Eşit Hak ve Adalet Sendikası (Haksen) Başkanı Eren Büyükoğlu, Çalışma Dairesi’ndeki grevin İşgücü, Planlama, Geliştirme Merkezi (İPGM) istihdamlarıyla değil, zamlara ve hayat pahalılığına karşı olduğuna dikkat çekti
Büyükoğlu: Emekçi halkımız bu yükü daha fazla taşıyamamaktadır
Yazılı açıklama yapan Büyükoğlu, Haksen’in ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin faturasının emekçi insanlara ödetilmeye çalışılmasına karşı bir süreden beri geniş bir sendikal birliktelik içerisinde yer aldığını belirterek, bu çerçevede sendikalar olarak ortaklaşılmış taleplerle birlikte eylemler, grevler, mitingler organize etmekte olduklarını söyledi.
Büyükoğlu, “Bilindiği gibi elektrik, akaryakıt, market, tüp gibi temel kalemlerde ardı ardına gelen zamlar özel olsun kamu olsun tüm emekçilerin bütçesini aşındırmakta; emekçi halkımız bu yükü daha fazla taşıyamamaktadır” dedi.
“İPGM gibi ayrıştırıcı yaklaşımlara da karşıyız”
Başta 1 Nisan büyük mitingi olmak üzere, çeşitli kamu kurumlarında ortak sendikal inisiyatifle bu zamlara karşı yürütülen mücadelenin bir parçası olarak, Başbakan’a birlikte teslim edilen taleplerin takibi için grevler ve eylemler organize edildiğini hatırlatan Büyükoğlu, dün de Çalışma Dairesi’nde aynı genel talepler dizisi çerçevesinde ortak bir grev organize edildiğini kaydetti.
Büyükoğlu, “Üzüntü ile gözlemledik ki, grevin amacı esas noktası olan; hayat pahalılığı, zamlar, gelir düzeyinin düşmekte oluşu gibi unsurlardan farklı anlaşılmış, kamuoyunun algısında grev İPGM’den istihdam edilen kamu emekçilerine karşı bir grev olarak anlaşılmıştır. Sendikamız Haksen özel sektör emekçileri ile kamu emekçilerinin birbirine kırdırılmasına karşı olduğu gibi; kamuda Göç Yasası öncesi ve sonrası, geçici, hizmet alımı, taşeron, sözleşmeli veya İPGM gibi ayrıştırıcı yaklaşımlara da karşıdır” dedi.
“Grevimiz İPGM’den istihdam edilmiş emekçilere karşı değil”
Büyükoğlu şöyle devam etti;
“Sendikamıza göre tüm emekçilerin çıkarları ortaktır ve birlikte mücadele etmek dışında bir yol yoktur. Bu çerçevede altını çizmek isteriz ki, dün Çalışma Dairesi’nde gerçekleşen grevimiz, krize, zamlara, hayat standartlarımızın gerilmesine ve bunun faturasının emekçi halkımıza kesilmesine karşı yapılmıştır; İPGM’den istihdam edilmiş emekçilere karşı değil.
İPGM’den istihdam edilen emekçiler, gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin uygulamaları sonucu bugün Çalışma Dairesi’nin tüm personel yapısının yüzde 50’sini oluşturmaktadırlar. Çalışma Dairesi’nin yürüttüğü tüm hizmetlerde İPGM’den istihdam edilen emekçilerin emeği, özverisi, alın teri vardır.
“İPGM’den istihdam edilen emekçiler kamusal güvenceden yoksundur”
İPGM’den istihdam edilen personel olmadan, Çalışma Dairesi’nin herhangi bir görevini işlevsel olarak yerine getirmesi mümkün değildir. Üstelik İPGM’den istihdam edilen emekçiler kamusal güvenceden yoksun, sözleşmeli ve gelen giden hükümetlerin iki dudağı arasında çalışmakta; kadrolu kamu görevlilerinin yararlanmakta olduğu hiçbir haktan da yararlanamamaktadırlar.
Sendikamız Haksen bu adalatsizliğin derhal son bulması, İPGM’den istihdam edilen personel de dahil olmak üzere kamuda var olan tüm geçici, hizmet alımı, sözleşmeli gibi istihdamların kamusal haklarla donanmış yasal güvenceye kavuşturulması ve kadroya alınmaları için mücadele etmektedir.
“Özel sektör emekçilerinin sendikalaşması için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Haksen İPGM Tüzüğü’nde değişiklik yapılarak, bu fondan yeni istihdamlar yapılmasının önüne geçilmesini ve var olan emekçilerin kamusal güvenceye kavuşturulup kadrolanmasını savunmaktadır. Dün gerçekleşen grevimiz ile ilgili yanlış anlaşıldığını düşündüğümüz bu hususa dikkat çekmek ve grevin esas amacının zamlara karşı emekçilerin sesini duyurmak olduğunun altını çizmek isteriz.
Sendikamız özel sektör emekçilerinin sendikalaşması, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve eşel mobilin tüm çalışanlara iki ayda bir yansıtılması için mücadele etmeye devam edecek; emekçileri kamu, özel, geçici, hizmet alımı, sözleşmeli, İPGM girişli diye bölmeye çalışanlara izin vermeyecektir”