KıbrısManşet

Ombudsman Dizdarlı, Kıb-tek çalışanlarını haklı buldu






Ombudsman Emine Dizdarlı, terfi alamama gerekçelerine yönelik dilekçelerine, kurum tarafından bir yıl geçmesine rağmen yanıt verilmediği gerekçesiyle kendisine başvuran Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu çalışanlarını haklı buldu

Dizdarlı: Dilekçe Anayasal haktır, Kkurum hatalı

Çalışanların dilekçe hakkının Anayasa ve İyi İdare Yasası’yla güvence altına alındığına işaret eden Dizdarlı, Kıb-tek‘i hatalı bulduğunu açıkladı.

Dizdarlı, bireylerin kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında idari makamlara başvuruda bulunmaları ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarını kullanmalarının, eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olduğuna dikkat çekti.

Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Emine Dizdarlı, Çağlayan Cesurer, Erkut Çakır, Murat Ulubey ve Hakan Kahraman’ın başvurusu üzerine hazırladıkları raporu yayımladı.

“Dilekçelerine yanıt alamadılar, Ombudsman’a başvurdular”

Dizdarlı, söz konusu dört kişinin 15 Mayıs 2020 tarihinde çalıştıkları kurum olan Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na (KIB-TEK) münhal pozisyonların doldurulması için yapılan sözlü mülakat sonucunda terfi ettirilip ettirilmedikleriyle ilgili bilgilendirme talep eden birer dilekçe verdiklerini ancak cevap alamadıklarını iddia ederek konunun soruşturulması için Ombudsmandan yardım talebinde bulunduklarını kaydetti.

Rapora göre, KIB-TEK Yönetim Kurulu, önce 17 Ekim 2019 tarihinde çeşitli münhal pozisyonların doldurulmasına yönelik başvuruları kabul etti, başvuru sürecinin tamamlanmasının ardından mülakatlara geçti.

Güzelyurt Bölge Amirliği için 26 Aralık 2019, İskele Bölge Amirliği için 18 Aralık 2019, Gazimağusa Bölge Amirliği için 2 Ocak 2020 ve Lefkoşa Bölge Amirliği için 20 Ocak 2020 tarihinde terfi mülakatları yapıldı.
Bunun üzerine başvuru sahipleri 15 Mayıs 2020 tarihinde KIB-TEK Terfi Komisyonu Başkanlığı ile Yönetim Kurulu’na alındı belgesi karşılığında dilekçe vererek, terfi ettirilmeme gerekçelerinin yazılı olarak bildirilmesini talep etti.

Talep ettikleri bilgi kendilerine verilmemesi üzerine başvuru sahipleri, Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Dairesi’ne başvurdu.

“Dilekçe hakkı Anayasa’da belirtilen bir haktır”

Dilekçe hakkının, Anayasası’nın 76’ncı maddesinde düzenlendiğini kaydeden Dizdarlı, söz konusu madde tahtında herkesin kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek veya şikayetleri hakkında tek başına veya topluca yetkili makamlara yazı ile başvurma ve bunların süratle incelenmesi ve karara bağlanması hakkına sahip olduğunu ifade etti.

Dilekçe hakkıyla ilgili bilgi veren Dizdarlı, gerekçeye dayanacak olan bu kararın, en geç 30 gün içinde dilek ve şikayet sahibine yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, böyle bir karardan zarar gören herkesin veya 30 gün içerisinde kendisine bir karar bildirilmeyen her ilgilinin, dilek ve şikayet konusu hakkında yetkili mahkemeye başvurabileceğini vurguladı.

“İyi İdare Yasası da benzer düzenlemeler içeriyor”

İyi İdare Yasası’nın da özel kişilerin istemleri ile ilgili KKTC Anayasası’nın 76’ncı maddesine benzer düzenlemeler içerdiğini kaydeden Dizdarlı, özel kişilerin, kendileri veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, tek başına veya topluca, yetkili makamlara yazı ile başvurma ve idareden yetkisi içindeki bir konuda birel işlem yapmasını isteme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Buradaki sürece değinen Dizdarlı, şunları kaydetti:

“İdare, kendisine yazı ile başvuran kişi ya da kişilere, üzerinde tarih bulunan bir alındı belgesi verir. İdare, istemle ilgili kararını, en geç otuz gün içinde, gerekçeli olarak, başvuran kişiye veya kişilere yazılı olarak bildirir. İdare, bu süre içerisinde yazılı ve gerekçeli yanıt vermeyi ihmal ederse, bundan dolayı doğacak zararları bu Yasadaki kurallar çerçevesinde gidermekle yükümlüdür. İdare, yazılı ve gerekçeli bildirimde, kararına karşı, hangi süreler içinde, hangi hukuki yollara başvurulabileceğini belirtir.”

“Toplu İş Sözleşmesi’ne aykırı”

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) ile KIB-TEK arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesine değinen Dizdarlı, sözleşmede terfilerin, olumlu veya olumsuz olarak ilgililere yazılı olarak duyurulması gerektiğinin yer aldığına işaret etti.

KIB-TEK Genel Müdürü Gürcan Erdoğan’dan aldıkları bilgiye göre mezkûr kişilere terfi almaya hak kazanıp kazanmadıklarıyla ilgili bir bilgilendirme yazısı gönderilmediğini belirten Dizdarlı, söz konusu kişilere terfi ettirilmediklerinin sözlü olarak bildirildiğini kaydetti.

Dizdarlı, KIB-TEK’in sözlü mülakat sonucunda olumsuz olarak değerlendirilen personele herhangi bir bilgilendirme yazısı göndermemesinin Toplu İş Sözleşmesine aykırı olduğunu belirtti.

“Dilekçenin üzerinden 1 yıl geçti, cevap verilmemesi kabul edilemezdir”

Dizdarlı, KIB-TEK Terfi Komitesinin 7 Temmuz 2020 tarihinde bir toplantı gerçekleştirdiğini ve Yönetim Kurulu Başkanlığına hitaben olumsuz olarak değerlendirilen ve terfi alamayan kişilerin terfi alamama sebeplerini belirten bir yazı yazdığını kaydetti.

Çağlayan Cesurer, Erkut Çakır, Murat Ulubey ve Hakan Kahraman’ın dilekçelerini verdikleri 15 Mayıs 2020 tarihinden bu yana neredeyse bir sene geçtiğine işaret eden Dizdarlı, “Fakat mezkûr kişilerin dilekçelerine pandemiden dolayı Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Terfi Komitesi’nin toplanamaması mazeret gösterilerek cevap verilmemiştir. Bu durum kabul edilemezdir.” ifadelerini kullandı.

“Kıb-tek hatalı davrandı”

İdarenin konu şahısların dilekçelerine Anayasa ve İyi İdare Yasasında belirtilen kurallara uygun şekilde ve gerekçeli olarak bir ay içinde cevap vermesinin, bir ödev ve sorumluluk olduğunu kaydeden Dizdarlı, “Maalesef bu ödev yerine getirilmemiştir” ifadelerine yer verdi.

Dizdarlı, bireylerin kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında idari makamlara başvuruda bulunmaları ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarını kullanmalarının, eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olduğuna dikkat çekti.

Dizdarlı, KIB-TEK’in KKTC Anayasası ve İyi İdare Yasası’nın ilgili hükümlerinin uygulanmasında gerekli hassasiyeti göstermeyerek hatalı davrandığını belirtti.









Başa dön tuşu