Ekonomik Plan
Umut aşılayan yazılar yazmaya özen gösteriyorum.
Üstümüzdeki bu umutsuzluğu atarsak çok daha başarılı bir toplum olabiliriz.
Buna gerçekten inanıyorum.
Bu inanmışlığın altında da boş umutlar yok.
Aslına baktığınızda işlerin daha kötüye veya daha iyiye gidebileceği bir durumda olduğumuzu rahatlıkla görebilirsiniz.
Ekonomimiz çok küçük bir ekonomi, bu da bize inanılmaz bir manevra yapma avantajı sağlıyor.
Şöyle ki; büyük bir gemiyi döndürmek çok zaman alırken, bizimki gibi ufak gemilerin rota değişikliği yapması çok daha kolaydır.
Kaldı ki bizimkisi gemi bile değil, her an rahatlıkla döndürebileceğiniz bir jet ski.
Gittiğimiz yol, toplumun geneline ekonomik refah sağlamaya yönelik bir yol değildir. Bazen mizah yoluyla, bazen de elimizdeki verileri referans vererek bunu tekrar tekrar konuşuyoruz.
Ne yapılması konusunda ise çok fikir olmasına rağmen toplumun derinlemesine tartıştığı, sivil toplumun ve siyasi partilerin tam olarak uzlaştığı yeni bir yol haritası mevcut değil.
Siyasi partiler mevcut durumu eleştirirken bazı yeni fikirler ortaya koyuyorlar ancak bu fikirler maalesef toplumda benimsenmiyor ve nitelikli bir tartışmaya açılmıyor.
Bu durum, umutsuzluktan kaynaklı olduğu kadar toplumun verilen sözlerin yerine getirileceğine olan inancının kalmamasından da kaynaklanıyor. Ancak, vaziyet sürdürülebilir değildir.
Toplumun önce bir yol haritasına, sonra da bu yolda başarı ile gidildiğini kendi gözleriyle görmeye ihtiyacı var.
Bu hafta size, ekonomide ne tür adımlar atılarak hızlı bir kalkınma ve refah seviyesinde bir artış sağlayabileceğimiz konusunda kendi düşüncelerimden birkaçını aktarmaya çalışacağım;
1- Avrupa Birliği ile masaya oturulup Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında 2030’a kadar ayrılan 1 trilyon Euro’dan Kıbrıslı Türklerin nasıl yararlanabileceği konusunda projelendirme yapılmalıdır.
2- Eğitimde kaliteyi yukarıya çekmek için sendikalarla, yerel ve uluslararası uzmanlarla yeni bir eğitim sistemi yaratılmalıdır. Gerekli altyapı ve laboratuvar ve diğer ekipman için finansman bulunmalı ve/veya yaratılmalıdır. Sınıfta kalma geri getirilmelidir.
3- Gençlik ve girişimcilik Bakanlığı kurulmalıdır. Girişimcilik, hibe programlarıyla desteklenerek hem kamu istihdamı azaltılmalı hem de piyasada rekabet ortamı yaratılarak fiyatların aşağıya çekilmesi sağlanmalıdır. Bakanlığın vereceği hibeler meclisteki siyasi partilerin her birinin atayacağı ikişer ekonomist tarafından sürdürebilirliği, yaratacağı istihdam sayısı ve piyasaya yaratacağı pozitif ve negatif etkiler gibi temel kriterler baz alınarak oy birliği ile verilmelidir.
4- Hibeler, destek programları ve yeni yatırımlara fon yaratma amacıyla vergiler yüksek gelir grubundan başlayarak arttırılmalıdır. Sanal bet ve kripto para yasası geçirilerek vergiye tabi tutulmalıdır. Tüm vergi afları ve muafiyetleri iptal edilerek meclise getirilmeli, 38 milletvekilinin olumlu oyu aranmalıdır.
5- Üniversitelere güvenin yeniden sağlanması için acı reçeteler uygulanmalı, başlangıç olarak tüm öğretim görevlilerinden QS Dünya Üniversiteler Sıralamasına göre ilk 500’e giren üniversitelerden diploma talep edilmelidir. Bu, ilk ve temel kriter olmalıdır.
6- Yine aynı üniversitelerden diploma sahibi olan gençlere bedelli askerlik hakkı sağlanarak ekonomiye direk katkı yapma fırsatı verilmeli, farklı hibe programlarıyla ayrıca girişimcilikleri desteklenerek beyin göçü geri çevrilmelidir. Bu pozitif ayrımcılık, kaliteli üretim için atılacak en önemli adımlardan biridir.
7- Ulaşım için Ulaştırma Bakanlığı, Belediyeler Birliği ve hem yerel hem uluslararası uzmanların oluşturduğu bir komite oluşturulmalı, hızlı bir şekilde hem şehir içi hem şehirler arası yüksek kaliteli toplu taşıma sistemleri kurulmalıdır.
Önümüzdeki haftalarda yazılara biraz ara vermek istiyorum.
Her başınız öne eğildiğinde “Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır” sözünü hatırlayınız. Daha serin ve sakin bir haftada yine burada görüşmeyi diliyorum.