Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), “Hellim/Halloumi”nin Avrupa Birliği (AB) nezdinde korunmuş Menşe İsmi Korumalı Ürün ve Korumalı Coğrafi İşaretler olarak tescilinin; Kıbrıs’taki tüm üreticilere fayda sağlayabileceğine, ayrıca iki toplum arasındaki ekonomik iş birliğinin gelişmesine yardımcı olacağına inanç belirtti
KTTO: Bu tarihi fırsat doğru kullanılmalı
KTTO, bu amaçlara ulaşmanın, ilgili tüm taraflarca ortak ve adil bir yaklaşım sergilendiği takdirde mümkün olabileceğine dikkat çekerek, tüm ilgili tarafları bu tarihi fırsatı doğru kullanmaya çağırdı.
Odadan yapılan yazılı açıklamada, Hellim/Halloumi’nin Avrupa Birliği(AB) nezdinde korunmuş Menşe İsmi Korumalı Ürün ve Korumalı Coğrafi İşaretler (PDO-Protected Designation of Origin) olarak tescil edilmesine ilişkin Uygulama Tüzüğü ile ürünün Yeşil Hat Tüzüğü (YHT) üzerinden ticaretini düzenleyen uygulama kararının dün AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandığı belirtildi.
“AB’ye ticareti de mümkün olabilir”
Bu çerçevede, Hellim/Halloumi’yi belirlenen PDO şartlarına uygun olarak üreten üreticilerin tescilli ismi ve PDO logosunu kullanma hakkına sahip olacakken, ürününün ilgili AB hayvan ve halk sağlığı standartlarını yerine getirmesi durumunda Yeşil Hat üzerinden geçişini yapabilecek ve buna bağlı olarak AB’ye ticaretin de mümkün olabileceği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bu kapsamda, ürünün PDO şartlarına uyumun denetimi uluslararası akredite denetim kurumu Bureau Veritas tarafından yapılacak; Yeşil Hat üzerinden ticaret için gerekli sağlık standartlarına uyum ise atanacak kurum tarafından denetlenecektir.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Hellim/Halloumi’nin AB’de PDO olarak tescil edilme sürecine başından bu yana müdahil olmuş, AB Komisyonunun ilgili birimleri nezdinde yapılan müzakere ve girişimlerde paydaşlarla eşgüdüm içerisinde hareket ederek toplumumuzu temsil eden önemli kurumlardan biri olmuştur.
Odamızın ortaya koymuş olduğu çabalar, Hellim/Halloumi’nin tescilinden Kıbrıs Rum toplumu kadar Kıbrıs Türk toplumunun da eşit ve adil bir şekilde yararlanmasını ve ekonomik kalkınmamıza katkı sağlamasını hedeflemiş, bunun Ada’da ciddi bir güven artırıcı önlem olarak değerlendirilmesini amaçlamıştır.”
“Uygulamaya dair belirsizlikler gözlemlendiği bir gerçek”
“Bu süreçte Odamız konuya ilişkin yapmış olduğu tüm öneri ve katkılarda, tescil ve ürünün AB’ye ticareti için gerekli denetimlerin en adil ve objektif şekilde yapılmasını sağlamayı, denetim mekanizmalarının işleyişinin de buna hizmet edecek şekilde oluşturulmasını amaçlamıştır. Bu husustaki önerilerimizin bir kısmının kabul edilmediği ve uygulamaya dair belirsizlikler gözlemlendiği bir gerçektir.
Yeşil Hat ticaretinde yıllardır aşılamayan sorunlar da göz önüne alındığında hellimin Yeşil Hat üzerinden Avrupa Birliği pazarına ulaştırılmasının önünde büyük zorluklar olacağı da göz ardı edilemez. Bu gerçeklere karşın Odamız, kültürümüzün önemli bir parçası olan ve mevcut ihracatımızın 36%’sına tekabül eden hellimin AB’de PDO olarak tescil edilmesini ve ürünün AB pazarına erişimi için mücadele etme olanaklarının artmasını önemli bir fırsat olarak değerlendirmektedir ve bu fırsatın sunduğu potansiyeli maksimize etmek için gereken çabayı göstermeye devam edecektir.”
“Zorlu bir süreç ile karşı karşıyayız”
“Bu tescille birlikte, Hellim/Halloumi ismi ile üretim hakkı AB’de sadece Kıbrıs’taki üreticilere tanınmıştır. Bu gelişmeleri fırsata dönüştürmek için üreticilerimizin mümkün olan en kısa zamanda, Hellim/Halloumi PDO şartlarının yerine getirmesi ve ülkemizde hayvan sağlığı standartlarına uyumun hedeflenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, zorlu bir süreç ile karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir. Bununla birlikte, bu hedeflere ulaşılmasının getirileri dikkate alındığında, bu sürecin başarıyla sonuçlandırılmasının hedeflenmesinin gerekli olduğu da açıktır.”
Oda, Kıbrıs Türk toplumunun, Hellim/Halloumi’nin AB nezdinde PDO tescilinin sunduğu bu önemli fırsattan yararlanması için iki önemli hususun yerine getirilmesinin şart olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bunlardan birincisi, tescil şartlarına ve sağlık standartlarına uyumu denetlemek için oluşturulan denetim mekanizmalarının bağımsız ve adil bir şekilde işlemesi gerektiğidir.
Bu bağlamda ilgili tüzüklerde kurulabileceği belirtilen Çalışma Grubu’nun buna hizmet edeceğinin beklentisini taşımaktayız. . Diğer bir önemli husus ise bu zorlu süreçte üreticilerimize tescil şartlarına ve standartlara uyum için gerekli ek finansal desteğin AB tarafından sağlaması gerekliliğidir.”
“Odamız çalışmalarını sürdürecek”
“Odamız, böyle bir finansal desteğin sağlanması ve amacına uygun bir şekilde kullanılması için de çalışmalarını sürdürecektir.
Odamız, Yeşil Hat Tüzüğü’nün uygulanması konusunda AB ile iş birliği içerisindedir ve çeşitli sorumluluklar yüklenmiştir. Hellim/Halloumi PDO Uygulama Tüzüğü kapsamında da sorumlulukları olacaktır.
Odamız, bu sorumlulukları en iyi şekilde paydaşlarla istişare içerisinde yerine getirirken, yukarıda belirtilen önemli hususların başarıyla yürütülmesi için hiçbir çabadan kaçınmayacağını; bu konuların AB yetkilileri nezdinde takipçisi olacağını kamuoyuna duyurur.”