Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Türkiye-KKTC 2021 Yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü‘nün içeriğindeki eksiklikleri açıklayarak “ekonominin çarklarının dönmesine dahi katkı sağlanamayacaktır” dedi
Sorakın: Taahhütler ve öngörülenler net olarak belirtilmemiştir
Sorakın’ın sosyal meyda hesabı üzerinden yaptığı paylaşım şöyle:
“Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan 3 Mart tarihli İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasında;
• Taahhütler ve öngörülenler net olarak belirtilmemiştir.
• İçinde bulunduğumuz koşullara uygun ve önceliklere bağlı destek planlaması yapılmamıştır.
• Salgın Destek Programı adı altında esnafa 30 milyon, turizme 30 milyon ve çiftçiye 20 milyon gibi cüzi bir kaynak ayrılmışken, hiç gerek yokken Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yapımına 14 milyon TL bir kaynak ayrılmıştır.
• İmzalanan Anlaşmada, Toplu İş Sözleşmeleri ile kazanılmış hakları ortadan kaldırma, sendikal yaşamı ve örgütlü mücadeleyi etkisizleştirme, zapturapt altına alma gibi yaklaşımlar yer almaktadır.
* İmzalanan Anlaşmada “uygun görülen medya kuruluşlarına” 3 milyon TL katkı yapılacağı ifade edilmektedir. Adil, şeffaf ve demokratik olmayan bu uygulama sadece yandaş medyanın destekleneceğini, demokratik ve özgür basının ise kaderine terk edileceğinin açık bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
• Kamu Görevlileri Yasası’nda gerekli değişikliklerin yapılması öngörülürken, bu değişiklikler konusunda hiç bir açılıma yer verilmemiştir.
• Üst kademe atamalarında aranacak kriterlerin yükseltileceği öngörülmekte, ancak kriterlerin ne olacağı konusunda somut ifadeler bulunmamaktadır.
* Anlaşmada ilginç yatırım kalemleri de görüyoruz. KKTC’deki ilk ve orta öğretim dahil tüm okulların bakım ve onarımına 20 milyon TL kaynak ayrılmışken, Türkiye Maarif Vakfı Girne – Ozanköy Eğitim Kampüsü Projesi için 5 milyon TL kaynak ayrılabiliyor.”
“Programda öngörülen yasal düzenlemelerin hayat bulması mümkün değildir”
“Hükümetin gücü, görev süresi, halkın hassasiyetleri ve ülkenin öncelikli ihtiyaçları gözetilmeden programda öngörülen yasal düzenlemelerin hayat bulması mümkün değildir.
Yanısıra programda yer alan ekonomik tedbirlerle kendi kendine yeten bir ekonomi yaratma, ekonomi, sanayi ve ticareti geliştirme hedefi bir yana ekonominin çarklarının dönmesine dahi katkı sağlanamayacaktır.”