Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS); her 3 ayda bir düzenli olarak gerçekleştirdiği çalışmanın devamı olarak; Kıbrıslıtürklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven, mutluluk algısını ölçtüğü ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşanılan gelişmelerden ne şekilde etkilendiğini de gözlemlediği raporlarının ikinci bölümünü paylaştı
Yücel: Ekonomik sorunlar yanında siyasi çaresizlik hisleri toplumu kaçışa itiyor
CMIRS Direktörü Araştırmacı Mine Yücel tarafından bilimsel verilere dayalı olarak yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere ve araştırma sonuçlarına yer verildi:
“Ülkede her 10 kişiden yaklaşık dokuzunun ekonomik kaygıları olduğu bir dönemde toplumun kendini yönetenlerin halkın çıkarı için çalışmadığı algısına sahip olması da oldukça düşündürücüdür.
Ekonomik sorunlar yanında siyasi çaresizlik hisleri toplumu kaçışa itmekte, kimi katılımcı şansı olsa ülkeyi terk edeceğini belirtirken birçoğu da Kıbrıs sorununun çözümünü şu anki durumdan bir kaçış olarak görmektedir.
“Ankete katılanların 85%’i Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelerin başlaması gerektiğini düşünüyor”
Ankete katılanların 85%i Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelerin bir an önce başlaması gerektiğini düşünmektedir. Buna paralel olarak katılımcıların sadece 37.8%inin Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki ‘yeni siyaset’ini desteklediğini belirtmiş olması ise KT yönetimi açısından oldukça düşündürücüdür.
Bu anket ülkede demokrasi ve insan hakları açısından oldukça düşündürücü sonuçlar içeriyor
Bu anket ülkede demokrasi ve insan hakları açısından oldukça düşündürücü sonuçlar içermektedir. Katılımcıların 50%si ülkede kendini özgürce ifade edemediğini belirtmiştir. Katılımcıların sadece üçte biri ülkede sosyal adalet olduğunu düşünmekte, benzer bir şekilde sadece üçte biri ülkede insan haklarının korunduğunu belirtmektedir. Buna ek olarak katılımcıların sadece 19.44%ü ülkede demokrasinin işleyişinden memnun olduğunu belirtmiştir.
Kıbrıs sorununa ilişkin veriler
Ankete katılanların 85%i ‘Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmeler bir an önce başlamalıdır’ cümlesine katıldığını belirtmiştir. Bu oran Haziran ayında 80.9% idi.
İfade özgürlüğüne ilişkin veriler
Katılımcıların 50%si kendini özgürce ifade edemediğini düşünmektedir. Katılımcıların sadece 46%sı ‘Bu ülkede kendimi özgürce ifade edebiliyorum’ cümlesine katıldığını belirtmiştir. Bu oran Haziran anketinde 57% idi.
Ülkeyi yönetenlerin kimin çıkarını savunduğuna dair veriler
Katılımcıların 79.8%i ‘Ülkeyi yönetenler halkın ihtiyaçları doğrultusunda hareket ediyor’ cümlesine katılmadığını belirtmiştir. Bu oran Haziran anketinde 91.59% idi.
Irkçılık konusundaki veriler
Irkçılık konusunda ise toplum bilincinin yeterince oluşmadığı görülmektedir. Katılımcıların 50.4%ü ‘ülkemizde ırkçılık diye bir sorun yoktur’ cümlesine katıldığını, 47% ise katılmadığını belirtmiştir.
Belediyelerin birleştirilmesi hususundaki veriler
Belediyelerin birleştirilmesi kararıyla ilgili de toplum ikiye bölünmüş durumdadır. Katılımcıların 45%i ‘belediyelerin birleştirilmesi kararı olumludur’ cümlesine katıldığını, 40.6%sı ise katılmadığını belirtmiştir. 14.4% ise bu konuda fikir belirtmemiştir.
Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorunu ile ilgili yeni pozisyonuna destek az!
Katılımcıların 37.8%i ‘Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Sorunu ile ilgili yeni pozisyonunu destekliyorum’ cümlesine katıldığını, 47.4% ise katılmadığını belirtmiştir. 14.8% ise bu konuda fikir belirtmemiştir.
Ada yarısındaki sosyal adalet ile ilgili veriler
Katılımcıların sadece 30.2%’si ‘ülkemizde sosyal adalet vardır’ cümlesine katıldığını, 65.8%i ise katılmadığını belirtmiştir. 4% ise bu konuda fikir belirtmemiştir.
Ada yarısında insan haklarının korunması ile ilgili veriler
Katılımcıların 35.8%i ‘ülkemizde insan hakları korunmaktadır’ cümlesine katıldığını, 60.8% ise katılmadığını belirtmiştir.
