EkonomiKıbrısManşet

Özersay: Sosyal adaletsizlik tavan yapmış durumda






Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, asgari ücretli çalışanın alım gücünün, kamuda çalışanlara göre daha fazla erimiş durumda olduğunu ve bu nedenle de asgari ücretin artırılması gerektiğini belirtti

Özel sektör çalışanı ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeyecek

BRT’de yayınlanan Aziz Karaaziz’in sunduğu Seçime Doğru programına konuk olan Özersay, Halkın Partisi’nin göreve geldiğinde, asgari ücretin sürekli olarak bir pazarlık konusu olmaktan çıkaracaklarını ve kamudaki en düşük maaşa eşitleyeceklerinin altını çizdi.

“Kamudaki maaşları da 6 ayda bir değil, 2 ayda bir güncelleyeceğiz ve böylece asgari ücret de otomatik olarak 2 ayda bir güncellenmiş olacak” diye konuşan Özersay, özel sektör ve firmaların bu ücret artışını göğüsleyebilmeleri için de çok güçlü destek vereceklerini ifade etti.

“Asgari ücreti pazarlık konusu olmaktan çıkaracağız”

Kudret Özersay, insanların alım gücünün eridiğini ve fakirleştiğimizi, bunun önüne geçmek için HP’nin bir vizyon ortaya koyduğunu söyleyerek, özel sektör çalışanlarının bundan çok daha fazla etkilendiğine dikkat çekti.

Özersay, bu nedenle de asgari ücretin iyileştirilmesinin şart olduğunun altını çizerek,  “Mesele rakamlar değil, prensiplerdir” dedi. Asgari ücret konusunda birinci prensibin asgari ücretin pazarlık konusu olmaktan çıkarılması, ikincisinin de hayat pahalılığının iki ayda bir güncellenmesiyle en düşük kamu maaşıyla eşitlenecek asgari ücretin de ayni şekilde güncellenmesi olduğunu anlattı.

“Bu insani bir yaklaşım değildir”

Özersay, emekçilerin, evine zar zor ekmek getiren ve zaten düşük bir maaş alan insanların senede iki defa komisyonun alacağı kararları beklediğini söyledi.

Özersay, “Bizce bu çok insani bir yaklaşım değildir. İşveren, işçi, devlet bir araya geliyor ve her defasında ayni senaryo devam ediyor. Ya bir taraf çekiliyor, ya diğer taraf çekiliyor, ya toplantı erteleniyor mahkemelik oluyor. İtirazlar yapılıyor” dedi.

Asgari ücretlinin maaşının kamudaki en düşük ücretlinin maaşına eşitlenmesini sağlayacaklarını belirterek, asgari ücreti pazarlık konusu olmaktan çıkaracaklarını ifade etti.

“Maaşlar iki ayda bir güncellenmeli”

Kamuda çalışanların maaşının hayat pahalılığı oranında zaten altı ayda bir düzenlendiğini belirten Özersay, bunun da düzenlenerek, hayat pahalılığının iki ayda bir veya teknik olarak mümkünse ayda bir maaşlara yansıtılması gerektiğini söyledi.

Hayat pahalılığının kamu maaşlarına yansımasının iki ayda bir güncellenmesiyle, kamuda en düşün maaşlı kişiyle asgari ücretlinin ayni oranda maaşının güncelleneceğini anlattı. Özersay, “İnsani olan da doğru olan da yapılabilir olan da budur” dedi.

“İşvereni destekleyecek 3 adım”

Aynı zamanda firmaları ve özel sektörün de desteklenmesi gerektiğine işaret eden Özersay, aksi halde işsizliği artacağını, firmaların asgari ücret arttığı için bunu fiyatlara yansıtmak zorunda kalacağını söyledi. Bunları önlemek için de HP’nin ekonomistlerle yaptığı çalışmada üç unsur belirlediklerini anlattı.

Birinci unsurun, peşin KDV uygulamasının ortadan kaldırılmasının şart olduğuna dikkat çeken Özersay, özel sektörün üzerindeki en büyük yükün de peşin KDV uygulaması olduğunu anlattı.

İkinci unsurun enflasyon muhasebesi yöntemine geçilmesi gerektiğini belirten Özersay, bunun da özel sektörün üzerindeki büyük yüklerden olduğunu kaydetti.

Esasen, üçüncü unsur olarak işverene güçlü bir prim desteği verilmesi gerektiğini söyleyen Özersay, “Asgari ücretin artması demek, Sosyal sigorta ihtiyat sandığı ödemelerinin de artması demektir ve bu işverenin üzerindeki yükü de artırır” dedi. Maliyenin bu üç adımı atmasının ve asgari ücretin kamudaki en düşük maaşla eşitlenmesinin gerçekçi ve mümkün olduğunu belirtti. Bunun yanında HP’nin maliyenin gelirlerini artıracak adımları da açıkladığını söyledi.

“Sosyal adaletsizlik tavan yapmış durumda”

Asgari ücretin artmasıyla, ceza, ödeme, lisansların asgari ücretle oranlı bir şekilde düzenlendiğini belirten Özersay, bunlar da artacağı için maliyenin o anlamda da çok büyük bir kaybı olmayacağını, bunu karşılayabildiğini ifade etti.

