KıbrısManşet

Feminist Atölye: Kıbrıslı kadınlar barış istemektedir






Feminist Atölye 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, barışın sadece erkeklere bırakılamayacak kadar değerli olduğunu vurguladı

Orcan: Dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı olmadan yaşamanın mümkün olduğunu söylüyoruz

Feminist Atölye adına yazılı açıklama yapan Nagehan Orcan,  Kıbrıs‘ın bölünmesine sebep olan militarist şiddetin bedelini, en ağır şekilde ödeyenlerin Kıbrıslı kadınlar olduğunu söyledi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

“BARIŞ, SADECE ERKEKLERE BIRAKILAMAYACAK KADAR DEĞERLİDİR!

Kıbrıslı kadınlar yurdumuz Kıbrıs’ın bölünmesine sebep olan militarist şiddetin bedelini en ağır şekilde ödeyenlerdir.

Bu yüzdendir ki, yıllardır adamızın yeniden birleşmesi için mücadele vermekte; milliyetçilik ve militarizmin yarattığı eril siyasetin ötesine geçerek, ülkemizde dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı olmadan yaşamanın mümkün olduğunu söylemekteyiz.

Doğu Akdeniz‘i bir gerginlik havzasına dönüştüren milliyetçi-eril güçlerin aksine, biz kadınlar, tüm halkların kardeşçe yaşayacağı Federal Birleşik Kıbrıs‘ı inşa etmenin mümkün olduğunu anlatmaktayız.

Bu bağlamda BM Güvenlik Konseyi‘nin almış olduğu 1325 sayılı karar doğrultusunda müzakerelere kadınların fiilen katılmasını sağlamak ve toplumsal cinsiyet bakışının müzakere masasına yansıması için uğraşmaktayız.

“Geleceğimizi konjonktürel siyasi hesaplarla heba etmektedirler”

Özel Danışman Sayın Jane Holl Lute‘un “5+1 Kıbrıs Konferansı” hazırlıkları için adamıza geldiği tarihin “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”ne denk gelmesi, biz Kıbrıslı kadınların yıllardır verdiği barış mücadelesi açısından önemlidir.

Sayın Lute’un bilmesini isteriz ki, hem Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğini tartışma konusu eden sayın Anastasiadis, hem de BM parametrelerini reddederek “İki Devletlilikten başka bir şey görüşmem” diyen sayın Tatar, ada halklarının görüşlerini yansıtmamakta ve geleceğimizi konjonktürel siyasi hesaplarla heba etmektedirler.

Doğu Akdeniz’de devam eden hidrokarbon faaliyetleri, sadece denizlerimizin ekolojik olarak tüketilmesine değil, ada etrafında hak iddia eden egemen güçlerin Kıbrıslılar adına konuşmasına da neden olmaktadır.

“Kıbrıs’ı bölmek isteyen şoven zihniyet”

Küresel iklim krizi, covid-19 pandemisi, savaşlar, göçler ve ekonomik kriz ile boğuşan dünyamızda, hala daha doğanın katledilmesine neden olan sondaj faaliyetlerinin devam etmesi, en az Kıbrıs’ı bölmek isteyen şoven zihniyet kadar zararlıdır.

27-28 Nisan 2021 tarihinde Cenevre’de gerçekleşecek olan 5+1 Konferans öncesinde ülkemizin her iki tarafında bulunan tüm toplumsal kesimlerin görüşlerinin masaya yansıması bizler için hayati önem taşımaktadır.

Çünkü Barış, sadece erkeklere bırakılamayacak kadar değerlidir ve Kıbrıslı kadınlar barış istemektedir”









Başa dön tuşu