Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, hükümetin yakında kullanılmaya başlanacağını açıkladığı elektronik bileklik uygulamasının olumlu bir adım olduğunu ancak “her derde deva” olarak gösterilmemesi gerektiğini söyleyerek, hükümetin aşı konusu üzerine yoğunlaşması gerektiğini belirtti
Özersay: Bu şartlarda tek çıkış yolu aşı gibi duruyor
Yazılı açıklama yapan Özersay, “Bu salgınla geldiğimiz noktada bu şartlarda tek çıkış yolu aşı gibi duruyor” ifadelerini kullandı.
Özersay, şöyle devam etti:
“Hem ülkedeki bireylerin hızla aşılanması hem de yurtdışından aşısını olmuş olan kişilerin karantina ihtiyacı olmaksızın gelişlerinin sağlanması gerekir. Kuşkusuz aşı olanlar da virüse yakalanabiliyor dolayısıyla aşı olmuş kişiler yurtdışından ülkemize karantinasız geldiklerinde virüsü getirebiliyor. Öte yandan ülkemizde belirli oranda bir aşılamayı başarabilsek bu virüse yurt dışından gelenler kanalıyla bazı bireyler yakalansa bile hastalığı çok daha hafif atlatabilir.
Yani her durumda aşı pek çok olumsuzluğa dair riski azaltacak tek çare gibi duruyor. Bu nedenle elektronik bileklik bazı açılardan olumlu etki yapacaksa da her derde deva bir adım olarak gösterilmemeli ve hükümet enerjisini aşı tedarikine ve bilimsel bir sıralamaya göre aşılama çalışmasına yoğunlaştırmalıdır”
“Elektronik bileklikle izole olan kişilerin yanına gidecek kişilerin denetimi zordur ve riski artırır”
Yurtdışından gelip karantinaya giren bireylerin elektronik bileklikle bir evde, bir otelde ya da bir yurtta izole olacaklarını, ülkeye girer girmez dışarı çıkıp ekonomiye katkı sağlamayacaklarını hatırlatan Özersay, bileklikle izole alan kişilerin yanına gelip gidecek kişileri devletin denetlemesinin kolay olmadığını ve bunun bir risk olduğunu söyledi.
Özersay, ev karantinasındaki kişilerle birlikte kalan diğer aile üyelerinin işe veya okula gitmeye devam etmesi durumunda ev içinde karantinasız bir ortam oluşabileceğini ve bunun da bir risk barındırdığını kaydetti.
Özersay, “Yurtdışından gelenlerin girdikleri karantinanın ücreti zaten bir süredir kendileri tarafından ödenmekteydi, yani bu uygulama ile o kapsamda olanlardan devlet maliyesi bir tasarruf etmiş olmayacak. Öte yandan pozitif çıkan vakaların temaslısı olanların otellerde karantinaya alınmaları durumunda ödemeyi devlet yapıyor. Bu açıdan eğer pozitiflerin temaslıları evlerinde karantinaya alınacaklarsa devlet bir miktar tasarruf yapmış olacak” ifadesini kullandı.
“Bileklik uygulaması temaslıların kendini gizlemesini engellemesi açısından olumlu olacaktır”
Özellikle pozitif vakaların temaslısı olup otel odasına kapanıp kalmak istemeyen ve bu nedenle de kendilerini gizleyen bireyler konusunda yaşanan sıkıntının bu yolla biraz olsun hafifleyebileceğini söyleyen Özersay, şunları kaydetti:
“Temaslılar evlerinde kalabileceklerini bildikleri için saklanmayacaklar ve o anlamda risk bir miktar azaltılabilecektir.
Öte yandan bu yeni yöntemle maalesef bazı bireylerin işe gitmeyip evde kalmak için kendilerini öyle olmasalar dahi temaslı göstermek isteyebileceklerini de unutmamak gerekir. Ne de olsa evde kalıp dinlenmek var işin ucunda.
Abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz ama ülkemizin gerçeği budur. Otellerde kapalı devre turizm yapılması imkanı yaratılmasına yardımcı olabilir, gelen turistlerin otel dışına çıkmamaları bu bileklik yöntemiyle güvence altına alınabilir.
Öte yandan bu bağlamda da iki temel şart koymak ve uygulamak kaçınılmaz:
Bir yandan otel çalışanlarının sürekli otelde kalmaları gerekecek, diğer yandansa otele dışarıdan geliş/girişlere kesinlikle müsaade edilmemesi gerekecek. Özellikle casino bağlamında yurt içinden bireylerin de otellere girmeyeceklerini güvence altına almak ve denetlemek gerekecek”