Özersay, “Özel sektörle kamuda çalışanlar arasındaki makas açılmıştı. Sosyal adaletsizlik vardır. Şimdi bu yaşadıklarımızda sosyal adaletsizlik tavan yapmış durumda. Buna karşı tedbirlerimizi ortaya koyduk. Göreve geldiğimizde yürürlüğe de koyacağız” dedi.

“Yeni dönemde en önemli sorun dar gelirli aile çocuklarının ev sahibi olmasıdır”

Yakın gelecekte ülkeyi başka bir tehlike beklediğini, herkesin seçim derdine düşmesiyle bunu görmezden gelindiğini ifade eden Özersay, özellikle genç işsizlik oranının arttığını söyledi. Bununla birlikte doğacak barınma sorunundan bahsederek, üç ayaklı gençlere konut edindirecek bir proje hazırladıklarını anlattı.

Özersay, Müteahhitler Birliğiyle istişare içerisinde hazırladıkları bu proje ile, yerli müteahhitlerin oluşturacağı, bir sistemle, gençlerin uygun fiyata kira öder gibi ev sahibi olmasını sağlayacaklarının altını çizdi. Özersay, Mağusa Maraş ve Güzelyurt bölgelerindeki Sosyal Konut Projelerinden bahsetti.

“Son bir haftadır halk kime oy vereceğini düşünmeye başladı”

Seçimle ilgili de konuşan Özersay, ciddi ekonomik sıkıntılar olması ve sağlıkla ilgili, dünyayla birlikte vakaların artış göstermesiyle birlikte vatandaşın sağlıkla, çocukların okula gidip gitmemesi konusunda eğitimle ve geçimle bir uğraş içinde ve kaygılı olduğunu söyledi.

Özersay, yarını çok fazla görememekten dolayı halkın endişelerine işaret ederek, böyle bir ortam içerisinde insanların çok da fazla seçimi düşünemediğini anlattı.

Özersay, son bir haftadır, karar gününün yaklaşmasıyla bunun değişmeye başladığına da işaret ederek, halkın kime oy vereceğini düşünmeye başladığını anlattı.

“HP üçüncü parti ve yükselişte”

Sahada gördüklerinin de HP’nin yükselişinin devam ettiğine işaret eden Özersay, malüpülatif hareketlerle her gün bir anket çıkarıldığını, bu işin güvenilirliği kalmadığını söyledi.

Doğrusunun, bir ay önce yapılan anketlerde HP’nin üçüncü parti olması ve yükselişte bir parti olduğunu gösteren anketlerde görüldüğünü kaydetti. Azimli ve kararlı bir biçimde çalıştıklarını da ifade eden Özersay, HP’nin iyi niyetle, kendi menfaati için değil, toplum menfaati için çalıştığının da görüldüğünü söyledi.

Özersay, pandemi krizinin iyi yönetilmesinde HP’nin ne kadar iyi bir rol oynadığını, vatandaşın can güvenliğini korumak anlamında nasıl bir emek ortaya koyduklarının görüldüğünü, HP’nin hükümette olduğunda mecliste toplanamama sorunu yaşanmadığının da anlattı.

Mecliste grubu bulunan partilerin yer almasının önemine işaret eden Özersay, en az beş milletvekili olmayan koalisyon ortaklarının mecliste yasa geçirememe gibi sorunlar yaşadığını söyledi.

“Sorumluluk bilinciyle hareket ettik”

Özersay, HP’nin Fiyat İstikrar Fonu’yla akaryakıt zammının önlendiğini de ifade ederek, hükümette oldukları dönemde benzin kuyrukları oluşmasına izin vermediklerini kaydetti. Sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini söyleyerek, sadece hükümetteyken değil, yapıcı muhalefet yaklaşımlarını dile getirdi. Özersay, temel gailelerinin toplum menfaati olduğunun altını çizdi.

“Denetim konusundaki vizyonu ilk HP ortaya koydu”

Daha hiç kimse ekonomik öneri ortaya koymadan HP’nin 6 maddelik öneri sunduğunu belirten Özersay, “Hatta hükümet bunu kopyalamaya çalıştı. Beceremedi de” dedi.

Fon, gümrük ve vergilerde indirim ve bunun fiyatlara yansımasıyla fiyat artışlarının önlenmesi için denetim konusundaki vizyonu HP’nin ortaya koyduğunu, hükümetin uygulamaya çalıştığını ama yapamadığını söyledi. Bu hükümetin bir icraat hükümeti olmadığını belirtti.

Özersay, “Hükümet doğru bir şey yaptığında biz buna bakıp da üzülmeyiz. Görevde kimse doğru olanı yapsın da vatandaş mağdur olmasın diye uğraşıyoruz. Kopyalayacaklarsa kopyalasınlar çalacaklarsa çalsınlar, önemli değil. Şu anda görüyoruz ki vatandaşı pahalılıktan kurtarmak için bir çaba ortaya koymadılar” dedi.









Başa dön tuşu