KıbrısManşetSiyaset

Erhürman: Bıçak kemiğe dayandı ama hükümetin öncelikleri başka




Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, ülkede bir yıldır turizmin olmadığını hatırlatarak, turizm emekçilerinin işsiz ve aşsız olduklarını ve bıçağın kemiğe dayandığını söyledi

Erhürman: Ekonomik kriz, sosyal patlamalara dönüşecek

CTP lideri Erhürman, bugün Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Covid-19 sürecinin başından bu yana söyledikleri net bir şey olduğunu, bunun da alınacak olan kararlarda, o kararlardan doğrudan etkilenecek kesimlerle istişare edilmesi gerekliliği olduğunu belirtti.

Erhürman, “Kararlar öngörülebilirliği sağlamazsa, kesimler kamu adına kendi özel hayatlarından bir fedakarlıkta bulunmalarına karşın, bu fedakarlığın karşılığı olarak onlara gerekli destek verilmezse, güven yaratılamayacağını defalarca söyledik” dedi.

Güven yaratılamadığı takdirde, kararlara uymamanın gündeme gelebileceğini söyleyen Erhürman, bunun da ülkeyi bir kaosa sürükleyeceğini ve ekonomik krizin sosyal patlamalara dönüşeceğini vurguladı.

“Öngördüğümüz şey buydu”

CTP’nin bunu Nisan ayında yayınladığı raporunda söylediğini dile getiren Erhürman, Turizm Emekçileri‘nin meclisin önünde yaptığı eylemi işaret etti.

Erhürman, “Bunu öyle kötümser senaryolar ortaya atmak için söylemedik. Öngördüğümüz şey buydu. Şu anda yönetimin koymuş olduğu kararlar, artık açık bir şekilde ihlal edilebilir bir noktaya geldi. Bunun sebebi de bu insanların taşkınlık yapması falan değil. Bir seneden beridir, seslerini çıkartmadıkları müddetçe görmezden geliniyor olmalarından kaynaklanan bir sıkıntıdır. Bıçak kemiğe dayandı diye bu şekilde toplanmaları söz konusudur. Bir tam yıldır bu ülkede turizm yok. Turizm olmaması demek, başta turizm emekçilerinin kendi deyimleri ile ‘aşları yok, işleri yok, adaletli bir şekilde muamele görmüyorlar’ demek anlamına geliyor. Önceliklerimiz farklı olduğu için bu noktaya geldiğimiz de çok açık” dedi.

“Protokolde özel sektöre ayrılan pay sadece yüzde 2”

Erhürman, CTP olarak İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü’nü imzalamaya gidilirken, meclis kürsüsünden defalarca ihtiyaç duyulan şeyin belli olduğunu söylediklerini hatırlattı.

Özel sektörü ayakta tutmak ve istihdamdan kaybetmemek için çok dikkatli olunmasını söylemelerine rağmen, 2020 yılında imzalanan protokolün bunu içermediğini, 2021 yılındaki protokol de özel sektör emekçileri merkezli bir anlayışın yansıtılmasını söylediklerini vurguladı.

3 milyar 250 milyon TL’lik toplam kaynağın, 30 milyon TL’sinin turizm emekçileri için ayrıldığını söyleyen Erhürman, “Turizm emekçilerini ancak salgın desteği dediğimiz ödenekleri ile destekleyebiliriz. Salgın desteği olarak turizme ayrılan pay protokolde 30 milyon TL. 3 Milyar 250 milyon TL’de, 30 milyon TL, yüzde 1 bile değil. Özel sektörün tamamına ayrılan 80 milyon TL. Bu da yüzde 2’ye tekabül eder. Bu kadar kaynağın sadece yüzde 2’si miydi, rasyonel bir görüşme ile buraya aktarılacak olan? Var olan kaynakları, doğru ve adil bir şekilde kullanabilmekti bütün mesele” dedi.

“Turizm emekçilerinin hallerini soran yok”

Seyahat acentelerinin 12 aydır kapalı olduğunu söyleyen Erhürman, turizm emekçilerinin de 12 ay içerisinde çok kısıtlı bir süre maaşlarını alabildiklerini, bunun dışında da hallerini soranın olmadığını vurguladı.

Erhürman, “Doğrudan bu insanlarla konuşmak gerekiyor. Neler yaşıyor bu insanlar? Nereden bulup da çoluğuna çocuğuna ekmek, su ve süt götürebiliyorlar? Tüm bunları konuşmak ve ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyor” dedi.

Mali olarak olanakların sınırlı olduğunu bildiklerini söyleyen Erhürman, olanaklarımızın sınırlı olmasının, elimizdeki kıt kaynakları doğru ve adil bir biçimde bu toplumdaki emekçilere paylaştıramayız demek olmadığını söyledi.

“Yönetme biçiminiz ve tarzınıza hiçbir şekilde güvenilmiyor”

Tüm bu yaşananların süreç yönetme olmadığını, süreci yönetmeme olduğunu söyleyen Erhürman, “Bu daha da büyüme riski olan bir şeydir. Bu memlekette ilk defa, yıllardan sonra sivil itaatsizlik kavramı konuşulur ve uygulanır oldu. Bu neyi gösterir? Yönetme biçiminiz ve tarzınıza hiçbir şekilde güvenilmiyor. Çünkü önlerine bir program koymuyorsunuz. Bütün söylediklerimiz de olanakların üstünde bir şey değildir. Var olan kıt kaynakları doğru ve adil kullanma meselesidir. Doğru yönetme meselesidir. Ne istişare var, ne plan, ne de program var. Hepimize düşen görev, mümkün olduğunca sosyal patlamaların olmamasını sağlamaktır. Bize de düşen görev budur” dedi.

“Ortada hukuki bir sorun var”

Atamalar konusunda da muhalefet olarak, gerçeklere dayalı eleştiriler yaptıklarını söyleyen Erhürman, “Lefke Avrupa Üniversitesi’ne son yaptığınız atama ile ilgili olarak, böyle bir atamayı gerçekleştiriyorsanız ve hukuken de bir soru işareti varsa, sizin en azından şunu yapmanız gerekiyordu; Başsavcılık devletin hukuk danışmanıdır. Böyle bir karar vardı ortada, en azından bir sorulması gerekiyordu Başsavcılığa. Sizde biliyorsunuz ki, milletvekili adayı olması için bir engeli Yüksek Seçim Kurulu koydu. Bizim derdimiz ilgili şahıs değildir. Ama böyle bir durum varken ortada, bu hukuki sorunu görmezden gelemeyiz. Hukuki olarak da nereye danışacağınız bellidir. Danışırsınız ve ona göre bu kararı alırsınız. Meclis’te bu karardan haberdar olur. Bunu dahi yapma ihtiyacı hissetmiyorsunuz” dedi.









Başa dön tuşu