Bağımsızlık Yolu, bugün Cumhurbaşkanlığı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, ülkenin hem ekonomik hem de siyasi bir kriz içerisinde olduğu belirtilirken, özellikle emekçi insanların dertlerinin dağları aştığı vurgulandı
Rahvancıoğlu: Emekçi insanların dertleri dağları aştı
Bağımsızlık Yolu, bugün Cumhurbaşkanlığı önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Bağımsızlık Yolu adına giriş konuşmasını gerçekleştiren Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, ülkenin hem ekonomik hem de siyasi bir kriz içerisinde olduğunu söylerken, özellikle emekçi insanların dertleri dağları aştığını vurguladı.
Rahvancıoğlu, bu koşullarda çeşitli vaatlerle çeşitli makamları işgal eden siyasiler kendi dertlerine düştüğünü halkın derdiyle ilgilenmediğini söyleyerek, bu siyasilerden önde gelen isim olan Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar’ın makamına gelip, Bağımsızlık Yolu olarak emekçi halk adına süreci nasıl görüldüğünün izah etmek amacıyla bulunduklarını belirtti.
Ersoy: Ersin Bey, siyasi çıkarlarınızı düşünmekten ülkede hükümet mi bıraktınız?
Bağımsızlık Yolu adına Parti Meclisi Üyesi Umut Ersoy basın açıklamasını okudu.
Açıklamada Tatar’ın bulunduğu koltuğa oturduğu sürede bugüne “Halkımızın o günkü sorunları değişmeksizin devam ederken, var olan sorunlarımıza yeni sorunlar eklendi. Hayatımızın giderek daha belirsiz, kaotik ve içinden çıkılmaz bir hal almasında sizin katkılarınız, emekleriniz ve çabalarınız inkar edilemese de; içinden geçtiğimiz dönemdeki kadar büyük bir olumsuzluğu tek başınıza yaratmanızın mümkün olmadığını da gayet iyi biliyoruz” denildi.
Açıklamada devamında “Bize diyebilirsiniz ki “bu konuları hükümet yoluna koymalı, benden ne istiyorsunuz?” Ersin Bey, işbirlikçiliğiniz, kökü dışarda tutumlarınız ve halkın dertlerini değil siyasi çıkarlarınızı düşünmekten ülkede hükümet mi bıraktınız? Anayasaya uymamanız, dışarıdan talimat alarak hareket etmeniz, üstünüze vazife olmayan şeylere karışmanız, yetkinizi kötüye kullanmanız yetmezmiş gibi; kendi görevlerinizi de yerine getirmemektesiniz!” denildi.
“Sorunlar değişmeksizin devam ederken, var olan sorunlarımıza yeni sorunlar eklendi”
Açıklamanın tamamı şöyle:
Ersin Bey, 11 Ekim 2020 tarihinden beridir Cumhurbaşkanlığı makamında oturuyorsunuz. Sizin Kıbrıslı Türk halkını temsil etmek iddiasıyla o makama oturmanızdan bugüne, bir buçuk yıldan fazla zaman geçti.
Halkımızın o günkü sorunları değişmeksizin devam ederken, var olan sorunlarımıza yeni sorunlar eklendi. Hayatımızın giderek daha belirsiz, kaotik ve içinden çıkılmaz bir hal almasında sizin katkılarınız, emekleriniz ve çabalarınız inkar edilemese de; içinden geçtiğimiz dönemdeki kadar büyük bir olumsuzluğu tek başınıza yaratmanızın mümkün olmadığını da gayet iyi biliyoruz. Ancak bugün yaşananlardaki kendi rolünüz ve 11 Ekim 2020 tarihinden önce halkımıza söz verdikleriniz ile ilgili de bir çift sözümüz olacak…
“Zamlar belimizi bükerken, bir avuç tüccar zenginleşmektedir”
Ersin Bey; bugün Kıbrıslı Türk halkı tarihinde gördüğü en şiddetli yoksullaşma süreci ile karşı karşıyadır. Sizin çevrenizde bulunan ve sizi finanse eden bir avuç ultra zengin için durum tam tersi olsa da; kamu emekçileri, özel sektör çalışanları, esnaf, meslek sahipleri ve küçük üretici her geçen gün daha da fakirleşmektedir.
TL’nin değer kaybı ve enflasyon karşısında mevcut Asgari Ücret’in hiçbir anlamı kalmamıştır. Üstelik bu ücreti dahi alamayan binlerce işsiz insanımız tamamen çaresiz durumdadır. Esnaf, meslek sahipleri ve küçük üretici ya batmış ya da batmakla yüz yüzedir! Sendikasız özel sektör çalışanları hiçbir güvence sunulmadan her an kapının önüne konulabileceğinin bilinci içerisinde yaşamaktadır. Marketlerde fiyatlar geceden sabaha değişmeye devam etmekte, emekçilerin cebine giren para azalırken cebinden çıkan para artmaktadır. Zamlar belimizi bükerken, bir avuç tüccar zenginleşmektedir.
