Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar‘ın, Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) önerilerini görüşmeyi, müzakere etmeyi reddetmesini anlatacak kelime bulamadıklarını kaydederek çağrı yaptı; “Ya müzakere masasına ya da evine dön”
Maviş: Çözümsüzlük anlayışı toplumsal statümüze ve uluslararası ilişkilerimize zarar vermekten başka bir şey değildir
Yazılı açıklama yapan Maviş, Kıbrıs Türk toplumu liderliği makamının görevinin, iki toplum arasındaki görüşmeleri müzakere etmek ve toplumsal çıkarları görüşme masasında savunmak, kalıcı çözüm bulmak için çabalamak olması gerektiğini vurgulayarak, Tatar’ın son zamanlarda toplumlararası görüşme yapmadığı gibi, Güven Yaratıcı Önlemleri (GYÖ) müzakere etmekten de kaçarak, AKP’nin ilhak politikalarının arkasına saklanmayı tercih ettiğini belirtti.
Maviş, “Sayın Tatar’ın ‘yeni siyaset’ dediği ve ‘eşit’, ‘egemen’ gibi kavramlar ile süslediği eski çözümsüzlük anlayışı toplumsal statümüze ve uluslararası ilişkilerimize zarar vermekten başka bir şey değildir. Ercan Havalimanı’nın, BM yönetiminde uluslararası uçuşlara açılması ve Mağusa Limanı’ndan yapılan ticaretin de AB kontrolünde uluslararası nitelik kazanması bir kayıp değil sadece ama sadece toplumsal kazanımımız olur” dedi.
“Kıbrıs Türk toplumunun çıkarları Maraş’a esir edilemez”
Tatar’ın GYÖ’leri görüşmeyi, müzakere etmeyi reddetmesini ise anlatacak kelime bulamadıklarını kaydeden Maviş, uluslararası hukukun parçası haline gelen 550 ve 789 no’lu BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak eski sakinlerine iade edilmesi önerilen Kapalı Maraş’a, Kıbrıs Türk toplumunun çıkarlarının esir edilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Maviş, “Sn. Tatar gibi düşüneneler, yıllardır kapalı Maraş’ın kapısı penceresi dahil her şeyini söküp yağmalamıştır. Sn. Tatar gibi düşüneneler izolasyon ve ambargo yalanı üstünden siyaset yaparak, toplumun uluslararası alana bağlanmasını engellemeye çalışmaktadır. Sn. Tatar gibi düşünenler AKP’nin entegrasyon ve asimilasyon politikalarına hizmet eden, Ankara’ya bağımlı politikalarla beslenen işbirlikçilerdir. Sn. Tatar gibi düşünenler, adanın her iki tarafında bulunan ve bölünmüşlükten faydalanan ayrılıkçılardır” dedi.
“Sn. Tatar’a çağrımızdır; Ya müzakerelere dön, ya da evine”
“Sn. Tatar gibi düşünmüyoruz” diyen Maviş şunları kaydetti;
“Kıbrıs Türk Toplumu Annan Planı ve Crans Montana süreçlerinde federal çözüme olan inancını göstermiş, geleceğinin Avrupa Birliği çatısında olduğunu tescillemiştir. Maraş’ta yaratılan enkaz, uluslararası alana açılmamız noktasında bizi esir alamaz. Sn. Tatar’a çağrımızdır; Ya müzakerelere dön, ya da evine”