KıbrısManşet

Nazlı: Muhalefet ufkumuzu sadece “Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru” ile sınırlı tutmamalıyız




Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu N. Nazlı, gündemi yorumladı, CTP’nin hükümet edenlere karşı muhalefetiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu

Nazlı: Belediyelerde reform yapılması Kıbrıslıtürklerin özne olma mücadelesine yapılan AKP müdahalesidir

Mayıs TV’ye konuk olup İsmet Özgüren‘in sorularını yanıtlayan Nazlı; Belediyelerde reform yapma amacıyla düzenlenen Belediyelerin Birleştirilmesine İlişkin (Özel) Yasa Tasarısı’nın tepeden inme bir şekilde önümüze konulduğunu söyleyerek, normal şartlarda bu tasarıyı kendi irademizle hazırlayıp, kamuoyunda tartıştırıp, yerel ihtiyaçlarımıza göre şekillendirmemiz gerektiğini belirtti.

Nazlı, Bağımsızlık Yolu’nun yasa tasarısı konusunda Kıbrıslıtürklerin özne olma mücadelesinde antidemokratik bir müdahale ve AKP dayatması sonucunda yürürlüğe girdiğini açık bir şekilde ifade ettiğini söyledi.

“İşbirlikçi hükümet edenlerin, normal zamanda nisap sağlanmadığı için meclis oturumunu açamazken, yaz döneminde dayatma yasa tasarılarını görüşmek için topladığını” vurgulayan Nazlı, bu dönemde belediyeler yasasının yanında, Yüksek Yayın Kurulu Yasası‘nı da geçirmeye çalıştıklarını söyledi.

“Muhalefet ufkumuzu sadece “Anayasa Mahkemesi’ne Başvuru” ile sınırlı tutmamalıyız”

Nazlı; “Bu yaptıklarının çok çalışkan oldukları anlamına gelmediğini çok iyi biliyoruz. Yasaların geçirilmiş olması, bunun kabul edildiği ve mücadelenin sona erdiği anlamına gelmez. Hukuki anlamda anayasa mahkemesine başvuru süreci başlayacak ama muhalefet ufkumuzu sadece bununla sınırlı tutmamalıyız. Bu yasayı, hiçbir demografik altyapı çalışması yapmadan, düşünmeden, araştırmadan, dayatma sonucunda önlerine koyulduğu gibi geçirmeleri en büyük sıkıntıdır” diye konuştu.

Maaşlar başta olmak üzere, yasanın uygulanması ile pek çok sıkıntı yaşanacağını ifade eden Nazlı, muhalif güçler olarak yerel halkta farkındalık yaratma ve bilinçlendirme amacıyla çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Ana muhalefet partisinin bu süreçteki tavrını yetersiz bulduğunu belirten Nazlı, halkın her kesimini ilgilendiren böylesi bir yasanın geçme sürecinde siyasi partilere büyük görev düştüğünü belirtti. Nazlı, CTP’nin diğer siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ile bu yasa için mücadele etmeye öncülük etmek yerine, bu süreci seçime yönelik bir gösteriye dönüştürdüğünü söyledi. Bunun halkın yararına bir tutum olmadığını ifade eden Nazlı, anayasaya aykırı olan maddelerin veya yasadaki yazım hatalarının vurgulanması yerine, örgütlenen muhalefet süreci ile insanların bu konuda bilgilendirilmesi, sonuçlarının kamuoyunda tartışılması gerektiğini belirtti.

CTP’nin şovu yerine, “Reddediyoruz” sürecinde olduğu gibi güçlü ve bilinçli bir mücadele edilebilseydi, halkın UBP’ye dersini verebileceğini ifade eden Nazlı, ana muhalefet partisinin bu yasanın AKP dayatması olduğunu dillendirmediğini söyledi.

UBP’nin muadili olan CTP, onların yerine hükümet eden aktörlerdir

Nazlı; “Belediyeler yasası sürecinde AKP dayatmasından bahsetmeyen CTP, bunu bilinçli olarak yapıyor. Muadili UBP, sahneden indiğinde onların yerine girecek aktör olarak kendilerini konumlandırıyorlar. Onları ürkütmemek ve biz de hazırız, göreve hazırız mesajını vermek için mücadele ettiler” dedi.

Bağımsızlık Yolu’nun, CTP gücünde ve konumunda bir parti olsaydı muhalefet partisi tarafından yapılan eleştirileri daha olgun karşılayacağını söyleyen Nazlı, verilen karşılıkları “hırçın” olarak değerlendirdi.

Bağımsızlık Yolu, gücü ve örgütlülüğü oranında yerel seçimlere girme niyetindedir

Partide henüz yerel seçimlere yönelik karar alınmadığını belirten Nazlı, Bağımsızlık Yolu’nun gücü ve örgütlülüğü oranında yerel seçimlere katılmak niyetinde olduğunu söyledi. Parti meclis üyelikleri için aday çıkarılacağını ifade eden Nazlı, başkanlıklarla ilgili her bölgenin koşullarına ve adaylarına uygun olarak ne yönde karar alınacağı gelecek hafta yapılacak parti meclisi toplantısında kararlaştırılacağını belirtti. Nazlı, yerel yönetimlerin, halkın en fazla dahil olabildiği yönetim biçimleri olduğunu vurguladı.

Seçimlerin, siyasi partilerin fikirlerini örgütlemek için yasal tek aracı olduğunu belirten Nazlı, herhangi bir partinin seçime girme kararının olağan bir durum olduğunu söyledi. CTP’ye Lefkoşa’da başkan adayı çıkarma konusunda yapılan serzenişlerin haklı olmadığını düşündüğünü ifade eden Nazlı, CTP’nin sağın karşısında solun kazanması için kendisinin kazanmasını yegane çözüm olarak savunmasını eleştirdi.

Nazlı, CTP’nin diğer sol partilere karşı aday çıkarırsanız sağ kazanacak demesini doğru bulmadığını ve aday çıkaran partileri “solu bölüyorsunuz” diyerek telkin etmesini de eleştirdi. Bu düşüncenin halk arasında da yerleştiğini ifade eden Nazlı, demokratik çeşitlilik açısından çok adaylı seçimlerin daha iyi olacağını ve seçime girmek isteyen bir partinin önünün kesilmemesi gerektiğini söyledi.

Ülkemizde TC egemenleri ve büyük sermaye sahipleri söz sahibi

Hükümet edenlerin anayasanın sınırlarına karşı hukuk tanımazlığına dikkat çeken Nazlı, ülkemizde TC egemenleri ve büyük sermaye sahiplerinin söz sahibi olduğunu vurguladı. Nazlı, işbirlikçi hükümet edenlerin dayatmalara karşı her türlü fedekarlığı yaptıklarını belirtti.

Nazlı, “UBP’nin içinde olduğu hükümetler, hukuka aykırı işler yapıyor. İyi ki de, hukuka aykırı yapıyorlar ki mahkemeden dönebiliyor, iptal edilebiliyor. Bu kadar açık vermeseler mahkemeye bile gidemeyecektik” dedi.









Başa dön tuşu