Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Azınlık Hükümeti döneminin boş bir hamaset dönemi olmaktan öteye gitmediğini vurgulayarak, yaşanan sürecin tam bir kakokrasi olduğunu söyledi
Derya: Süreç, bilinçli şekilde krize sokulduğumuz bir kakokrasi sürecidir
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Derya, erken seçim tartışmalarıyla ilgili ‘Tek kelimeyle Kakokrasi’ ifadesini kullanarak, içinden geçtiğimiz sürecin basit bir ‘Hükümet Krizi’ değil, Kıbrıs Türk demokrasisinin doğrudan ve bilinçli şekilde krize sokulduğu bir kakokrasi (Yunanca’dan gelir ve kötü iktidar nedeniyle sakatlanmış demokrasiyi ifade eder) süreci olduğunu belirtti.
Derya, “Bir yıldan fazla bir süredir yaşamak zorunda bırakıldığımız dış müdahalelerin sonucunda ortaya çıkan Cumhurbaşkanı ve koltuk değnekli UBP Hükümeti, devletin Anayasası’nı, yasalarını, kurumlarını, teamüllerini bozuk para gibi harcayıp hepimize kakokratik bir düzen dayatıyorlar” dedi.
“Bu dönem boş bir hamaset dönemi olmaktan öteye gitmedi”
2021 yılında, Türk Lirası’nın döviz karşısında yüzde 25 değer kaybettiğini, asgari ücret artışının ise yüzde 12’de kaldığığını, iç borçlanmanın tavan yaptığını, tüm halkın korkunç bir yoksullaşmanın içine itildiğini hatırlatan Derya, ülkenin karış karış peşkeş çekildiği bu dönemin, toplum olarak dünyadan daha da koparılmış, uluslararası hukukun dışında yaşamak zorunda bırakıldığımız boş bir hamaset dönemi olmaktan öteye gitmediğini vurguladı.
Derya, “Kıbrıs Türk halkının geleceğini yok etmeye ant içmişler gibi ülkenin tüm süreçlerini kendi kurultaylarına kilitleyen, ısrarla seçim tarihi belirlemekten kaçan UBP, parti-devlet bütünleşmesi yaratmaya kalkarak sadece totaliter faşizan rejimlerde görebileceğimiz ayak oyunlarına tevessül etmekten geri durmuyor” dedi.
“Tatar kendi vatandaşlarını hedef gösterdi, tarafsızlık ilkesini ihlal etti”
Derya Cumhurbaşkanı Tatar’ın, göreve getirildiği ilk günden itibaren kendi vatandaşlarını hedef gösterme müsabakasına giren ve tarafsızlık ilkesini defalarca ihlal ettiğini de hatırlattı.
Derya, “Cumhurbaşkanı’nın seçim tarihi belirlemesini istemek, halkın sadece aklıyla dalga geçmek değil, toplumsal geleceğimizi de kendi iktidar hesaplaşmalarına meze etmektir. Ne kurumlarımızı, ne de halkımızın geleceğini çarçur etmenize izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
