Baraka Kültür Merkezi; Kamu ve Özel Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları (Değişiklik) Yasa Tasarısı hakkında Meclis’e görüş sundu
Baraka: Bu yasa tasarısı kültürel zenginliğimizi asimile edecek kurallar içeriyor
Baraka Kültür Merkezi tarafından yapılan yazılı açıklamada; ilgili yasa tasarısı adına Meclis’e birtakım görüşler sunuldu.
“Kamu ve Özel Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları (Değişiklik) Yasa Tasarısı, ifade ve basın özgürlüğüne, halkın haber alma hakkına ve demokrasi kültürüne zarar verecek maddeler içermektedir” şeklinde açıklama yapan Merkez, bu yasa tasarısının “kültürel zenginliğimizi asimile edecek bazı kurallar” getirdiğini, “demokratik hayatın vazgeçilmez öğeleri olan derneklerin, sendikaların, meslek oda ve birliklerinin, siyasi partilerin yayın faaliyetlerini antidemokratik olarak” yasakladığını savundu.
“İnsan haklarına uygun biçimde düzenlenmesi gereken maddeler var”
“Halkın seçtiği ve halka hizmet eden belediyeler dahi yayıncılık faaliyetinden men edilmeye çalışılmaktadır. Aşağıda bazı örnekleri sunulan maddelerdeki düzenlemelerin Anayasa’da da yer alan ve temel insan haklarından olan ifade özgürlüğüne (Anayasa madde 24), basın özgürlüğüne (Anayasa madde 26), basın dışı haberleşme araçlarından yararlanma hakkına (Anayasa madde 30), dernek kurma hakkına (Anayasa madde 33) ve demokratik ilkelere uygun şekilde düzenlenmesi ve/veya yasadan çıkarılması gerekmektedir” şeklinde devam eden açıklamada, Meclis’e bazı maddelerle öneriler sunulduğu belirtildi.
Öneriler şu şekilde:
1) Derneğimiz ve pek çok dernek, sendika, parti ve demokratik kitle örgütü açısından en hayati maddelerden biri 36(2)(B) şöyledir: ‘Siyasal partiler, sendikalar, vakıflar, dernekler, odalar, meslek kuruluşları, belediyeler, kooperatifler ve benzeri kurum ve kuruluşlar herhangi bir yayıncılık faaliyetinde bulunamazlar ve yayıncı şirkete ortak olamazlar.’ Bu maddede sayılan kurumların (örneğin derneklerin, sendikaların, partilerin vs.) her birinin özel yasaları vardır ve ne gibi faaliyetler yapabilecekleri kendi özel yasalarında ve kuruluş tüzüklerinde zaten düzenlenmiştir.
Pek çoğu toplum menfaatine çalışan ve faaliyet alanına göre halkı bilgilendiren derneklerin yayın yapmasını yasaklamak tamamen çağ dışı ve demokrasi katliamı olduğu gibi Anayasa’nın yukarıda sayılan maddelerine aykırı olacaktır. Örneğin hayvan hakları ile ilgili bir derneğin bu alanda toplumu bilinçlendiren yayınlar yapması, kültür-sanat ile ilgili bir derneğin kültürel-sanatsal üretimleri yayın yoluyla da tanıtması, özel gereksinimli bireylerle ilgili bir derneğin faaliyetlerinde yayınlara da yer vermesi, derneklerin amaçlarına ulaşabilmesi için hayati önemdedir.
Bu örnekler, sendikalar ve diğer demokratik kitle örgütleri için de çoğaltılabilir. Dolayısıyla 36(2)(B) maddesinin tamamen kaldırılması ve/veya sadece “yayıncı şirkete ortak olamazlar” ifadesinin yer alması gerekmektedir.
2) ‘Yayın İlkeleri‘ başlığı altındaki 5 maddede, bilhassa da (1), (15), (16), (24), (25). fıkralarda belirsiz ve yoruma açık cümleler bulunmaktadır. Örneğin ‘toplumsal değerlere zarar verecek yayın’, ‘abartılı ses ve görüntü’, bir yasada yer almaması gereken subjektif ifadelerdir. (16). fıkradaki ‘herhangi bir yoruma yer vermemek’ ise basın ve ifade özgürlüğünün açıkça kısıtlanmasıdır. Derneğimizin ön plana çıkarmak istediği konulardan biri de 5 madde (25). fıkradaki şu yayın ilkesidir: “Argo ve küfür içeren ifadelere yer vermeden, Türkçe’yi özellikleri ve kuralları bozulmadan kullanma.”
Ülkemizde konuşulan Türkçe’nin kendine has özellikleri bulunmakta ve Kıbrıs ağzı ve/veya Kıbrıs Türkçesi, dil bilimciler tarafından da önemli bir değer ve kültürel zenginlik olarak kabul edilmektedir. Kültürel, sanatsal yayınlarda, tiyatral ve edebi eserlerde, röportajlarda, ülkemize özgü dil ve/veya konuşma biçimi yer almakta ayrıca pek çok gazeteci ve/veya sunucu gerek doğal konuşması gerekse de halka ulaşabilmek adına Kıbrıs ağzını kullanmaktadır ve bu durum, halkın yerel yayınları tercih etmesinin de bir sebebidir.
‘Argo’ ise, halkı/izleyicileri rencide etmeyecek şekilde, bir dereceye kadar kültürel veya sanatsal bir ifade biçimi olarak kullanılabilmektedir. Bu gerekçelerle (25). fıkraya dilimizi ve kültürümüzü koruyacak bazı istisnalar getirilmesi gerekmektedir.
3) Bunların yanı sıra, derneğimizin faaliyet konularını doğrudan ilgilendirmemekle birlikte ülkemizdeki demokrasi kültürüne katkıda bulunmak adına belirtmek isteriz ki; yayın lisans ücretlerinin artırılması, yabancı sermaye payının %75’e çıkarılması, mahkemeye gidilmeden kesilebilecek cezalarda net tanımlamalar yapılmaması yasanın, hak ve özgürlükler adına sakıncalı maddeleridir”