KıbrısManşet

Derya: Kıbrıs’ın kuzeyinde son 10 yılda 25 kadın öldürüldü






Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Sosyolog Doğuş Derya, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen ve LGBT+ bireylere ve kadına yönelik, dini altyapılı baskıcı ve gerici ifadelerin kullanıldığı ‘Aile Çalıştayı‘na çok sert tepki koydu

Derya: Bu cürete girmeden önce, kendi ülkenizde yaşanan toplumsal gerçeklerden haberdar olmayı deneseydiniz

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Derya, TC’li yetkililere seslenerek, “Aile”nin ne olduğunu, kimlerden oluştuğunu, nasıl yaşaması gerektiğini 19. yüzyıldan kalma bir akılla tanımlama ve belirleme cüretine girmeden önce, kendi ülkenizde yaşanan toplumsal gerçeklerden haberdar olmayı deneseydiniz” dedi.

Derya, “Belki oturduğunuz sırça köşklerden göremiyor olabilirsiniz ama Kıbrıs’ın kuzeyinde her 10 kadından 7’si psikolojik şiddete maruz kalırken, her 10 kadından 4’ü fiziksel, her 10 kadından 3’ü de (evlilik içi tecavüz dahil) cinsel şiddete maruz kalıyor. Son 10 yılda kuzeyde 25 kadın, eşi, eski eşi ya da sevgilisi tarafından öldürüldü” dedi.

“Yukarıdan bakarak ‘aile’nin kim olduğunu tanımlamak size mi kalmış?”

Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşanan kadına yönelik şiddetin, aynen dünyada olduğu gibi, öyle uzaktan ya da yabancı birilerinden değil, doğrudan ev içinden ve kutsanan “aile” bireylerinden geldiğini vurgulayan Derya, şiddetten ve mutsuzluktan kendini kurtarmak için boşanan insanların yaşadığı zorluğun görüleceğine, boşanmaya lanet, boşananlara da lanetli gözüyle yaklaşmanın neyin nesi olduğunu sorguladı.

Derya, ” ‘Aile’nin her şeyden önce bireylerden oluştuğunu belki katıldığınız şatafatlı kokteyllerde göremiyor olabilirsiniz ama ülkemizde tek ebeveynli olan, boşanmış olan, heteroseksüel olmayan, çocuklu veya çocuksuz birçok aile de var. Yarattığınız ekonomik ve siyasi virane içinde insan haysiyetine yaraşır bir hayatı olmayan bireyleri düşüneceğinize, yukarıdan “aile”nin kim olduğunu tanımlamak size mi kalmış?” ifadelerini kullandı.

“Utanmıyor musunuz?”

“Sırf birilerine şirin görünmek için ülkemize sosyal mühendislik yapmaya kalkan çalıştaylara para ayırırken, o paranın bu toplumun cebinden çıktığını gizleyebileceğinizi mi sanıyorsunuz?” diye soran Derya kadınları, maruz kaldıkları erkek şiddetinden korumak için yaptıkları yasaların uygulanması için kılını kıpırdatmayanarın, 2014 yılında yasallaşan TOCED’in tam teşekküllü olarak yürürlüğe girmesi için bütçe ayırmayanların, sığınma evi yapılması için tahsis edilen devlet arazisini iptal edenlerin, insanların çocuklarını gönül rahatlığı ile bırakacağı kreşler açmazkyanların, yaşlıların temiz hizmet alacağı bakımevleri kurmayanların, devletin kaynaklarını çarçur ederken, “aile” üstüne ahkâm kestiklerini söyleyerek, “Utanmıyor musunuz?” diye sordu.

Derya, “Ne kadınlar ne de çocuklar sizin kurduğunuz dar ve gerici cendereler içinde yaşamak zorunda değildir” dedi.









Başa dön tuşu