Müstehcen Bir Konu ve Ayıp Sorular
Bu küçük ada yarısında her hafta onlarca olay oluyor. Gündem içinde kaybolmanın daha kolay olduğu bir yer var mı, inanın bilemiyorum.
Dilerseniz, hiç gerçek, yerleşmiş sorunlara değinmeden saatlerce gündemi değerlendirebilirsiniz. Bu, hiç de zor olmaz.
Hele hele derdiniz çok izlenmek, çok dinlenmek veya çok okunmak ise bunu kesinlikle deneyebilirsiniz. Eğer yüksek sesiniz ve biraz da laf yapan bir ağzınız varsa uzun vadede bu işten para bile kazanabileceğinizi düşünüyorum.
Ben, elimden geldiğince sorunların kaynaklarından bahsetmeye çalışıyorum. Bunu lütfen entelektüellik olarak falan da algılamayın, genellikle gündemin hızına yetişememe ve ruhumu bu kaostan koruma içgüdüm beni buna itiyor.
Satrançta, iyi oyuncular ve büyük ustalar arasındaki temel fark kimin daha fazla hamle ilerisini görebilmesi değil, büyük ustaların doğru şekilde düşünebilmesidir.
Belki de ben kendimi bunu düşünerek avutuyorum. Kim bilir…
Ancak bu toplumun en büyük meselelerinden birinin nüfusu bilmemek olduğunu herkes biliyor. Peki, toplumun gidişatını değiştirmek için neden nüfusu bilmemiz gerekiyor? Bu konuyu biraz daha açmak, açarken de sadeleştirmek istiyorum.
Hatırlayacaksınız, Başbakan Ünal Üstel, sevgili Mustafa Alkan’ın sunduğu programda nüfus için “Açıklanamayacak rakam” demişti.
Sayın Başbakan’a göre nüfusun müstehcen bir rakam olması bir dönem çok konuşuldu, sonra o konu da gündemden düştü. Benim için ise konunun önemi çok büyük, nüfus meselesinin kesinlikle gündemde tutulması gerekiyor.
Konunun gündemde kalmasını aşağıdaki sorulara cevap bulmak için istiyorum:
1- 10 sene sonra hangi ilçemizde ne kadar altyapı, hastane, doktor, polis, okul, öğretmen ve belediye emekçisi ihtiyacımız olacak? Ne kadar bütçe ayırmamız lazım?
2- 5 sene sonra X ilaçtan aylık kaç tane ihtiyacımız olacak? İlaç sorunu devam edecek mi?
3- Barınma sorunu özellikle nerelerde yaşanacak? Nasıl çözeceğiz? Konut fiyatlarını nasıl düşüreceğiz?
4- Su herkese yetebilecek mi? Toplam kaç ton suya ihtiyacımız olacak?
5- Ulaşım, trafik nerelerde daha büyük sorun haline gelecek? Sorunun önüne nasıl geçeceğiz? Toplu taşıma ihtiyacını nasıl karşılayacağız?
6- Yaşlı nüfus hangi bölgelerde artıyor, o bölgelerde hastane, bakım evi kurmayacak mıyız?
7- Nüfusta nitelikli iş gücü oranı nedir? Genç iş gücünü nasıl geliştirip nasıl daha kaliteli üretim yapabiliriz?
8- Kadın işsizliği daha çok hangi bölgelerdedir, o bölgelere nasıl politikalar uygulayacağız? Artan nüfusta toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bütçe nasıl mümkün olacak?
Sorduğum sorular toplumun tamamını ilgilendiriyor ve bu soruların sorunlara dönüşmemesi için hemen icraat yapılması gerekiyor. Planlama, programlama ve aksiyona geçme bir günde olmaz.
Nüfusu detaylıca bilmek ve ileriye hazırlanmak için çok geç kaldık. Veri olmadan ne plan ne de program yapamayız. Veri olmadan, ancak yine bu şekilde gündem içinde kayboluruz.