Eşit Hak ve Adalet Sendikası (HAKSEN) Genel Sekreteri Salih Erşangil, küçük esnaf ve vatandaşın desteklenmesi gerektiğini söyleyerek, bunun için gerekli kaynağın ise ancak Servet Vergisi ile elde edilebileceğini belirtti
Erşangil: Gerekli kaynak ise ancak Servet Vergisi ile elde edilebilir
Radyo Mayıs TV’de Meltem Sakin’in konuğu olan Eşangil, Servet Vergisi’nden kimsenin korkmasına gerek olmadığını, bunun söz konusu olan yüzde 3’lük ultrazengin bir kesimden toplanacağını, onları da pek etkilemeyecek bir miktar olduğunu belirtti.
“Halkın elinde harcayarak parası kalmıyor” diyen Erşangil, asgari ücretin artırılması konusunda konuşulan miktarın çok yetersiz olduğunu kaydetti. Küçük esnaf ve vatandaşın desteklenmesi gerektiğini kaydeden Erşangil, “Bunun için gerekli kaynak ise ancak Servet Vergisi ile elde edilebilir” dedi.
Servet Vergisi denince bir çok kesimin endişe duyduğunu söyleyen Erşangil, “Oysa Servet Vergisi yalnızca ultrazengin kesimden, yani çok küçük yüzde 2-3’lük bir kesimden alınacak, onları da pek etkilemeyecektir” dedi.
“Hayat pahalılığı özele farklı, kamuya farklı yansımıyor, alım gücü herkes için düşüyor”
Hayat pahalılığının farklı sektör ve farklı gelirlere göre değişiklik gösterecek şekilde uygulanması yönünde yapılan tartışmalara da değinen Erşangil, “Pahalılık özele farklı, kamuya farklı yansımıyor, alım gücü herkes için düşüyor ve günün sonunda bu tüm ekonomiyi etkiliyor” ifadelerini kullandı. Erşangil, Asgari ücrete yapılacak zammın piyasadaki pahalılığı yansıtmaması durumunda yeni belirlenecek ücretin kabul edilebilir olmayacağını kaydetti.
“Öte yandan asgari ücret ne kadar olacak tartışması ve bu ücretin belirlenmesinde yaşanan uzun ve hantal süreç de artık sona ermelidir” diyen Erşangil, sendika olarak uzun zamandır “Asgari ücretin en düşük kamu maaşına endekslenmesi” taleplerinin bulunduğunun altını çizdi. Erşangil, söz konusu adımın asgari ücretle ilgili her dönem yaşanan tartışmaları ve uzayan süreçleri sona erdireceğini, asgari ücretliyi komisyonun toplanmasını beklemekten ve işveren tarafının ‘lütfettiği’ ücretle geçinme mecburiyetinden kurtaracağını kaydetti.
“Kamusal toplu taşıma olmadığı için ciddi sorunlar yaşanıyor”
Seyrüsefer harçlarından akaryakıt fiyatlarına, araç kullanmanın ciddi bir maliyet haline geldiğini kaydeden Erşangil, “Maalesef ki ülkemizde kamusal toplu taşımanın olmayışı, insanları iki araç sahibi olmak zorunda bırakıyor. Bu hem ciddi bir maddi külfet oluşturuyor, hem de ciddi bir trafik sorunu yaratıyor. Nüfusa göre oldukça fazla olan araç kullanımımız, ekolojik anlamda da ülkemize ve günün sonunda sağlığımıza ciddi zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
“İnsanımız aldığı maaşın büyük bölümünü akaryakıt, seyrüsefer ve sigorta gibi yol masraflarına harcamak durumunda kalıyor” diyen Erşangil, bu durumun tek çözümünün kamusal toplu taşıma olduğunu vurguladı.
