Avukat Ayşe Öztabay, 83 bine yakın güvenlik sorumlusunun olduğu ve 4 kişiye 1 güvenlik görevlisi düştüğü küçük bir adada, faili meçhul cinayetlerin konuşulmasının son derece enteresan olduğunu vurguladı
Öztabay: 83 bine yakın güvenlik sorumlusunun olduğu ülkede, faili meçhul cinayetlerin konuşulması enteresandır
Özgür Web TV‘de yayınlanan Özgür Haber programında Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Öztabay, toplumun huzurunun kalmadığını, insanların mücadelenin içerisinde kimsesiz hissettiğini ve korktuğunu belirterek, ada içindeki çeşitli güvenlik birimlerinin insan gücü toplamına dikkat çekti.
Öztabay, “3 bin 354 km karelik bir alandayız, her yanımız denizlerle çevrili. 2017 yılı itibarıyla da bizimle paylaşılan bilgiye göre 317 bin nüfusa sahibiz. Bunun üstü de olabilir. Bu toprak parçası üzerinde aktif olan 66 bin kişilik Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri mensubu, 15 bin Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı mensubu, takriben bin 400 polis ve itfaiye mensubu, takriben 240 Sahil Güvenlik mensubu ve Havacılık Birliği bulunmaktadır. Sahil Güvenlik Komutanlığı‘nın takriben 36 adet çeşitli özelliklere sahip botları bulunmaktadır. Kırnı ve Pınarbaşı’nda konuşlandırılmış olan Havacılık Birliği’nin birden fazla helikopteri bulunmaktadır. Yani 83 bine yakın güvenlik sorumlusunun olduğu ve emniyet gücünün bulunduğu bir alanda, yaklaşık 4 kişiye 1 güvenlik görevlisi düşüyor. Bu kadar güvenlik görevlisi olan bir alanda, bugün faili meçhul cinayetlerin konuşulması son derece enteresan bir olaydır” dedi.
“MOBESE kayıtlarıyla ilgili doğru veya yanlış bu bilginin nasıl aktarıldığını bilmemiz lazım”
Halil Falyalı suikasti özelinde de değerlendirmelerde bulunan Öztabay, cinayetin işlendiği gece haberleri aldıklarında, çok kısa bir süre sonra bize ait MOBESE‘lerin kayıtlarından olduğu iddia edilen, 31/2018 sayılı ‘Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri Yasası uyarınca da, Polis Genel Müdürlüğü‘nün yetki ve sorumluluğunda olan bazı görüntülerin Türkiye medyasında yayınlandığına dikkat çekti.
Öztabay, “MOBESE kayıtlarıyla ilgili doğru veya yanlış bu bilginin nasıl aktarıldığını bilmemiz lazım. Yapmış olduğum araştırmada, bizim ülkemizde şu anda suç olduğu düşünülen veya iddia edilen bir meseleyle alakalı bir polis mensubu yapacağı araştırma doğrultusunda bu bilgiye ulaşmak için çok meşakkatli bir yoldan geçer. Öncelikle davanın konumuyla ilgili bilgi verir, bununla alakalı olarak ihtiyacını da dile getirir ve onaylandıktan sonra özel bir şifreyle o bilgilere ulaşılır. Dolayısıyla bu konunun yüzde 100 açıklığa kavuşturulması veya burada kimin şifresiyle girip o bilgiyi aldığı noktası açıklanmalıdır” dedi.
“Dolayısıyla siz toplumdan yardım almak zorundasınız”
“Polisin bizi güvenlik konusunda ciddi şekilde aydınlatması gerekir” diyen Öztabay, polisin de aslında toplumdan yardım alıdığını, bugün konuştuğumuz bu konuyla ilgili herkesin bir fikri olduğunu ve zaman zamanda bazı kişilerin duyumlarının doğru olduğunun meydana çıktığını söyledi.
Öztabay, “Dolayısıyla siz toplumdan yardım almak zorundasınız” diyerek, şu an gündemde olan Anasaya’daki ‘Geçici 10. Madde’ konusunda da görüşlerini paylaştı;
“Geçici 10. Maddeden bahsettiğimizde maalesef Türkiye düşmanı olarak algılanıyoruz”
“Ne yazık ki geçici 10. Madde gibi bir konu gündemdedir. Gündeme de alınmalıdır. Biz sol görüşlüler olarak sürekli Geçici 10. Maddeden bahsettiğimizde maalesef Türkiye düşmanı olarak algılanıyoruz. Bu madde olsa da olur olmasa da olur noktasındayız ama öyle bir şey yok. Bu gerçekten ana bir konudur ve bütün şeffaflığıyla sorgulanıp, öğrenilebilmesi için ortadan kaldırılması gerekir.
“Bu silahlar nasıl ülkeye girdi?”
Bizim bir şekilde kendi örgütlenmemiz, kendi yapılanmamız içerisinde, kendi örgütlerimizin hem sorunlarını çözebilelim hem de onları sorgulayabilelim, raporları halkla paylaşabilelim. Çünkü biz asla tahkikatın detaylarıyla ilgili cevap alamıyoruz. Herkes kendi işini elbette yapacak ama bizim aradığımız detay, örneğin bir basın açıklaması yapılır ve denir ki elde ettiğimiz bunlardır, çalışma alanımız bunlardır, Türkiye ile istişaremiz bunlardır.
Bu silahlar nasıl ülkeye girdi? Bizim şeffaf bir algıyla ne olup bittiğini bilmemiz lazım. Ben toplumdan duyduklarımı süzgeçten geçiriyorum hem de bu akıbete nasıl fikirsel anlamda katkı yapabilirim noktasındayım.
“Mafya operasyonları yapılacak mı merak ediyoruz”
Başka her hangi bir hedefim yoktur ama bu hedefi de yerine getirmek için sonuna kadar da gideceğim.
Bu toplumdan mafyanın nasıl sökülüp alınacağını merak ediyoruz.
Mafya operasyonları yapılacak mı merak ediyoruz. Sosyal hukuk devleti anlamında ileride ne yaşayacağız merak ediyoruz”
