Köşe Yazarlarımız

Şaşılacak Bir Şey Yok




Tam bir çirkef yatağına dönüştük!..

En tepeden en aşağıya kadar…

Şaşılacak bir durum değil bu biliyorum!..

Bağıra bağıra geldi düzen de sistem de bu hale…

Benim derdim zaten bu çirkef yatağından beslenen ve kişisel menfaatleri için bu çirkefin kurumaması için çaba gösterenler değil, şu anda adanın kuzeyinde yaşanılan onca rezalet karışanda tepkisiz kalan sözde vatansever olduğunu iddia edenlerdir!..

***

Çok merak ediyorum, bir ülkede muhalif örgütlerin halkı sokağa dökmesi için daha ne olmalıdır ve/veya ne yaşanmalıdır?

***

Ekonomik kriz mi?

-Babası bizde var! Kullandığımız para birimi eridi, pahalılık insanları tüketti!.. Orta sınıf tamamen ortadan kaldırıldı!..

***

Usulsüzlük mü?

-Ülkede ihale falan yapılmaz oldu! İlgili bakan her kimse dilediğine istediği oranlarla işi veriyor… İki yılı aşkın bir süredir ihalesiz bir şekilde yüz milyonlarca dolar zarar edilerek KIB-TEK’e yakıt alınıyor!

***

Rüşvet mi?

-Bir partinin yönetici pozisyonundaki bir iş insanı, aynı partinin başkanı ve ülkenin bakanı olan bir kişi için “Benden rüşvet istedi” demedi mi? Peki, biz yapılan veya yapılmayan tüm ihalelerde rüşvet yenildiğini bilmiyor muyuz? Yine bir bakanın iki yılda servet sahibi olduğunu hep birlikte öğrenmedik mi?

***

Sahtekarlık mı?

-Ülkede bir üniversitenin sahte diploma dağıtmasını falan geçtim, bu üniversiteyi ve diğerlerini denetleyecek olan YÖDAK’ın başındaki kişinin diploması şu anda anda polis tarafından sahte mi değil mi diye araştırılmıyor mu?

***

Yahu sadece bu olay bile milletin ayağa kalkıp bir “Yeter” çekmesine yetmez mi?

Bakınız onlarcasını daha sıralarım…

Böylesine bir rezalet tarihin hiçbir döneminde yaşanmadı!..

Fakat muhalif seslerden yükselen cılız ve göstermelik eylemlerden başka bir tepki yok!..

Neden?

***

İşte şimdi aynaya bakmalıyız!..

Ve hükümeti bu konuda alkışlamalıyız!..

Çünkü Kıbrıslı Türkleri çözdüler!..

Ve de örgütlerini…

Hayat pahalılığını tam olarak maaşlara yansıttıkları, kamu maaşlarını gününde ödedikleri, asgari ücrete işverenin razı olduğundan fazla artış yaptıkları ve sendikaların kamu çalışanları için talep ettiklerinin üçte ikisini sağladıkları sürece ne örgütler ne de toplum yaşanılan rezaletlere gerçek anlamda ses çıkarmıyor!..

sadece sosyal medyada üzerinden tepki veriyor, o da saman alevi gibi dönüp gidiyor!..

Tıpkı Türkiye’de yerleşen, “Bunlar da yiyor ama bize de veriyor” anlayışı gibi!..

***

Benim anladığım bu düzenden öyle pek de rahatsız falan olan yok!..

Olanlar da zaten memlekete dair umudunu kaybetmiş durumda!..

Ne diyelim?

-Bize de ucundan gösterdiğiniz sürece yiyin efendiler yiyin…









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu