Boykot Eylem Komitesi adına açıklama yapan Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, Her seçimde yaşandığı gibi ikametgah sahiplerinin belirtilen adreste sadece kendilerinin yaşadığını ve seçmen kartı gönderilen diğer şahısları tanımadıklarını söylediklerini hatırlatarak, ‘Bunlar açığa çıkanlar, ya çıkmayanlar?” diye sordu
Kanatlı: 2022 yılında seçim koşulları var mı?
Yeni Kıbrıs Partisi’nin 1990’daki seçimlerden bu yana Kıbrıs’ın kuzeyinde seçime seçim deme koşullarının olmadığını anlattığını belirten Kanatlı, “2022 yılında seçim koşulları var mı?” diye sordu.
Kanatlı, “Seçime sayılı saatlerin kaldığı bugünlerde, seçim sürecinde bile yaşadıklarımız, maalesef haklı çıktığımızı söylememiz için yeterli olmuştur. Örneğin ısrarla sorduğumuz ve sorgulatmaya çalıştığımız seçmen listeleri sorunu bu süreçte bir kez daha net olarak karşımıza çıktı. Sosyal medyada dolaşıma çıkan sonra da basına yansıyan şaibeli onlarca seçmen kartı vakasını okuduk” dedi.
“Çekindikleri bir şey mi var?”
Her seçimde yaşandığı gibi ikametgah sahiplerinin belirtilen adreste sadece kendilerinin yaşadığını ve seçmen kartı gönderilen diğer şahısları tanımadıklarını söylediklerini hatırlatan Kanatlı, ‘Bunlar açığa çıkanlar, ya çıkmayanlar?” ifadelerini kullandı.
“Nitekim, boykot oranı üzerine yine bir çok aday, ölmüş bazı kişilerin seçmen listesinde olduğunu TV’lerde söyleyip durdu” diyen Kanatlı, “Ölmüş olması nedeniyle seçmen statüsünü yitirenler neden hala listelerden düşürülemiyor, çekindikleri bir şey mi var? Geçmişte seçmen sayısındaki artışı YSK başkanı bile çok bulmamış mıydı?” sorularını sordu.
“YSK’nın görev ve yetkisi arasında seçimlere katılım oranını yükseltme var mıdır?”
Kanatlı açıklamasına şöyle devam etti;
“Bu durumda nasıl güvenilir bir seçim olacak? Kimler oy kullanacak? Kaç tane şaibeli seçmen var?
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) görevi seçimin yasalar çerçevesinde yapılmasını düzenlemek iken, sandığa gitme çağrısı yaparak yeniden taraf olduğunu görüyoruz. YSK’nın görev ve yetkisi arasında seçimlere katılım oranını yükseltme var mıdır? Siyasi partilerin propagandaya harcadıkları paraya bakıldığında bu seçimin de adil bir seçim olmayacağı ortadadır.
Siyasi partilerin harcamaları arasında muazzam bir uçurum vardır, peki YSK ne yapıyor? YSK’nın adil bir seçim yapılması için görevleri vardır. Yeni Siyasal Partiler Yasası, YSK’ya mali denetim yapma olanağı vermektedir.
YSK, Sayıştay raporuna dayanarak 5 yıl önceki YKP Kurultayında yazılan 560 TL’nin savunmasını isterken, seçimlerde kaynağı belirsiz milyonlarca TL ile ilgili tek doğru düzgün bir soruşturma yaptığını görmüyoruz ama halka sandığa gidin çağrısı yaptığını okuyabiliyoruz.
“Hala bu Meclis’te değişim için umut olduğunu gösteren ne vardır?
YKP olarak, YSK’ya tüm siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini hatırlatırız ve bu seçimlerde de sandığa gitmeme çağrısı yapan partilerin olduğunu göz önüne alarak tarafsız davranmaya çağırırız.
Meclis’in doğru düzgün yasa yapamadığı, denetleme görevini yapmadığı veya yapamadığı veya yapmaması için birilerinin bilgi sakladığı koşullarda, hala bu Meclis’te değişim için umut olduğunu gösteren ne vardır?
Yüzlerce vekil adayının bazıları televizyonlarda konuşmalar yaparken, meclisin çalışmasından, usullerden, yasal düzenlemelerden haberdar olmadıklarını gösteren onlarca örnek önümüzde dururken, seçilseler dahi neyin umudu olacaklar?
Vekil gösterilmeleri bile parti başkanı ve yürütmesinin iki dudağı arasında olanlar, kontenjanlar ve torpillerle bu sıralarda yer bulanlar, parti liderine karşı mecliste bağımsız tavır geliştirebilecekler mi?
“Müdahale olduğunu kabul etmek için daha ne olmasını istersiniz?”
Parmakcı vekil olmaktan nasıl kurtulacaklar? Böylesi vekil profilleri bu mecliste nasıl bir yasama faaliyeti gerçekleştirecek? Tüm bu sorulara yenilerini eklemek mümkündür.
Zaten TC, 29 Ekimde Lefkoşa Elçiliği’nde yapılan kabul sırasında müdahaleyi en üst düzeyden yaparken, elçi ‘Federasyon görüşülmeyecektir’ şeklinde açıklama yaparken, UBP kurultayı sırasında yaşananlar ortada iken, AKP’li milletvekili, belediye başkanı ve muhtarlar yine buralarda çalışmalar yaparken, müdahale olduğunu kabul etmek için daha ne olmasını istersiniz?
Bunca olandan sonra anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna bile az demekten başka bir şey elimizden gelmiyor.
“Mühür, tercih, karma ile uğraşma; unutma tek seçenek boykot”
TC sivil ve askeri bürokrasisinin yeraltı ve yerüstü ile buralarda çeşitli şekillerde ayarlar verdiği, iradenin bizde olmadığı, seçmenin kim olduğunun bile bilinemediği, yetkisiz ve etkisiz yeni vekil seçerek geleceğimize sahip çıkamayız. Aralarından iyi olduklarını varsaydıklarınızı ayıklasanız da, genel içinde sonuç değişmeyecektir, sorun rejim sorunudur.
Bu nedenle tepkini sandığa gitmeyerek göster. Boykot çağrıları ve hareketliliği şimdiden etkili oldu, rejimi rahatsız etti, gece gündüz sandığa gidin çağrıları yapılmaktadır. Bu rahatsızlıklarını seçim sonuçları ile yüzlerine vurmak için sandığa gitme, boykota katıl!
Unutma, geleceğe ses vermenin en etkili yolu için Pazar günü mühür, tercih, karma ile uğraşma; unutma tek seçenek boykot”