Belediye Emekçileri Sendikası (BES) Başkanı Mustafa Yalınkaya; Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı‘nın Kıbrıslıtürkler ile ilgili sarfettiği sözlere işaret ederek; bu saldırıların sınırını aştığını ifade etti, “Gerek laik yapımıza, gerekse de kültürümüze yönelik dayatmaların son halkası olan külliye yapımı, bu toprakların ne ihtiyacıdır ne de önceliğidir” diye konuştu
Yalınkaya: Hasbelkader bakan olmuş bir zat tarafından köklerimiz sorgulanır oldu
Yalınkaya, yaptığı yazılı açıklamada; “Dünya üzerinde gerek dini inançları gerekse de çok kültürlülüğü en iyi yaşayan ve yaşatan halkların başında gelen Kıbrıslı Türklere yönelik bu saldırlar artık sınırları aşmış durumdadır” ifadelerini kullandı, “Önceleri Türklüğü ve Müslümanlığı sorgulanan ‘bizlerin’; şimdi de hasbelkader bakan olmuş bir zat tarafından kökleri sorgulanır oldu” dedi.
Sarfedilen sözlere ithafen; bu hadsiz ve seviyesi düşük yaklaşımı şiddetle kınadıklarını belirten Yalınlaya “ilgili kişi aynaya bakıp kök olarak nereli olduğuna önce kendisi karar vermeli” diye konuştu.
“Dayatmaların son halkası olan külliye yapımı, bu toprakların ne ihtiyacıdır ne de önceliğidir”
Açıklamasında Kıbrıslıtürklerin iradesi dışında, dayatılan ‘külliye’ yapımını da değinen Yalınkaya; “Gerek laik yapımıza, gerekse de kültürümüze yönelik dayatmaların son halkası olan külliye yapımı, bu toprakların ne ihtiyacıdır ne de önceliğidir” şeklinde konuştu.
Yalınkaya; BES olarak bu dayatmanın karşısında olduklarını belirtip; “kültürümüzü yansıtmayan bu inşanın yapılmaması için her türlü mücadele yerimizi en ön saflarda alacağımızı kamuoyunun bilgisine getiririz” dedi.
Arıklı ne demişti?
Arıklı ‘kökü dışarıda besleme bir grup‘ diye yaftaladığı ‘külliye’ dayatmasına kendi iradesine ve söz hakkına sahip çıkarak karşı çıkan Kıbrıslıtürklerle ilgili, sosyal medya hesabından şu açıklamalara yer vermişti:
Arıklı: Bunlar kökü dışarıda, besleme bir gruptur
“Belli mihraklar, Anavatan Türkiye tarafından yapılıp Kıbrıs Türk Halkına hediye edilecek olan ”Külliye” ye karşı bir kampanya başlattılar. Aralarında iyi niyetli olup; ”Bu yoklukta sırası mı?” diyenleri istisna tutuyorum.
Biz bu grubu çok iyi tanıyoruz. Bunlar aslında KKTC ye karşı olan ve bu aziz devlete Ka-Ka-Te-Ce diye hakaret eden, kökü dışarda besleme bir gruptur.
“Bunlar Anavatandan gelen para dışındaki her şeye karşıdırlar”
Bunlar,oldum olası KKTC yi yaşatıp kökleştirecek her türlü icraata karşıdırlar.
Bunlar, Anavatandan paranın dışında gelen her şeye karşıdırlar…
Bunlar, Türkiye’den gelen suya karşı çıktıkları gibi, elektriğe bile karşıdırlar…
Bunlar, Devleti veya Meclisi küçümserken; “Ne Meclisi, orası Rum Dianellos’un sigara Fabrikasıdır. Ben bu Meclisi tanımıyorum. Kimin malı üzerinde Meclis kurdunuz?” gibi argümanları mahkemelerde bile kullanmaktan çekinmezler.
“Anavatan bizi bu zor durumdan kurtarmak için bir jest yapıyor, siz ne yapıyorsunuz?”
Bu gürühtan cesaret alan Dianellos’un varisleri, 2012 yılında AİHM ye başvurarak Meclis binasının iadesini istedi. Konu hala AİHM nin gündeminde. AİHM tıpkı Luizudu davasında olduğu gibi bu davada da Meclis binasının Dianellos’a iadesine karar verse, içine düşeceğimiz komik durumu düşünebiliyor musunuz?
Şimdi hal böyle iken, Anavatan bizi bu zor durumdan kurtarmak için bir jest yapıyor.
Hem Meclisi hem de Cumhurbaşkanlığını tek bir çatı altında toplayacak bir bina inşa etmek istiyor. Bu güruh ‘Nayır, Nolamaz. Külliyeye Külliyen karşıyız’ diye kampanya yapıyorlar.
Allahtan ki biz, bu Çarşının herşeye karşı olduğunu biliyoruz da fazla ciddiye almıyoruz…”
