İnsan Hakları Platformu (İHP), 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında; insan haklarının gözetilen her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracak nitelikte eşitlikçi, uygulanabilir ve kapsayıcı olmasının yolunun barış olduğunu vurguladı
İHP: ‘Herkesin barıştan yararlanma hakkı vardır’ maddesi yakın geçmişte kaybettiğimiz bir haktır
Platformun birçok imzacı örgütün imzasıyla birlikte yayınladığı Dünya Barış Günü Bildirisi‘nde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 19 Aralık 2016 tarihinde 71/189 sayılı karar ile kabul ve ilan edilen Barış Hakkı Bildirisi’nin ilk maddesi olan; “Herkesin barıştan yararlanma hakkı vardır ki bu şekilde bütün insan hakları savunulabilir ve korunabilir, gelişme eksiksiz bir şekilde hayata geçirilebilir” maddesi hatırlatılırken; bu maddenin yakın geçmişimizde kaybettiğimiz bir hakkın hatırlatıcısı olduğu vurgulandı.
“Yetkili kurumlar ‘insan ticareti’ vakalarında önleyici mekanizma oluşturmak istemiyor”
İnsan Hakları Platformu; “içerisinde bulunduğumuz coğrafyada barıştan yararlanma hakkına erişememenin yarattığı yıkıcı sonuçları gözlemliyor ve sivil toplum olarak yönetimlerin tarih boyunca açtığı yaraları kapatmaya çalışıyoruz” ifadeleriyle sürdürdüğü açıklamasını; “Platform olarak bu hakkın yoksunluğunu mücadele ettiğimiz alanlarda açıkça gözlemliyoruz. Öyle ki, günümüzde insan ticareti vakalarında gözlemlediğimiz artış ve bu doğrultuda yetkili kurumların önleyici mekanizma oluşturmadaki isteksizliği, neredeyse her gün sessiz bir şekilde gasp edilen sığınma hakkı yanında geri göndermeme ve cezalandırmama ilkelerinin yok sayılması mülteciler üzerinde ağır olumsuz bir etki yaratmaktadır” cümleleriyle devam etti.
“Adanın kuzey kesimindeki insan hakları ihlalleri uluslararası mekanizmalarca izlenip denetlenemiyor”
-Artan baskı ile fikirlerin özgürce ifade edilememesi sonucu olarak sansürün,
-Dava ve tutuklamaların önceden görülmeyen ölçülerde artmış olmasının,
– LGBTİ+’ların sistematik olarak ayrımcılığa uğramasının ve pek çok LGBTİ+’nın temel haklara erişimine eşit bir şekilde ulaşamamasının;
barışın sağlanmadığı bir ortamda toplumun her kesiminden insanlar için yaşamın ne kadar meşakkatli olduğunu gösterdiğini ifade ettikleri açıklamada; “Adanın kuzey kesiminde yaşanan insan hakları ihlallerinin uluslararası mekanizmalar tarafından izlenip denetlenemiyor olmasının da bütün mücadeleyive insan olma deneyimlerini ne kadar kolay ve etkili bir şekilde silebileceğini gösteriyor” denildi.
“Sözlerimize Barış Hakkı Bildirisi’nin ikinci maddesi ile devam etmek istiyoruz”
“Devletlerin eşitliğe ve ayrımcılık yapmamaya, adalete ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeleri, hayata geçirmeleri ve teşvik etmeleri; korku ve yokluktan azade (bir şekilde yaşamaya) toplumlar içinde ve arasında barış inşası yolu olarak güvence altına almaları gerekmektedir” maddesinin hatılatıldığı açıklamada; “ikinci madde içerisinde tanımlanan güvencenin Kıbrıs’ın bütününde yer alabilmesi için kalıcı bir barışın sağlanması kaçınılmazdır” ifadelerine yer verildi.
İnsan Hakları Platformu çatısı altında toplanan imzacı örgütler; olarak barış ve birlikteliğin insan haklarını saygın bir şekilde muhafaza etmenin temelinde bulunduğuna inandıklarını aktarmalarının ardından, barış ortamının sağlanamaması durumunda yaşanılan insan hakları ihlallerinin ve bu ihlallerin yarattığı yıkıcı sonuçların artarak süregeleceğini vurguladılar.
İmzacı örgütler
Evrensel Hasta Hakları Derneği
Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı
Kuir Kıbrıs Derneği
Mülteci Hakları Derneği
Sivil Toplum İnisiyatifi Derneği
Üçüncü Toplum Forumu
Pozitif Düşün İnisiyatifi