Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), eşitliğe dayalı federasyonun, Kıbrıs’ın bir başka ülkeye bağımlığını önleyecek yegane çözüm olduğunu vurguladı
CTP: Atılan bazı adımlar etki-tepki sonucuna neden oldu
CTP Basın Bürosu‘ndan yapılan yazılı açıklamada, adanın her iki tarafında, Kıbrıslı toplumların ortak hak ve çıkarlarına aykırı olan tek taraflı siyasi pozisyonlar ve atılan bazı adımların etki-tepki sonucuna neden olduğu belirtildi.
Açıklamanın devamında, “Eşitliğe dayalı federasyon, Kıbrıs’ın bir başka ülkeye bağımlığını önleyecek yegane çözümdür” ifadelerine yer verildi.
CTP’den yapılan yazılı açıklamanın tam metni şu şekilde:
“Adanın her iki tarafında, Kıbrıslı toplumların ortak hak ve çıkarlarına aykırı olan, ayrıca ilgili tüm BM Güvenlik Konseyi kararları hilafına olan tek taraflı siyasi pozisyonlar ve atılan bazı adımların etki-tepki sonucuna neden olduğu görülmektedir.
Bu da adada devam eden siyasi sorunu derinleştirmekte olduğu ve gerginliği tehlikeli bir tırmanışa sevk etmesine neden olmaktadır.
Kıbrıs Türk tarafının hayali ve kabul edilmesi imkansız olan egemen eşitliğin tanınması talebi, bunu kapsamlı müzakerelerin yeniden başlaması için bir ön koşul olarak öne sürmesi, Maraş açılımına ilişkin olarak ilgili BMGK ve AİHM kararları doğrultusunda BM ile diyalog ve istişareden kaçmasına karşılık olarak, Sayın Anastasiades’in 1960 siyasi düzenine geri dönülmesi önerisi, bu tehlikeli gidişatın teyididir.
Maraş açılımına müdahil olan bazı Kıbrıslı Türk siyasilerin ve kişilerin Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportlarına dair Rum hükümetinin almış olduğu karar da toplumlar arası gerginliği daha da arttırmaktadır.
Önümüzdeki günlerde adayı ziyaret edecek olan BM Genel Sekreterinin Geçici Özel Temsilcisi Lute, kalıcı barış ve gerçek demokrasi için tarafları meşru zeminde buluşturmak zorundadır.
Bu da siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu ve iki bölgeli Birleşik Federal Kıbrıs modelidir. Geçmiş süreçlerde yaşanan başarısızlıkları yeni süreçte önlemek için BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in belirttiği gibi müzakere yöntemi “farklı”, “aciliyet duygusu” içerisinde takvimli ve sonuç odaklı olmalıdır.
Kıbrıslı Türkler tarih boyunca azınlık olmayı asla kabul etmediği için, kendi vatanında eşitlik mücadelesi vermektedir. Eşitlik, sadece BM kararları ve parametrelere bağlı federasyonla mümkündür.
Eşitliğe dayalı federasyon, Kıbrıs’ın bir başka ülkeye bağımlığını önleyecek yegane çözümdür.
Kıbrıslı Türklerin, gerek kapsamlı çözümle birlikte oluşacak devlette, gerekse tüm ada üzerindeki ve etrafındaki haklarını elde etmesi sadece federal çözümle mümkündür.
Tüm dünya ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği de Kıbrıs’ta iki ayrı devleti kabul etmeyeceğini resmen açıklarken, Kıbrıslı Türklerin AB vatandaşlığının devamı sadece Federal Kıbrıs Cumhuriyeti ile mümkün olacaktır.
Siyasi sorunu olan ve bölünmüş ülke veya toplumlarda, elde edilmesi çok zor olan kalıcı barış ve gerçek demokrasi, sadece birleşme ile mümkün olacaktır. Siyasi istikrar, güvenlik ve refah sunan yegane çözüm modeli federasyondur.
Bu gerçekler ışığında, Kıbrıs’ta çözüm ya federasyon zemininde olacaktır ya da süregelen durum ve sonuçları devam edecektir.
Bugün var olan durumun sürdürülemez olduğundan hareketle, federasyon modelinin yok hükmünde sayılması, gerek iki devletli çözümün gerekse üniter bir yapı olan 1960 siyasi düzene geri dönülmesi, Kıbrıslı Türklerin aleyhinedir ve kabul edilemezdir”