Ada yarısında demokrasinin işleyişi ile ilgili veriler
Katılımcıların sadece 19.44%ü ‘ülkede demokrasinin işleyişinden memnunum’ cümlesine katıldığını belirtirken, 78.16%sı ise katılmadığını belirtmiştir. Ülkede sadece her 5 kişiden birinin ülkede demokrasinin işleyişinden memnun olduğunu belirtmiş olması ise oldukça düşündürücüdür.
‘Mutfak giderlerinin karşılanabilmesi’ hususundaki veriler
Katılımcıların 88.66%sı mutfak giderlerini karşılayamamakla ilgili kaygılıdır. Bu oran Nisan 2022 anketinde 83.73%, Aralık 2021’de 80.12%, Eylül 2021’de 70.29%, ve Mart 2021’de 33.06% idi.
Ada yarısındaki ‘hayat standardı’ ile ilgili veriler
Katılımcıların 91.11%i hayat standardını koruyamamak konusunda endişeli olduğunu belirtmiştir. Bu oran Nisan 2022’de 86.95%, Aralık 2021’de 81.04%, Eylül 2021’de 80.73% ve Mart 2021 anketinde 39.52% idi.
‘Taksitlerini ödeyememek’ konusunda kaygı duyulmasına ilişkin veriler
Katılımcıların 87.27%si taksitlerini ödeyememek konusunda kaygılı olduğunu belirtmiştir. Bu oran Nisan 2022’de 78.27%, Aralık 2021’de 76.41%, Eylül 2021’de 73.51%, ve Mart 2021 anketinde 35.56% idi.
‘Sağlık harcamaları’ ve bunun karşılanamamasına ilişkin veriler
Katılımcıların 88.71%i sağlık harcamalarını karşılayamamak konusunda kaygılı olduğunu belirtmiştir. Bu oran Nisan 2022’de 80.32%, Aralık 2021’de 78.38%, Eylül 2021’de 78.23%, ve Mart 2021 anketinde 34.75% idi.
‘Son bir sene’ içerisinde yapılan anketlerden elde edilen veriler ise şu şekilde:
İnsanların kendi ekonomik durumlarına ilişkin veriler:
Katılımcıların 60.2%si son bir sene içerisinde kendi ekonomik durumunun daha kötü olduğunu, 35.8%i ayni kaldığını ve sadece 2.2%si daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Ada yarısındaki ekonomik duruma ilişkin veriler:
Katılımcıların 73.2%si son bir sene içerisinde ülkenin ekonomik durumunun daha kötü olduğunu, 23.6%sı ayni kaldığını ve sadece 1.2%si daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Ada yarısındaki siyasi duruma ilişkin veriler:
Katılımcıların 71.4%ü son bir sene içerisinde ülkenin siyasi durumunun daha kötü olduğunu, 24.8%i ayni kaldığını ve sadece 1.4%ü daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Ada yarısındaki ‘eğitim hakkı’na ilişkin veriler:
Katılımcıların 64.4%ü son bir sene içerisinde ülkede eğitim hakkının daha kötü olduğunu, 31.8%i ayni kaldığını ve sadece 1.4%ü daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Ada yarısındaki ‘sağlık hakkı’na ilişkin veriler:
Katılımcıların 64%ü son bir sene içerisinde ülkede sağlık hakkının daha kötü olduğunu, 31.6%sı ayni kaldığını ve sadece 1.8%i daha iyi olduğunu belirtmiştir.
İfade özgürlüğüne ilişkin veriler:
Katılımcıların 63.8%i son bir sene içerisinde ülkede ifade özgürlüğünün daha kötü olduğunu, 30.8%i ayni kaldığını ve sadece 2.2%si daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Demokrasinin işleyişine ilişkin veriler:
Katılımcıların 65.2%si son bir sene içerisinde ülkede demokrasinin durumunun daha kötü olduğunu, 30.2%si ayni kaldığını ve sadece 2.2%si daha iyi olduğunu belirtmiştir.
Kurumlara Güven:
Kurumlara güven puanları bugüne kadarki en düşük noktasındadır. Kurumlararası en az güven duyulan kurum olan hükümetin güven puanı ise hiçbir dönemde olmadığı kadar düşüktür. Toplumun en çok güven duyduğu 3 kurum sırasıyla yargı, polis ve finansal kurumlar’dır.
En az güven duyulan kurumlar ise:
- Hükümet
- Cumhurbaşkanlığı
- Meclis ve
- Siyasi partilerdir.
En çok güven duyulan kurumların hukukla ilgili kurumlar olduğu, en az güven duyulan kurumların ise siyasi olduğu görülmektedir.
‘Kurumlara güven’ puanı:
‘Kurumlardan memnuniyet’ puanı:
En çok memnun olunan kurumlar sırasıyla:
- Polis
- Yargı
- Finansal kurumlardır.
En az memnun olunan kurumlar sırasıyla:
- Hükümet
- Cumhurbaşkanlığı
- Meclis’tir.”
