeksizin alın terimizi ortaya koyarak her platformdan sizlere ulaşan kişileriz!
“KİME NASIL SORU SORACAĞIMIZI, SİZ BİZE SÖYLEYEMEZSİNİZ! SİZ, BİZE İŞİMİZİ ÖĞRETEMEZSİNİZ!”
Ancak, kamuoyuna daha fazla bilgi verebilmek için gösterdiğimiz bu çaba, sizlerin bize her istediğini yaptırabileceği anlamına gelmemektedir!
Gazeteciler, sizlerin halka ilişkiler departmanı personeli değildir. Kime nasıl soru soracağımızı, siz bize söyleyemezsiniz! Siz, bize işimizi öğretemezsiniz!
Evet, bize işimizi öğretemezsiniz ve canınızın çektiği şekilde hitap edemezsiniz!
Sabırlıyız ve alttan alırız ama biliriz ki, gazetecilik bazılarının yayınlanmasını istemediği haberleri yazmak, bazılarının duymak istemediği soruları sormaktır!
Sürekli diyaloğu kovalarız ancak haddinizi aşarsanız, size haddinizi bildirmekten de geri kalmayız!
Basın emekçileri, sizlerin kölesi değildir! Meslektaşlarımızı kirli oyunlarınıza alet etmek için bizleri kullanamazsınız!
“SİZDEN KORKMUYORUZ”
Ne şımarıklığınız, ne küstah konuşmalarınız, ne de baskılarınız bizleri korkutamaz!..
Evet, sizden korkmuyoruz!
Ve yüksek sesle bir kez daha haykırıyoruz:
Siz, bize işimizi öğretemezsiniz! Mesleğimiz onurumuz, gücümüz kalemimiz…”