Bağımsızlık Yolu (BY) ve Baraka Kültür Merkezi basın açıklaması yaparak, halkı 14 Ağustos Cumartesi günü saat 18:00’de Pronto Çemberi‘nde eyleme çağırdı
“Her sene olduğu gibi bu sene de Bağımsız Kıbrıs!”
Yapılan açıklamada Kıbrıslıtürk halkının varoluş mücadelesinin hiçbir zaman sadece’ hayatta kalmak’tan ibaret olmadığını söyleyerek, ” sadece hayata tutunmak değil, kendi bugünümüz ve geleceğimiz üzerinde söz sahibi olmak da demektir. Bu 50 sene önce de böyleydi, bugün de böyledir. ‘Bağımsızlık’ ise, varoluşumuzun en temel unsurlarından biridir” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Kıbrıslı Türk halkının varoluş mücadelesi, hiçbir zaman sadece ‘hayatta kalmak’tan ibaret olmamıştır. Var olmak, sadece hayata tutunmak değil, kendi bugünümüz ve geleceğimiz üzerinde söz sahibi olmak da demektir. Bu 50 sene önce de böyleydi, bugün de böyledir. ‘Bağımsızlık’ ise, varoluşumuzun en temel unsurlarından biridir.
Bağımsızlık, kendi halkına tarihte eşi benzeri görülmemiş bir biçimde yabancılaşmış, kendi destekçilerini bile hayal kırıklığına uğratmış bir yönetimin başımıza çöreklendiği bir dönemde, daha da bir kıymetli bir hale gelmektedir.
15 Temmuz Faşist Yunan Cuntası’nın Kıbrıs’a yönelik darbesine bir cevap niteliğinde olan ve dönemin koşulları içinde bir meşruiyet barındıran 20 Temmuz askeri müdahalesinden farklı olarak, 14 Ağustos Türkiye’nin Kıbrıs’a yönelik işgal hareketidir. Bu hareket, geçici bir süreliğine Kıbrıslı Türklerin güvenlik kaygısına son vermiş olmakla birlikte, uzun vadede, etkilerini bugün de hissettiğimiz yeni bir tür esarete yol açmıştır.
Yağmurdan kaçarken doluya yakalanmak misali, Kıbrıslı Elen şovenizminden kaçan Kıbrıslı Türk halkı, bu sefer de kendini Türkiye’nin boyunduruğu ve Kıbrıslı Türk işbirlikçilerin hegemonyası altında bulmuştur! Bu boyunduruk ve hegemonya, ABD, AB ve Britanya emperyalizmlerinin bütün Kıbrıs adası üzerindeki gerek doğrudan gerek dolaylı hakimiyetleriyle daha da katmerli bir hal almıştır.
Bu boyunduruk ve hegemonya, bugün tüm ağırlığını Kıbrıslı Türk halkı üzerinde hissettirmektedir: yoksulluğuyla, düşen alım gücüyle, güvencesizliğiyle, politik saldırganlığıyla, acımasız tehditleriyle ve Kıbrıslı Türk halkının dünyada tanınmış bir yer edinmesine, barışa ve birleşik bir Kıbrıs’a olan özlemini yok sayan halk düşmanı tavrıyla!
Tüm bu nedenlerle, bu 14 Ağustos’ta da inatla, ısrarla ama daha kitlesel, daha güçlü bir şekilde ve daha gür bir sesle mücadeleye devam ediyoruz, “Bağımsız Kıbrıs”ı haykırmaktan geri durmuyoruz. Gericiliğe, faşizme ve artık trajikomik bir hal almaya başlayan Kıbrıs’ın kuzeyindeki duruma karşı yükselttiğimiz bu mücadeleye, halkların kardeşliği, emeğin kurtuluşu ve barış için sen de omuz ver.
Öfkeni sadece içinde yaşama, öfkeni sadece sosyal medya veya arkadaş sohbeti konuşmaları ile sınırlı tutma, öfkeni sokağa taşır; öfkeni umuda, direnişe ve mücadeleye dönüştür!
14 Ağustos Cumartesi günü saat 18:00’de Pronto Çemberi’nde buluşup sırasıyla İngiliz Yüksek Komiserliği’ne, ABD Temsilciliği’ne ve Türkiye Büyükelçiliği’ne yürüyoruz. Yürüyüşümüz, bağımsızlık talebine omuz vermek isteyen her kesime, her örgüte ve halkımıza açıktır.