EkonomiKıbrısManşet

Barçın: Erdoğan ‘Faiz haramdır, ben yapmam’ dedi ama dün gece faizi artırmış oldu




Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili adayı Ekonomist Devrim Barçın, Türkiye‘de vatandaşa ‘TL’de kalın, kur farkını Hazine karşılayacak’ dendiğini hatırlatarak, TL kullanılan Kıbrıs‘ın kuzeyinde ne olacağını sorguladı

Barçın: Erdoğan ‘Faiz haramdır, ben yapmam’ dedi ama dün gece faizi artırmış oldu

Özgür Web Tv‘de Seçim Özel yayınında Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Barçın, Türk Lirası’nda son aylarda yaşanan aşırı düşüşün ardından dün gece yaşanan değer artışını yorumladı.

Barçın, “Son dönemde insanlar daha fazla değer kazandığı için dövize yöneldi. Talep artınca da dövizin değeri yükseldi. Tabi dövizle ithal edilen her şey zamlandı, alım gücü düştü. Peki ne yapılabilir? Basit anlamda anlatacak olursak; ilk yapılması gereken enflasyon karşısında paranın değer kaybını önlemek için faiz artırımı yapmaktır. Ancak Tc Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne dedi? ‘Faiz haramdır, ben yapmam’ dedi. Peki dün akşam ne oldu? O yapmam dediği faizi aslında yapmış oldu” dedi.

“TC Hazinesi bunu ne kadar zaman karşılayabilir?”

Erdoğan’ın vatandaşlarına ‘TL’de kalın, 100 liranıza yüzde 20 faiz vereyim’ dediğini hatırlatan Barçın, dövizin yüzde 40 artması durumunda da aradaki farkın TC Hazinesinden karşılanacağının söylendiğini belirtti.

Barçın, “Bu aslında gizli fazi artırımı yapmak demektir. Bu sürdürülebilir mi? Kaynak var mı? Bunlar hep üzerinde durulması gereken sorunlar. Mesela binlerce kişinin faiz farkını karşılayacağım diyen Hazine, bunu ne kadar zaman karşılayabilir? 1 ay mı? 1 yıl mı? Bu çok önemlidir” dedi.

“Biz de TL kullanıyoruz. KKTC’de TL mevduatı olanlara aradaki kur farkını kim ödeyecek?”

TL’de vadeli parasını tutanların, değer kaybından dolayı genelde aylık olarak vade yaptırdığını belirten Barçın, Türkiye’de bunlar yaşanırken Kıbrıs’ın kuzeyinde ne olacağını da sorguladı.

“Biz de TL kullanıyoruz. KKTC’de TL mevduatı olanlara aradaki kur farkını kim ödeyecek?” diye soran Barçın, “Bizim yerli bankalarımızda bunu karşılayacak bir kaynak kesinlikle yok. Burada bulunan TC bankaları buradaki müşterilerine bunu karşılayacak mı? Karşılayacak ise bu buradaki müşterilerin Türkiye bankalarına kayma riski çok yükseltir. Şube bankalarında olmazsa bile gidip Türkiye’de müşteri hesap açar yine güvenceye alır mevduatını ama öbür türlü yerel bankalardan büyük bir kayma söz konusu olacaktır” dedi.

“Türkiye’nin bu parayı bize aktarması gerekir”

KKTC bankalarının TL kullanmasından dolayı bu imkandan faydalanmalarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Barçın, ekim ayı itibarıyla bankalarımızda 16 milyar TL vadeli mevduat bulunduğunu, bunun yüzde 20’den değerlendiği düşünülürse, dövizin de yüzde 40’dan fark yaptığı bir durumda, aradaki farkın 3 milyar 200 milyon TL olacağını belirtti.

Barçın, “Türkiye’nin bu parayı bize aktarması gerekir. Ama bırakın bize bunu aktarmasını, Türkiye kendi içinde bile karşılayacak durumda değildir bu farkları. Erdoğan bunu bir seçim politikası olarak kullanmaktadır. Buradaki yöneticilerin acilen bunu Türkiye’deki yetkililerle masaya yatırması gerekir” dedi.

“Dini inançlar üzerinden bir politika izlerseniz biliniz ki batarsınız”

Bu politika ile Erdoğan’ın döviz alınmadan TL’de kalınmasını hedeflediğini aradaki kur farkını da vermeyi taahhüt ettiğini hatırlatan Barçın, ancak vatandaşın kurdaki artışı bir alım fırsatı olarak gördüğünü söyledi.

Barçın, “Vatandaş bunu TL’de kalmak için bir fırsat olarak görmedi. Bu kapitalist bir sistemdir ve bu sistem içinde dini inançlar üzerinden bir politika izlerseniz (Erdoğan faiz haramdır demişti) biliniz ki batarsınız. Böyle bir maliyeti Türkiye maliyesinin karşılaması mümkün değildir. Ekonomideki en önemli şey güvendir” ddi.

“Erdoğan’ın politikasının siyasi bir karşılığı yok”

Erdoğan’ın uyguladığı para politikasını siyasi olarak yorumlamanın zor olduğunu belirten Barçın, bunun sebebinin de bu politikanın siyasi bir karşılığı olmaması olarak açıkladı.

Barçın, “İnsanları TL’de kalmaya teşvik edip erken seçime hızlıca gitmek için yapılan bir hamle olarak görüyorum bunu. Erdoğan yıllarca erken seçim olmayacak dedi ama bunun ne zaman söylediyse erken seçime gidildi. O yüzden çok yakında bir erken seçim haberi alırsak hiç şaşırmam” ifadelerini kullandı.

“Ekonomi bilgileri yok ve tüccardan yana olan siyaset yapıyorlar”

Dün geceden bu yana dövizde çok sert bir düşüş yaşanmasına rağmen, bunun iç piyasadaki fiyatlaa yansımadığını anlatan Barçın, devletin bunu denetleyecek bir sistemi de olmadığını söyledi.

Barçın, “Yükselen fiyatı düşürecek, kâr marjını sabitleyecek bir yetkisi olmasına rağmen devlet bunu yapmıyor. Ülkede şu anki siyasal iradenin bunu öngörmemesinin nedeni de ekonomi bilgileri olmadı ve tüccardan yana olan bir siyaset yaptıkları içindir” dedi.









Başa dön tuşu