KıbrısManşet

Özyiğit: Tüm bunlar ülkenin kötü yönetildiğinin göstergesi






Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, bugün mecliste pandemi süreci, hükümetin icraatları ve ekonomik krizle ilgili değerlendirmelerde bulundu

Özyiğit: Vakalar son günlerde yeniden artış gösterdi

Pandemi koşullarının halen sürdüğünü, vakaların son günlerde yeniden artış gösterdiğini belirten Özyiğit, bununla birlikte kademeli açılımın sürdüğünü belirterek, denetim ve kontrol mekanizmasının artırılması gerektiğini vurguladı.

Kontrolün elden kaçması halinde nelerin yaşanabileceğini herkesin öngörebildiğini kaydeden Özyiğit, UBP-HP döneminde alınan ve her şeyin yeniden sıfırdan başlamasına neden olan hatalı 1 Temmuz kararının benzerlerinin tekrarlanmaması gerektiğini kaydetti.

Aşılama konusunda da sıkıntılar yaşandığını belirterek Sağlık Bakanı‘ndan son durumla ilgili bilgi talep eden Özyiğit, yüz yüze eğitim için öğretmenlerin aşılanmasının da önemli olduğunu kaydetti.

“Hükümetin öncelikleri farklı”

Özyiğit, ülkenin her alanında sorun yaşandığı, birçok sendikanın hak aramak için eylemler ve grevler yaptığı, işçinin emekçinin mağduriyet yaşadığı bir dönemden geçildiğini, ancak bu sorunlara çare üretmesi gereken hükümetin önceliklerinin ise farklı olduğunu vurguladı.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen)’nın bu sabah Ekonomi ve Enerji Bakanlığı önünde eylem yaptığını, Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın hükümetin çalışanların haklarını “gasp ettiği” gerekçesiyle bugünden itibaren acil olmayan kurulları durdurduğunu, KTAMS, KAMUSEN ve KAMU-İŞ’in bugün Sivil Havacılık Dairesi’nin Ercan’daki tüm birimlerinde grev başlattığını, kamuda örgütlü 6 sendikanın ise Perşembe günü genel grev ve meclis önünde eylem yapacağını aktaran Özyiğit, tüm bunların ülkenin kötü yönetildiğinin göstergesi olduğuna dikkat çekti.

“Bu toplum bu şekilde bir yönetim anlayışını hak etmiyor”

“Madem ülkeyi iyi yönettiğinizi iddia edersiniz bu kadar eylem niye yapılıyor?” diye soran Özyiğit, “Ülkede her sektörde ciddi sorunlar var, halk mağdur, esnaf mağdur, işsiz sayısı her geçen gün artmakta, bunlara son olarak bir de döviz artışı eklendi. Peki tüm bunlara karşı hükümet ne yapıyor, kurultaylarla, genel sekreterlik seçimi ve atamalar ile uğraşıyor. Toplum geçim, hükümet ise seçim derdinde, bu toplum bu şekilde bir yönetim anlayışını hak etmiyor” ifadelerini kullandı.

“Hani Tatar seçildiğinde, UBP hükümette olduğunda ciddi bir para akışı olacaktı?”

3 Mart tarihinde TC-KKTC arasında protokol imzalandığını, ancak ülkeye kaynak akışının başlamadığını belirten Özyiğit, ülkeye çok ciddi bir kaynak geliyor havası yaratılmaya çalışıldığını ancak diğer yandan Maliye Bakanı’nın borçlanma için çalışma yaptığını kaydetti.

Tüm bu karmaşa içinde hükümetin son olarak hayat pahalılığını 4 aylığına durdurma kararı aldığını belirten Özyiğit, “Hani Sn. Tatar seçildiğinde, UBP hükümette olduğunda ciddi bir para akışı olacaktı?” diye sordu.

Hükümete çeşitli defalar ilgili tüm örgütleri bir araya getirerek çalışma yapma ve ortak akılla bu krizden nasıl çıkılabilir onun yollarını birlikte bulma çağrısı yapmalarına rağmen ‘ben yaparım olur’ mantığının ısrarla sürdüğünü belirten Özyiğit, toplanmayan vergiler ile servet vergisinin gündeme alınmasını kaydetti.









Başa dön tuşu