Köşe Yazarlarımız

ÖNEMLİ OLAN BOYU DEĞİL İŞLEVİ

Seçim sath-ı mailine girildi derlerdi Türkiye’de evvelden, şu an içerisinde bulunduğumuz, çalışmakta olan bir seçim takvimi olduğu durumlar için.

25 Haziran Pazar günü yapılacak olan benim tabirimle; “Zamansız Ara Seçimler” için çalışmakta takvim. Eğik düzlem demektir sath-ı mail.

Bizdeki durum ise biraz daha farklı.

Giderek hızlanan bir biçimde, Kıbrıslının deyimiyle “free wheel”, sürüklenerek gidiyoruz bu seçime.

Ne ısdop tutar bu saatten sonra, ne videzle yavaşlama, ne de el freni para eder.
Kozlar paylaşılacak artık.

Eti aynı kazanda kaynamayan, sağdan daha soldaki partileri çıkardığı üç adayın peşreviyle başladık, taraftarların çekişmesiyle devam ediyoruz, bakalım daha neler göreceğiz?

Tek aday, yedi bölge, bilmem kaç yüz sandık, sürekli overtime yazan, yüksek olan olmayan seçim kurulları, harcanacağı öngörülen 30 milyon liracık. Propaganda bütçeleri yok bu tahminde.

Peki neden yapılacak bu seçimler?

EN ÖNEMLI “ORGANIMIZ” OLAN, KKTC CUMHURİYET MECLİSİMİZDE, ERKEN BOŞALAN BİR POZİSYON İÇİN YAPILACAK.

Halbuki “Sigara Fabrikası” seçimleri denilse bu döneme, daha samimi, içten, seçmen için daha motive edici bile olurdu.

Hayır, yukarıdaki soruda seçim kelimesi geçmiyor olsa, kendimden şüphe edecektim, nedir yazdığım, hafiften “Fırıncının Kızı” romanı tadında bir yazı mı bu diye.

***
Organ konusu açılınca, hayranı olduğum Haydar Dümen’in kulaklarını çınlatmamak olmaz;

Mesaisinin büyük bölümünü, büyük eşittir iyi şiarındaki okurlarının küçüklük kompleksini yanıtlamakla geçti

Haydar Dümen’in.

“Beyler, elinizdekiyle yetinin. Unutmayın, önemli olan boyu değil işlevidir. Her şeyi organa yüklemeyin, önemli olan gönül almak, ruhu okşamak… yeter ki siz elinizdekini kullanmayı bilin” der bir okura verdiği, ebata dair soruyla ilgili tavsiyesinde büyük usta.

Masraflı seçimleriyle gündemimizi meşgul eden bizim yasama “organının” ne kadar büyük ve işlevli olduğu ortada. Büyük parti olma iddiasında olanlar da aynı sendromdan muzdarip bu arada.

Varsa yoksa büyüklük.

Sırf yukarıdaki Haydar Dümen cümlesinde bile bizim siyasetçilere bir sürü tavsiye var aslında ama daha büyük olana sahip olma motivasyonu hakim hepsinde de.

Esasen sadece yasama organında değil bütün siyasi erkte bir iktidarsızlık sorunu var memlekette. Suni takviyeler de bir yerden sonre para etmiyor.

Velhasıl, başında Zorlu bir şahsiyet olan bizim organ işlevsiz durumda, düpedüz yok hükmünde yani.

E hade gelin işlevsiz organımıza bir birey daha seçelim. Seçelim da neçin seçelim?

Haydar Dümen üstadın önerisi de işe yaramıyor bizim yasama organına.

Halimiz böyle iken böyle işte.

***

“Büyük” ve, eskilerin deyimiyle “ufarak” tüm partiler aday çıkardı, kıymetli yasama organımızın, Zamansız Ara Seçimleri için. Yetmedi, yağmuru görüp topraktan çıkan garavolli misali, adı var kendi yok “dabella” partisi olanlardan da aday çıkarma sinyalleri var.

Akibet, gof önemli bir siyasi motivasyon unsurudur.

“Nere gitsek herkeş bize destek, herkeş bize verecek oyunu” dediydi bir keresinde, her seçimde aday olan ve dayak yemekten asla uslanmayan gadimici politikacı arkadaşım. Kime elini uzatsa oyumuz senindir, desteğimiz tamdır cevabını alırmış bizi aday.

“Biz da” dedi “gene gofa geldik, kesin alırık bu seçimi dedik, halk bizi beklermiş meğerlim, bu sefer olacak bu iş”.
Sandıklar bir açıldı… Beeee bu neeeee? Kendi maahallesinden bile oy yok, bırak o her yerde destek verecek olanları.

Bütün köyden destek alan ama kendi sandığında dahi tek bir oy alan Züğürt Ağa misali kalakalmış bizim Züğürt Aday.

Bu seçimlerde de benzeri manzaraların yaşanacağı kesin.

***

Toparlayalım ve son olarak, yukarıda da bahsettiğim, uzun yıllar evvel okuduğum, güzide edebi eser Fırıncının Kızı romanından bir cümleyi alıntıyalım;

Fırıncının kızı aniden elindeki sepeti yere bırakarak samanlığa doğru yürüdü, sonra geriye dönüp bana bakarak gülümsedi.. adeta “neden takip etmiyorsun beni salak?” diyordu..”

İşte, şu an tüm adaylar adeta birer Fırıncının Kızı, hepsi de türlü çeşit cilvelerle bizi baştan çıkarmaya ve en nihayetinde samalığa götürerek tek istediklerini, kıymetlimizi yani oyumuzu alma peşinde.

Romanı okuyan varsa aranızda, biziz seçimlerde kimin neyi alır, sonuç ne olur, üç aşağı beş yukarı tahmin edecektir.

EDİT; yazı yazıldıktan sonra, sol cenahtan 4. Adayın da çıktığını öğrendim, toplam aday sayısı şimdilik 8.











Başa dön tuşu