KıbrısManşet

Rahvancıoğlu: Tatar’ın seçilmiş olmadığını herkes biliyor


Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, var olan rejimin devam ettiği sürece bu yaşananların değişmeyeceğini belirterek, bu rejimin çürümüş bir ceset olduğunu vurguladı

Rahvancıoğlu: Bu rejim çürümüş bir cesettir

Mayıs TV’de İsmet Özgüren’in sorularını yanıtlayan Rahvancıoğlu, son günlerde yaşanan hükümet krizi ile ilgili, ortada bir hukuk devleti veya halk iradesine dayalı bir yönetimin olmadığını, var olan düzeni yönetme iddiasında olanların da zaten halkın ihtiyaçları doğrultusunda bir politikayı değil, kendi kişisel veya partisel çıkarları, Türkiye ve ülkedeki sermaye odaklarının sıkıntılarını çözmek üzere yönetime aday olduklarını söyledi.

Ülkelerin sınıflardan oluştuğunu ve bütün ülkenin refahından bahsedenlerin aslında egemen sınıfın refahından bahsediyor olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, “Bu ülkedeki rejim, gerek Türkiye Cumhuriyeti devleti yöneticileri ile kurdukları ilişkiler bakımından, gerekse her gün zenginleşen ultra zenginler ve sermaye odakları açısından baktığımız zaman onların çıkarları doğrultusunda yaşanan bir süreç olduğunu görüyoruz” dedi.

Rahvancıoğlu, talepleri, programı ve pratikleri ile hangi sınıftan olduğunu açık açık ortaya koymayan rejim partileri aslında var olan durumun devamından yana olduğunu bize göstermektedir ifadelerini kullandı.

“Hükümet kiminle isterse kurulsun halkın derdine çözüm olmayacak”

“Yaşanan olaylar bizim önümüze boğuşmamız için konulan bir yanılsamadır” diyen Rahvancıoğlu, aslında uğraşılması gerekenin halkın yaşadığı ekonomik sıkıntılardır olduğunu söyledi.

Rahvancıoğlu, “B ugün herhangi bir rejim partisiyle, var olan düzeni değiştirmeden, yapısal değişiklik ortaya koymadan, ultra zenginler karşısında halkı güçlendirmek için servet vergisi gibi kaynak yaratma yoluna gitmeden, özel sektörde sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmasını önüne koyup işçi sınıfının geleceğini kendi ellerine almasını sağlayacak bir adım atmadan, asgari ücreti en düşük kamu maaşına eşitleyebilecek herhangi bir adım atmadan kurulacak hükümet bizim için kim gelirse gelsin aynıdır” dedi.

Tatar’ın seçilmiş olmadığını herkes biliyor

İki egemen devlet söylemiyle ilgili de konuşan Rahvancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçim döneminden beri
söylenmekte olan iki egemen devlet sloganının uluslararası hukuk açısından mümkün olmadığını, iki eşit
egemen iddiasında bulunanların da bunun gereğini yerine getiremediğini ve buna kendilerinin de
inanmadığını dile getirdi.

Tatar, bu sloganla seçimi kazandığını düşünüyor açıklamasını yapan Rahvancıoğlu, “İnsanlar buna inandıkları için Tatar’a oy vermediler hatta Tatar’a hiç oy vermediler, Tatar’ın seçilmiş olmadığını herkes biliyor” dedi.

“Bu düzene tek alternatif emekçi sınıfın örgütlenmesi”

Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu olarak, emekçi sınıfların kendi gündelik hayatlarında örgütlenip, kendi gündelik sorunları ile ilgili özne olması dışında, bu çarkı kıracak herhangi bir alternatif olmadığını, tek alternatifin de emekçi sınıfların örgütlenmesi olduğunu düşündüklerini söyledi.

Muhalefetin yetersiz olduğuna da değinen Rahvancıoğlu, rejim muhalefetinin egemenlere gerçek sorunların
özüyle ilgili bir tehdit oluşturmadığını anlattı.

Bugün, rejim muhalefeti rejim hükümetine bir alternatif değil, bir korku vermiyor diyen Rahvancıoğlu, rejim muhalefetinden korkuyor olsalar sırtlarını muhalefete dönüp birbirlerine yumruk sallamaz kenetlenirlerdi ifadelerine yer verdi.

“Kıbrıs’ta federal bir barışı sağlamak için önce bugünün sorunlarını çözmeliyiz”

Rahvancıoğlu, “Federal bir Kıbrıs mücadelesi başarılacaksa, 40 yıldır patronlarla özel sektör çalışanlarını ayni
potada tutup da yapılan toplum tanımıyla değil, ancak emekçi halkın emek temelinde örgütlenip gündelik
meselelerden kafasını kaldırmasıyla mümkündür” dedi.

“Kıbrıs’ta federal bir barışa, Kıbrıs halklarının kendi kaderini tayin hakkına sahip olmasına ve geleceğini bu adada gören insanların söz sahibi olabileceği bir güne varabilmemiz için bizim bugünün gerçek sorunlarını çözerek başlamamız gerekiyor” diyen Rahvancıoğlu, nerde olduğumuzu bilmediğimiz sürece hiçbir yere varamayacağımızı belirtti.











Başa dön tuşu