“Sizin bu halka söz verdiğiniz “gelecek” bu mudur Ersin Bey?”
Halkın emekçi kesimleri bu koşullara göğüs germeye çalışırken; elektrik faturaları her geçen gün başka bir isim altında yükseliyor. Bir ay adı “zam” olan, ertesi ay “yakıt değişim ücreti” olarak isimlendirilmekte; her durumda halkın cebinden çıkan para miktarı artmaktadır. Üstelik ne zaman sona ereceği bilinmeyen elektrik kesintileri ile zamlı elektriği parasıyla almak dahi mümkün olmamaktadır.
Benzer bir durum ulaşım için de geçerlidir. Ülkede toplu taşımacılık yoktur, Motorlu Araç İthalatçıları Birliği’ne sizin verdiğiniz sözlere bakılırsa bu konuda adım atmaya niyet de yoktur. Ama maaşlarımız yerinde sayarken, her gün yeniden zamlanan akaryakıtı satın alacak para bulasak bile; çoğu durumda benzin istasyonlarında akaryakıt da yoktur! Sizin bu halka söz verdiğiniz “gelecek” bu mudur Ersin Bey?
“Yetkinizi kötüye kullanmanız yetmezmiş gibi; kendi görevlerinizi de yerine getirmemektesiniz”
Bize diyebilirsiniz ki “bu konuları hükümet yoluna koymalı, benden ne istiyorsunuz?” Ersin Bey, işbirlikçiliğiniz, kökü dışarda tutumlarınız ve halkın dertlerini değil siyasi çıkarlarınızı düşünmekten ülkede hükümet mi bıraktınız? Anayasaya uymamanız, dışarıdan talimat alarak hareket etmeniz, üstünüze vazife olmayan şeylere karışmanız, yetkinizi kötüye kullanmanız yetmezmiş gibi; kendi görevlerinizi de yerine getirmemektesiniz!
“Değil geleceğimizi, bugünümüzü bile göremiyoruz”
“Eşit Egemenlik” diye seçim kampanyası yürüttünüz, “kktc’yi tanıtmanın zamanı geldi” dediniz! Ne tanınma ile ilgili bir arpa boyu yol gidebildiniz ne de var olan sıkıntılı egemenlikten eser bıraktınız! Sayenizde kendi arasında işbirlikçilik için yarışanlar dahi esas egemenlere kendini beğendiremiyor, ülke her geçen gün bir kaostan başka bir kaosa sürükleniyor! Katkılarınız sonucunda Ankara’ya işbirlikçi beğendiremiyoruz! Değil geleceğimizi, bugünümüzü bile göremiyoruz!
“Ne oldu bizim o iş Ersin Bey? Hani kktc’yi tanıtacaktınız?”
Ersin Bey, sizin üstünüze vazife olmayan işler bir yana; kktc’yi tanıtma vaadinize ne oldu? Tam 19 aydır Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal ediyorsunuz. Seçim vaadiniz olan kktc’yi tanıtma konusunda ne yaptınız?
Hangi ülkeler ile bu konuyu gündeme alan görüşmeler yaptınız? Nasıl bir ilerleme kat ettiniz? Hiç olmazsa Türkiye Cumhuriyeti Meclisi’nin bu yönde bir karar alması için ne gibi adımlar attınız? Ne oldu bizim o iş Ersin Bey? Hani kktc’yi tanıtacaktınız?
“Anayasal suçlarınız için yargılanmanız herkes için en hayırlısı olacaktır!”
Tüm bu koşullar altında halkın önemli bir kesimi istifa etmenizi istemekte, istifanızı beklemektedir! Verdiği söze sadık herhangi bir insanın yapması gereken de budur. Ancak Bağımsızlık Yolu olarak sizin bu sözleri tutmak üzere vermediğinizi, amacınızın halkımızı yanıltmak olduğunu, esas misyonunuzun ise deniz ötesi odakların yerli işbirlikçiliğini yapmak, Kıbrıslı Türk halkının onurlu iradesini bir biat kültürü ile değiştirmek olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de sizden bir özür veya istifa beklemiyoruz.
“Bu rezilliğin hesabını soracak, yanınıza bırakmayacağız!”
Bunca rezilliğin mimarlarından birisi olarak, istifa etmek yerine; örgütlü emekçilerin kararlı mücadelesi sonucunda o koltuktan indirilip, Anayasal suçlarınız için yargılanmanız herkes için en hayırlısı olacaktır!
Yaptığınız her şeyi görüyor, kime hizmet ettiğinizi biliyoruz! Halkımıza layık gördüğünüz bu rezilliğin hesabını
soracak, yanınıza bırakmayacağız! Bilesiniz istedik!