Meclis Genel Kurulu‘nun ikinci oturumunda “süre uyarısı” alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman‘dan sonra CTP’li tüm vekillerin kürsüye çıkmasının ardından söz alan CTP Milletvekili Doğuş Derya; hükümet kanadının hukuksuzluklarını sıraladı
Derya: Halk tarafından “seçilmiş” belediye başkanları sizin “atanmış” hükümetinizden daha meşrudur
Derya; “Kıbrıslıtürklerin yürütme organı içerisinde en az parlemento ve hükümet kadar meşru olan organın yerel yönetimler olduğunu biliyoruz. Tıpkı parlemento seçimleri gibi; belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleri de halk tarafından seçiliyor. Dolayısıyla “atanmış hükümetten” çok daha meşru bir pozisyonda olan Belediye Başkanları oturuyor şu anda burada” diyerek hükümet kanadının gayrımeşruiyetine vurgu yaptı.
Sözlerine; Başbakanlık makamında bulunan Ünal Üstel’e; “Kendi partisinin kurultayında 5. sırada geldiği halde, şu anda 1. sırada gelen Faiz Sucuoğlu’nun başbakanlık yapmasına izin verilmediği ve bir görevlendirme olarak başbakanlık makamında bulunduğu halde” şeklinde atıfta bulunarak; Üstel’in kedinsiyle ilgili jet skandalını açıklayamadığını, 3-4 gün önce gazetelere yansıyan birtakım kayıt dışı paraların UBPli siyasilerle bağlantısının açıklanamadığını vurguladı.
“Sizin bu memleketin insanına yaptığınızı EOKA Terör Örgütü yapamadı”
“Memlekette taş taş üstüne bırakmamamaya and içmiş bu gayrımeşru hükümetin” geçtiğimiz yıl Yasa Gücünde Kararname ile kara para aklamayı meşru bir hale getirme çabasının da bulunduğunu hatırlatan Derya; hükümet edenlerin hukuksuzluklarına “müdahaleye en az açık olan yerler olan yerel yönetimler” ile ilgili bu reformu da katmaya çalıştığının altını çizdi.
Halkın yeterli sağlık hizmetine erişemediği ada yarısında, evlere sağlık hizmeti götüren belediyelerin bulunduğunu, devletin sığınma evi açmadığı ve bu konuda bir karar üretmediği yerde yerel yönetimlerin Kadın Sığınma Evleri açıktılarını hatırlatan Derya, hükümetin hamaset siyaseti yapmayı sevdiğini söyledi.
“Anayasa’yı görmezden gelen hükümetin” iş milliyetçi hamaset yapmaya geldiğinde taş taş üstünde bırakmadığını kaydeden Derya; “EOKA Kıbrıslıtürklerin varlığını bitirmeye söz vermiş bir terör örgütüydü, EOKA yapmadı Kıbrıslıtürklere şu anda sizin yaptığınızı” şeklinde konuştu.
Derya; “Şu anda UBP’li arkadaşların aldığı her karar bu toplumu günden güne azaltıyor, eksiltiyor, yok ediyor, kendi kurumlarını yönetemez duruma getiriyor. Demokrasi açısından, ekonomi açısından fukaralaştırıyor” dedi ve Kıbrıslıtürkleri yok eden zihniyetin hangi zihniyet olduğunun altını çizdi.
“O koltukta kalabilmek için emireri oldunuz, itaat ve biat kültürünün içerisinde birer memur haline geldiniz”
Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili hakların geriletilmesi hususudaki kararlara imza atan hükümet kanadının; şimdi belediye emekçilerinin ağzına bir parmak bal çalarak “Toplu İş Sözleşmeleri”nize bir şey olmayacak demesinin bir anlam ifade etmediğine vurgu yaptı.
Konuşmasını “Özel harekat timlerinin eğitilmesi için imza atan bu arkadaşlar; bugün sanki bu ülkede tek parti rejimi varmış gibi, bu belediyeler yasasına itiraz etmek için yola çıkan insanları yoldan polis aracılığıyla çevirtip karakollara götürdüler. Halkın; halkın meclisi olan Cumhuriyet Meclisi’nin önüne gelmesine müdahale etmek için polis barikatları kurdular, çalışanları emekçileri tartaklattılar ama çevik kuvveti içeriye aldılar” şeklinde sürdüren Derya; demokrasi adına bir şey beklemedikleri bu hükümetin karşısında halk ile birlikte direnmeye devam edeceklerini, “o koltukta bir gün daha kalabilmek için emireri gibi itaat ve biat kültürünün içerisinde birer memur haline geldiklerini” de her fırsatta hatırlatacaklarını kaydetti.
